Zıt Kardeşler

10.01.2011 10:52

Jim Sheridan, her zaman ortalama üstü filmleri ile hatırlanacak bir yönetmendir. In the Name of the Father ile zirvesini de yapmıştır Get Rich or Die Tryin\' ile dibi de görmüştür. Hem de öyle böyle bir dip değildir bu film. Tam 4 yıl boyunca film çekmeyecektir. Ancak geri dönüşü oldukça güzel olmuştur. 2009 yapımı Brothers filmi ile yönetmenliğe geri dönüş yapan Jim Sheridan, 1 istisna haricindeki başarı çizgisini korumayı başarmış. 

Brothers filmi aslında bir Hollywood yeniden yapımı. 2004 yapımı bir Danimarka filminden yeniden çevrim olan güncel versiyon. 2007 yılında geçen film, Afganistan\'daki savaşa giden aile babası genç bir subayı ve onun aile ilişkilerini anlatıyor. Konu her ne kadar Pearl Harbor gibi veya başka savaş filmleri ile benzerlik taşısa da Brothers bu durumun kesinlikle drama yönüne çok daha fazla ağırlık veriyor.


Başrollerini örümböcek Tobey Maguire ve Prens Destan Jake Gylenhaal\'ın paylaştığı filmde bu iki oyuncuya Natalie Portman üçüncü çıkarak filmin sağlam oyuncu kadrosunu tamamlıyor. Ayrıca bu aralar çok fazla yerde karşımıza çıkmaya başlayan Clifton Collins Jr. da ufak bir rolde karşımızda. Sam Shepard da filmin eski kurt kontenjanında yer alıyor. Tobey Maguire sevdiğim bir oyuncu değil bunu baştan belirtmem gerekiyor. Zira paragrafın başında da açıkça belirttim sanırım. Örümcek Adam gibi bir karaktere Tobey Maguire gibi sürekli donuk bakışlı, hareketsiz ve dokunsan ağlayacakmış gibi bakan bir adamı yakıştıran yapımcılar bu adama olumlu bakmayı daha da zorlaştırıyor. Örümcek Adam yerine örümböcek adamdır Tobey Maguire. Örümcek Adam ise her başı dertte olduğu zaman bile komik olmayı başarabilen, yaratıcı bir adamdır. Acıların çocuğu değildir! (Hollywood duy bu sesi) Filme geri dönecek olursak tüm bu samimiyetsizliğe rağmen Tobey Maguire en iyi ikinci performansını oynamış. Katı, kuralcı ancak sevgi dolu, inatçı asker tipi onun donuk yüz ifadesi, psikopat yan gülüşü ve hareketsiz bir çuval gibi durmasına müthiş yakışmış. Wonder Boys\'taki sorunlu ama hisli çocuk rolünden sonraki en iyi performansına da bu sayede sahip olabilmiş. Jake Gylenhaal da o yakışıklı serseri tipi ile sorunlu, söz dinlemez rolüne müthiş uyum sağlamış durumda. Ağabey ve kardeşi canlandırdıkları sahnelerde, karşı karşıya geldiklerinde aralarındaki çekişme gerçekten büyük kardeş küçük kardeş sorununu başarıyla yansıtmalarını sağlıyor. Alttan alan ve arabulucu olmaya çalışan bir role bürünüyor anında Sam yani Tobey. Tommy yani Jake ise her an patlamaya hazır bir bomba gibi dengesiz görünüyor. Ancak ikilinin bu rolleri uzun sürmüyor. Zira Sam, tekrardan göreve atanıp Afganistan\'a yollanıyor. İşte o zaman Tommy evdeki ebeveyn rolünü eline alıp güzel gelin Natalie Portman ve iki şirin kıza amcalık yapmaya başlıyor. Derken olanlar oluyor ve karmaşada herkes rolünü belirlemeye çalışırken filmi izleyenler kendilerini toplumsal ahlak ve moral destek arasında gidip gelen çelişkilerdeki bir psikolojik gerilimde buluyorlar.

Film, benzer konuya sahip diğer filmlerden çokça ayrılıyor aslında. Sürekli benzerlik kurmaya çalışıyorsunuz çünkü film bu ortamı sizlere hazırlıyor, ancak bir sahne ile benzerlikler yıkılarak farklılığını ortaya koyuyor Brothers.

 

Buraya kadar filmin iyi yönlerini irdeledik. Şimdi biraz da göze batan olumsuzluklara bir göz atalım: Öncelikle filmde aşırı bir müzik kullanımı var. Bu oldukça irite edici durumda. Bir sahnede aşırı yüksek bir müzik kullanımı varken bir anda diğer sahnede bir başka gürültülü müziğe geçiş filmden uzaklaştırabiliyor izleyiciyi. Bunun dışında Afganistan sahnelerindeki çekim açıları ve o çekimlerde kullanılan figüranlar vasat seviyede. Özenli davranılmamış sahneler var birçok yerde. Bu kısımlar da filme eksi puan getiren bölümler. Bir de helikopter sahnesinin ne kadar özensiz olduğu ve helikopterin bilgisayar animasyonu olarak kötü hazırlanışı filmin kalitesini büyük ölçüde düşürüyor.

 

Amerika\'nın küçük bir kasabasında geçen bu asker ailesi dramında verilen ufak mesajlar da yok değil. Örneğin bu küçük kasabanın birbirine sahip çıkma şekli açısından da filmin başlarında bazı sahneler var. Kasabadan savaşa gitmiş bir askerin şehit olması üzerine kasabanın yas ilan edip her yerde siyah bayraklar açmaları ve hepsinin kilisede olması buna bir örnek. Bir diğer sahne de buz pistinde kaymaya giderlerken asker eşi olduğu bilinen Natalie Portman\'a ve kızlarına sürekli halk tarafından nazik davranılması olarak göze çarpıyor.

 

Brothers, ülkemizde gösterime girmeyen başarılı yapımlardan biri. Güzel bir psikolojik gerilim ve başarılı bir aile dramı barındırıyor içerisinde. Travma sonrası stres bozukluğuna sahip askerlerin yaşadığı sorunlara da parmak basıyor ki bunu Oscar ödülü alan The Hurt Locker\'da da çok ufak bir şekilde görmüştük.