Gondry'nin Yaban Arısı

02.03.2011 16:08

Filmografisine girildiğinde “Sil Baştan” ve “Rüya Bilmecesi” gibi oldukça başarılı filmleri olan reklam, klip ve kısa film yönetmeni Michel Gondry’nin “Yeşil Yaban Arısı” gibi bir filmi neden çektiğine dair insanların kafasında soru işareti olabilir. Ancak bu fransızın filmografisi bu durumu özetliyor zaten. Kimi zaman bunu kendi hikayesiyle kendi istediği gibi bağımsız bir yapımcı ve bağımsız bir dağıtımcı ile yapabilir kimi zaman da Hollywood desteğini alarak ortaya bir proje çıkartabilir. Sinemanın her türlüsünde varım diyen ve başarısını her defasında kanıtlamış bir adam Michel Gondry bu filmde de yönetmenlik yeteneği ile sınıfı geçiyor ancak film daha da ileriye gidemeyecek klişeleri ile sınıfta kalıyor. Sorun yönetmende değil sorun senaryoda. Michel Gondry bu senaryoya hiçbir şekilde dokunmuyor, filmi akışına bırakıyor bu da bariz bir gerçek.

 

Öncelikle belirtmek gerekir ki The Green Hornet hiç de öyle yeni yaratılmış bir kahraman veya kahramanımsı yardakçı bir adam değil. 1930’lu yıllara kadar dayanıyor hikayesi, The Green Hornet adına çizgiromanlar var, uyarlama sinema filmleri var hatta Van Williams ve Bruce Lee’li bir TV dizisi bile var ki asıl olay da bu çizgiroman uyarlaması TV dizisi ile bu filme getiriyor bizleri. Biraz daha ekleme: Çizgiroman yazarı, senarist, yönetmen gibi sıfatlara sahip bağımsız film yönetmeni Kevin Smith, Michel Gondry “Sil Baştan”ı çekerken 2004 yılında bu fikir ile ortaya çıkar ve 4 yıl boyunca arkasına bir destek almak ister film ile ilgili. Ancak yüksek muhtemel kendisine desteği senaryoyu değiştirmek isteyen Hollywood yapımcıları verir ve o da bunu istemediği için projeden tamamen çekilir. Sonra Kung Fu Hustle gibi başarılı bir komedi filmini çeken ve oynayan Stephen Chow yine hem oyuncu hem yönetmen olarak projeye dahil olur ama o da tutunamaz ve Michel Gondry’ye söz sırası gelir. Bu arada da Seth Rogen ve Evan Goldberg projeye dahil olmuş ve senaryoyu yazmışlardır bile. Daha Kevin Smith yönetmen koltuğundayken filme adını yazdıran ikili Gondry ile de çalışmaya devam ederler ve tam 6 yıl sonra film çekilebilir. Klasik bir Seth Rogen, Evan Goldberg senaryosu olduğu için de vasatüstüdür. İkilinin yazdığı ve Seth Rogen’in oynadığı “Superbad” filminin senaryosu ne kadar başarısızsa aynı şekilde Pineapple Express senaryosu da bir o kadar başarılıdır aslında. The Green Hornet ise bu tezata dengeyi getiren senaryodur. Seth Rogen’e yine “loser” ve komik genci oynatır ama bu sefer önüne biraz para koyar ve etrafına da bir sürü kız.

 

Michel Gondry’nin filmde ağırlığını hissettirdiği birkaç yer var sadece. Bunlardan biri Kato karakterini canlandıran Jay Chou’nun hızlı hareket ettiği sahnelerdeki başarılı çizgiroman tadındaki çekimleri ve efektleri. Bir diğeri de yine dövüş sahnelerinde split screen ile hedef belirleme sahneleri. Bu gibi sahneler olmasa Gondry’nin bu filmde olduğuna dair en ufak bir ibare olmayacaktı. Film afişlerinde bile kendisinin adı geçmiyor ki filmi öyle pazarlamaları da çok büyük bir hata olurdu zaten. Seth Rogen ve Jay Chou’nun yanı sıra Cameron Diaz ve Christopher Waltz’ın da kadroda yer aldığı filmin bir diğer süprizi ise Battlestar Galactica’nın Komutan William Adama’sı Edward James Olmos. Çok az gözükse de dizinin fanlarını mutlu etmiştir ekranda görünmesi ile.

 

Aşırı beklenti ile kesinlikle izlememeniz gereken ve 3 boyut kalitesinde de çok başarılı olamayan bir film The Green Hornet. Seth Rogen’in önceki filmlerini izlediyseniz asla bu filmden sıkılmazsınız ancak nasıl bir tarza sahip olduğu sizi yakından ilgilendirmiyorsa bu filmden de uzak durmanızda yarar var. Ufak ufak bol espri var filmde ve bunları yakalamak da bir hayli dertli. Çok başarılı bir film değil ancak asla izlenmeyecek bir yapım da değil film. Doruk noktası ise Britt ve Kato’nun arabada söyledikleri şarkı. Örneklemeyi bir adım daha ileri taşırsak Kick-Ass’i sevdiyseniz bu filmi de beğeneceksiniz.