Hapishane Peygamberi

27.10.2010 15:58

19 yaşında polise saldırmak suçunda hapse düşen arap kökenli Malik el Djebena; küçük yaşta ailesinden kopmuş, 11 yaşında okulu bırakmış, yitip gitmek üzere olan bir gençtir. Aldığı 6 yıllık cezanın ardından cezaevinde günlerini geçirmeye başlayan Malik, bir süre sonra korumasız gençleri saflarına katarak cezaevinde diğer gruplara üstünlük kurmaya çabalayan Korsika milliyetçilerinin arasına düşer. Bu düşüş çok istekli bir düşüş olmasa bile bir süre sonra hem arap olmasının hem de Korsikalılar ile içiçe olmanın avantajlarını kullanarak söz hakkı edineceği pozisyonlara yükselmeye başlar. Okuma yazma bilmeyen bir gencin cezaevinde çalışmayı, okumayı öğrenmesi ve ardından yanlış yollardan geçerek azılı bir suçlu haline gelmesinin anlatıldığı Un Prophete, 2009 yılında en dikkate değer Fransız yapımlarından biriydi. Cannes\'da jüri özel ödülünü yönetmeni Jacques Audiard\'a kazandıran ve Oscar\'a aday olan bu 150 dakikalık cezaevi draması, sahip olduğu metaforları ile de topluma ve ayrımcılığa ışık tutma amacında.

Tahar Rahim\'in canlandırdığı Malik, ne yaptığını bilmez bir halde dolaşan gencin, aslında ne kadar azimli olabileceğini ve toplumda yanlış yönlendirmeler ile nasıl yerler edinebileceğini sinema severlere film boyunca gösteriyor. Cezaevini bir dünya metaforu olarak ele alırsanız, Malik bir herkesle iyi geçinmeye çalışan, kurduğu planlar ve güçlü gözlem yeteneği ile tıpkı bir peygamber gibi birleştirici unsur oluyor. Zira filmde afrikalı siyahlardan araplara, italyanlardan korsikalılara her milletten ve kıtadan insan var. Ortak noktaları uyuşturucu, para, cinayetler iken ve bu ortak noktaları aslında onları ayırmış iken Malik ortaya çıkarak ve şansının yardımıyla da hepsini bir çatı altında toplayabiliyor. Süprizlere açık bir film olmadığından ve durağan şekilde ilerlediğinden, konu ile ilgili bu kadar ayrıntı vermek çok yanlış olmaz. Çünkü yönetmen Jacques tarafından sinema severlerin gözlemlenmesini istenen bölümler, kişinin değişimi ve dengelerin nasıl değişebileceği. Özellikle filmin sonundaki sahne, Un Prophete yani peygamber yani birleştirici adının neden filme verildiğini gösteren iki sahneden birisi. Bir diğeri de filmin içerisinde bir yerde gizli.

 

Film, alışılagelmiş cezaevi aksiyon filmlerinden değil bunu belirtmek gerekiyor. Ayrıca peygamber kullanımına rağmen, din ile de hiçbir alakası yok filmin (En azından karakterin). Oldukça başarılı bir konuya sahip film, bazı yerlerde özenli davranılmaması sonucu havada kalabilecek sonuçlara da gebe. Ancak Un Prophete, bu ufak olumsuzluklara rağmen ve 90 dakikada da anlatılabilecek yapısına rağmen 150 dakika boyunca hiç sıkmadan gerçekçi bir şekilde ilerliyor. 6 yılı 150 dakika içerisine sığdırmak zor iştir. Bunu başarılı yapmak çok daha zor bir iştir. Usta yönetmen Jacques Audiard, çok zor işi ufak hatalarla da olsa başararak sinema severlere heyecan dozu çok yüksek olmayan ama sıkılınmadan izlenebilecek bir film sunuyor. Karakterleri uzun uzadıya inceleme fırsatı verecek uzunluktaki Un Prophete sizleri kırılma noktası olmadan yükselen bir mahkumun yükselişine ortak olmaya davet ediyor.