'Peri Tozu' Özel Röportajı

03.04.2008 12:08
'Peri Tozu' Özel Röportajı

İçi boşaltılmış aşk hikayelerine inat, özgün ve samimi bir aşk filmi giriyor vizyona, “Peri Tozu”. Uzun yıllar Amerika’da yaşadıktan sonra Türkiye’ye dönen Ela Alyamaç’ın ilk uzun metraj filmi “Peri Tozu”; çoğumuzun unuttuğu bir gerçeği hatırlatıyor bize; “Aşk iyileştirir”.

Televizyon dizilerinden tanıdığımız İpek Değer ve Mehmet Ali Nuroğlu’nun başarılı performansları ve orijinal senaryosu ile, son dönem Türk sineması örnekleri içinde kendine farklı bir yer edineceğine inandığımız “Peri Tozu”nun, adı gibi “sihirli” hikayesini anlatmasını istedik yönetmen Ela Alyamaç’tan…


Sinemalar.com: Peri Tozu, ilk uzun metraj filminiz. Daha önce neler yaptınız?

Ela Alyamaç: Amerika’da yaşarken çektiğim kısa filmlerim ve bir uzun metraj senaryo çalışmam var.

S: Fragmandan izlediğimiz kadarıyla ‘aşkın iyileştirici gücü’ üzerine odaklanan bir aşk filmi gibi duruyor “Peri Tozu”. Ama bir parça aksiyon da var, hatta bazı gerçeküstü öğeler de mevcut gibi. Siz nasıl ifade edersiniz “Peri Tozu”nu?

E.A.: Peri Tozu hayattan bir dilim. İçinde neşe de var hüzün de. Aşkın iyileştirici gücü de, evet aslında bu söz çok güzel açıklıyor, filmde birbirini iyileştiren iki insan var, hatta “kırık ruhumu onar öpücüklerinle bu gece” diye şarkı sözümüz bile var. Filmde birbirlerini keşfederken, hem birbirlerine destek olan hem de tanımaya çalışan iki genç insanın hikayesi var.

\"\"S: Senaryo da size ait. Bu hikaye nasıl oluştu? Kendi yaşantınızdan ya da fikirlerinizden izler var mı filmin senaryosunda?

E.A.: Deniz ve Cem zihnimde yarattığım karakterler. Yazmaya başladığımda senaryonun nereye gideceği belli değildi, hatta ilk versiyonlarında çok farklı bir son vardı. Deniz ve Cem benim için kesinlikle yaşayan ve nefes alan karakterlerdi, hala da öyleler... Bazen 10 sene sonra ne yapıyor olacaklar diye düşünüyorum. Tabi ki benden izler taşıyorlardır ama otobiyografik bir senaryo değil kesinlikle.

S: İzleyiciler olarak filmde neler bulacağız? “Peri Tozu”nu izlemek için 3 neden söylemenizi istesek…

E.A.: O kadar çok neden var ki… Peri Tozu’nu izleyin çünkü bu iki insanın hayata ve aşka dair yaşayacakları maceraya tanık olmak çok zevkli. Hayatta herşey aslında çözümlenmiyor, bazı problemlerle yaşamayı öğrenmeye başlıyoruz belki. Hayata pozitif bakmak bence önemli.  Peri Tozu, günümüz gençliğinin yaşadıklarını alışık olduğumuz kalıpların dışında ama çok samimi bir şekilde anlatıyor.

S: “Peri Tozu” tam istediğiniz gibi bir film olabildi mi? Film; hikaye, oyunculuk ve görsel kalite gibi unsurlar açısından tatmin etti mi sizi?
 

E.A.:
Peri Tozu çok güzel bir film ama bir yönetmen yaptığı işle tatmin olduğu anda çöküşe geçmiştir bence. Tatmin olmayarak her zaman daha iyisini üretebiliriz.

S: Sinemaya adım attığınızda en büyük idealiniz neydi? Şu anda o hedefe yaklaştığınızı hissediyor musunuz?

E.A.: İnsanlarla hikayelerimi paylaşmak istiyordum. Aslında çok muhteşem bir iş bu. İnsanları toplayıp onları karanlık bir salona oturtuyorsunuz, bütün dikkatlerini size vermelerini sağlıyorsunuz, sonra da onlara bir hikaye anlatıyorsunuz. Benim idealim hikaye anlatmaya devam edebilmek.

\"\"S: Rüyalarınızı süsleyen bir proje var mı?

E.A.: Bir sonraki  film hep rüyalarınızı süsleyen filmdir, ona ulaşmak çok zordur ama beklersiniz… Sabırlı bir aşık gibi, sonra onu elde ettiğinizde bazen kıymetini bilemezsiniz, yakınırsınız size yaşattıklarından dolayı, ama sonunda tutkularınızın yani filminizin bağımlısı olursunuz. Bittiğinde eski sevgiliyi görmenin verdiği o iç burkan acı gibi kendinizi ondan uzaklaştırmanız gerekir. Çünkü yeni bir aşk başlamak üzeredir.

S: Türk yönetmenler ya da oyuncular içerisinde ilgiyle takip ettiğiniz, takdir ettiğiniz isimler var mı?

E.A.: İşini tutkuyla yapan herkesi takdir ediyorum. Buradan isimler seçersem atladığım çok kıymetli insanlar olabilir.

S: Türk sinemasındaki hareketliliği nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünya standartlarını yakalamayı başardık mı?

E.A.: Türk sinemasında her çeşit teknik imkan var. Ne kadar çok farklı öykü anlatılır, ne kadar çok farklı türde film çekilirse, bu çeşitliliğin artması ile birlikte Türk sineması da dünyada adını daha çok  duyuracaktır diye düşünüyorum.

S: Son dönem Türk filmleri içinden beğendikleriniz / beğenmedikleriniz oldu mu?

E.A.: Peri Tozu’nun  post prodüksiyon çalışmalarıyla ilgilendiğim için sadece ‘Mutluluk’ filmini izleyebildim ve çok beğendim. Şimdi kaçırdığım bütün Türk  filmlerini izlemeyi planlıyorum.

\"\"S: Türk filmlerinde magazinel kimliği olan şarkıcıların ya da televizyon karakterlerinin rol alması rahatsız edici bir durum mu sizce?

E.A.: Bence her tür film çekilmeli, sofraya her tür çeşni gelmeli.

S: Aşkı klavyelerle yaşayan yeni nesil Türk gençleri, “Peri Tozu”nun vermek istediği mesajı algılayabilecekler mi sizce?

E.A.: ‘Peri Tozu’ndaki aşk hikayesini gençlerin zevkle izleyeceklerini düşünüyorum. Günümüzde  teknoloji sayesinde ilişkiler daha çabuk tüketiliyor. Eski şarkılardaki romantizme bir bakın, eskiden “seni görmem imkansız rüyalarım olmasa” derken, şimdi ‘web cam’ımı açar ve seninle konuşurum’ durumuna geldik . Bu işin şakası tabi, Peri Tozu çok köklü ve kuvvetli bir dostluğu, geçmişle barış yapmayı, büyümeyi, aşkı beklenmedik bir anda bulmayı yani aslında herkesin filmi izlediğinde kendinden bir parça bulabileceği bir öyküyü anlatıyor.