Nehir Erdoğan Özel Röportajı

13.03.2008 17:37
Nehir Erdoğan Özel Röportajı

Nehir Erdoğan… Yeni neslin güzel ve başarılı oyuncularından biri. Oyunculuğun ana kriterinin güzellik olduğu ülkemizde; farkını ortaya koyan, yeteneğini ön plana çıkarmayı başaran ender güzellerden… Televizyon dizilerinde ve popüler filmlerde gösterdiği performanslardan sonra Amerika yolcusu olan genç oyuncu, şimdilerde yeni filmi Broken Angel / Meleğin Sırları’nın heyecanını yaşıyor. “Hollywood yapımı ilk Türk filmi” olan Meleğin Sırları’nda başrolü üstlenen Nehir Erdoğan ile beklediğimden daha sıcak bir röportaj yaptık. Ekranda biraz soğuk göründüğünü kendisi de kabul ediyor ancak okuyunca siz de anlayacaksınız ki, oldukça keyifli ve esprili biri…

Sinemalar.com: “Meleğin Sırları” filminde başrol oynamanız için yönetmen Aclan Büyüktürkoğlu\'ndan mı teklif aldınız?

Nehir Erdoğan: Evet, yönetmen Aclan Büyüktürkoğlu ile bu proje sebebiyle tanıştık. Ön görüşmenin ardından -ki küçük bir oyunculuk sınavına da tabii tutulmuştum bu görüşmede- birlikte yol almaya karar verdik… Ardından gelen üç yıl boyunca da Aclan ve eşi Leslie ile kimi zaman Amerika’da kimi zaman Türkiye’de projeyle ilgili sık sık görüştük. Üç yıl önce alınmış bir karar olması sebebiyle, senaryo ve benim karakterim üzerine Aclan’ın fikirlerinden çokça yararlanma şansım oldu.

\"\"S: Türkiye’de rol aldığınız birkaç dizi ve filmden sonra, Hollywood yapımı bir Türk filminde başrolde oynamak için biraz erken gibi bir kaygıya kapıldınız mı?

N: Bilmem. 27 yaşındayım. Hollywood için  yaş sınırı mı vardı? \"\" İşin şakası bir tarafa, sadece Hollywood olduğu için değil, her yeni işimin başlangıcında heyecanla birlikte biraz kaygı da duyarım… Bu da hiçbir zaman kaybetmek istemediğim bir şey…Çünkü ister tv dizisi olsun, ister Hollywood yapımı bir sinema filmi, heyecan duymadığım gün hayatta kendime yapacak başka şeyler bulmam gerektiği gündür, bunu bilirim.

S: Kendinizi bir oyuncu olarak nasıl görüyorsunuz ?

N: Bilemem. Bu soruyu ben yanıtlayamam. Yanıtlamam.

S: O zaman rolünüzden konuşalım. Canlandırdığınız “Ebru” nasıl bir karakter? Bu karaktere adapte olmak kolay mıydı sizin için?

N: Son zamanlarda çıldırmışcasına artan ‘başarıya giden yol’ provakasyonları, büyük güçlerin, kendilerine göre büyük emelleri için pompaladığı ‘daha, daha, daha fazla’ ara gazları, bu gazlara gelmeyip, ‘güçlü karakter’ başlığı altında kalbini sertleştirmeyen kimseler için ne anlam ifade ediyor acaba? Ben söyleyeyim, bu insanlar, ki ‘Ebru da bunlardan biri, ‘arada kalanın canı çıksın’cı sistemin direnen kurbanlarından biri… Bu karaktere adapte olmaya gelince, ben de aynı devirde, aynı sistem içinde yaşıyorum…

S: Filmi bir seyirci gözüyle değerlendirdiğinizde, izlemek için üç sebep sayabilir misiniz?

N: Bizde hep bir ‘adamlar yapmış abi’ cilik vardır. ‘Onların yapmışlıklarından özenerek bahsederken ,çoğu zaman kendi iyi taraflarımızı, değerlerimizi, Anadolu insanının kalplerindeki  sevgi doluluğu, birbirimize olan bağlarımızın kuvvetinden gelen güven duygusunun güzelliğini ve daha bir çok iyiliğimizi unutuveririz… Bu film bu anlamda gururumuzu okşayacak…Ve…İyi bir yönetmen…İyi ışık…İyi kurgu…Güzel anlatım…

\"\"S: Artık oyunculuk kulvarında daha üst bir çizgiye ulaştığınızı söyleyebilir miyiz bu film yoluyla?

N: Sahte tevazuluk değil amacım ama gerçekten kulvarlarla, alt-üst çizgilerle ilgilenmiyorum…Ama siz söylerseniz teşekkür ederim..

S: Fragmanı ilk izlediğimde sizi yabancı bir oyuncu sandım, bunu söyleyebilirim. Türkiye’den ve özellikle Hollywood’dan takdir ettiğiniz ya da örnek aldığınız oyuncular var mı?

N: İzlemekten zevk aldığım çok oyuncu var...İsim aklımda tutamıyorum ama...

S: Kadrodaki yabancı oyuncular ya da film ekibiyle uyum sağlayabildiniz mi?

N: Orada hepimiz, ortak bir amaç için, filmimizin iyi çıkması için çok çalıştık. Bir buçuk ay boyunca durmadan çalıştık. Aslına bakarsanız film yer yer Amerikan sistemini eleştirip, çokça da Türkiye’yi ve Türkleri yüceltiyor. Amerikalı oyuncular da tabii yer aldıkları filmin  senaryosunu, ne anlattığını biliyorlar… Ama filmde yalan olan hiçbir şey yok. Dolayısıyla onlar da tamamen adil bir şekilde, Türklere ve Türkiye’ye olan sıcak bakışlarını hep belli ettiler. Son derece uyumlu ve zevkli geçen bir süreçti.


S: Sizi hiç kimsenin tanımadığı Amerika sokaklarında gezerken, Türkiye’deki popülaritenizi özlediğinizi hissettiğiniz oldu mu?

N: Ey özgürlük!!...  Amerika sokaklarında gezmeye fırsatım olmadı… Sette ise bu özlemimi gidermeye yetecek kadar Türk vardı. \"\"

S: Bu yolun devamında ne var? Çok daha iyi bir oyuncu mu olmak istiyor Nehir Erdoğan yoksa sunuculuk ve benzeri işlere devam edecek misiniz?

N: Tabii ki, her zaman, her yeni adımda daha iyi bir oyuncu olmak için çalışacağıma and içerim! Şanslıyım ki, kolay kolay sıkılmayacağım, yaşım ve yaşadıklarım ve gördüklerimle birlikte, hep gelişime açık bir meslek oyunculuk…Oyunculuk mu sunuculuk mu dersen, oyunculuk derim ama sanırım böyle bir tehdidin yok.  Dolayısıyla sunuculuk, televizyonculuk da yeri geldiğinde yapmaya devam edeceğim işler.

\"\"S: Genç oyuncu adaylarına ya da Türkiye’deki meslektaşlarınıza Hollywood kapılarını zorlamalarını önerir misiniz?

N: Tabii ki… Kapıları zorlamak değil ama doğru kişilerle, doğru zamanlarda, doğru işler yapmak için istekte bulunmak ve bunun için çalışmak, sonuç alındığında ülkemiz için de gurur verici olmaz mı? Hollywood sinema sektörünün güçlü ve gelişmiş olduğu bir yer.. Türkiye’de ise orada çalışabilecek nitelikte, yetenekte çok fazla oyuncu var… Ülkemizi küçümsemeye gerek yok.. Evet, belki bir çok konuda olduğu gibi, sinema sektöründe de sistemimiz ve paramız yok, ama oyunculuk kalitesiyle Türkiye’de onlardan hiçbir şekilde aşağı kalmayacak yüzlerce oyuncu var.

S: Bu film sayesinde Hollywood sinema çevrelerince tanınacağınızı söyleyebilir miyiz?

N: Bilemem… Geleceği birlikte yaşayacağız..

\"\"S: Ünlü bir Hollywood yıldızıyla tanışıp, kaynaşma şansınız oldu mu?

N: 106 bölümlük bir dizinin final bölümünü bitirip, ertesi gün ABD\'ye uçtum. Orada uçaktan indiğimde hemen kostüm provasına gittim ve beş saat uyuyup kendimi sette buldum. Sonra bir buçuk ay boyunca günde 16 saat çalıştığım bir tempo başladı, dolayısıyla değil bir Hollywood yıldızıyla tanışmak ve kaynaşmak, kaldığım evin sokağındaki market çalışanlarını bile görmedim. \"\"

S: Sinema sitelerinde hakkınızda yazılan yorumları takip ediyor musunuz?

N: Özellikle ‘Bakalım bugün benim için nasıl yorumlar yapılmış\' gibi rutin bir takibim yok, ama tesadüfen denk geldiğimde kaptırıp tüm yorumları okuyorum.

S: Sinemalar.com kullanıcıları filmi izledikten sonra nasıl yorumlar yapacaklar acaba?

N: Takip edeceğim ben de. Birlikte göreceğiz. Ama filmi seveceklerini düşünüyorum açıkçası...