Gençler Aşık Oluyor, Sevgili Olamıyor!

03.02.2011 18:36
Gençler Aşık Oluyor, Sevgili Olamıyor!

Haziran 2010’da Mindshare İş Geliştirme ekibi tarafından, webnografi metodu kullanılarak yapılan “Aşk” araştırmasına göre 14-19 yaş grubundaki gençlerin, aşık oldukları ama aşklarını ifade edemedikleri ortaya çıktı.

 

Gençlerin %84’ü aşk duygusuyla en az bir kez tanışıyor. Ortalama 13 yaşında ilk kez aşık oluyorlar.  Tabii çoğunlukla ilk aşk son aşk olmuyor. Çoğu; en az iki kez aşık oluyorlar. Ağırlıkla okul, sırasıyla; mahalle,dershane ve internette  aşık olduklarını ifade ediyorlar. Ama sadece %36’sı sevgili olabiliyor. Aşık olanların %33’ü, aşklarını  itiraf edemiyorken, itiraf edenlerin yarıya yakını sonuca ulaşamıyor.

 

Reddedilme Korkusu ve Sürekli Erteleme!
Kendini ifade edemeyenlere bakıldığında  reddedilme korkusu kendi ifade etme önündeki en büyük engel olarak görülüyor. Gençler kendilerine, özgüvenlerine zarar gelmesinden korkuyorlar. Utanma biraz da bu duyguların uzantısı. Bu heyecan ve korku; sürekli erteleme ve uzun yıllar beklemeyle sonuçlanıyor.

 

Öte yandan kendini ifade etme konusunda yaş ve cinsiyete bağlı olarak bir takım farklılıklar görülüyor. Mesela 18-19 yaşlarındaki yaşlarındaki gençler, 15-16-17 yaşındaki gençlere göre kendilerini daha rahat  ifade ediyorlar. Cinsiyet açısından değerlendirildiğinde ise  reddedilme korkusu biraz daha az olan kadınların, erkeklere oranla kendilerini daha rahat ifade ettikleri görülüyor.

 

Aşkını itiraf edenler de o kadar şanslı değil!
Araştırma bulguları gençlerin; nasıl iletişim kurulacağı ve ilişkinin nasıl sürdürüleceği konusunda yönlendirmeye ve bilgilendirmeye ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Gençlerde söyleyememenin yarattığı gerginlik, yanlış davranışları tetikliyor. Cinsler farklı yerlerde sosyalleştikleri için birbirlerine nasıl yaklaşacaklarını bilemiyorlar. İki cinsiyet arasındaki iletişim kurma yöntemlerindeki farklılık; yanlış anlaşılmalara ve bunun sonucu olarak reddedilme durumuna neden oluyor.Gençler; yanlış zaman ve mekanlarda duygularını aniden dile getiriyor, ortak bir arkadaştan yardım istiyor veya yüzyüze konuşmaya cesareti olmadığı için sms, internet gibi araçlar kullanıyorlar. Bu anlamda SMS, facebook, msn gibi dijital iletişim araçları gençlerin can simidine dönüşüyor. Gençlerin aşkını itiraf ettiği yerler arasında internet ikinci SMS dördüncü sırada.

 

Herşeyin başı sosyalleşme
Ortak bir sosyal alanı paylaşan, arkadaş olan, tanışan kişiler bu gerilimleri daha az yaşadığından ,sevgili olma olasılıkları daha yüksek oluyor. Mesela eğitimli ailelerin çocukları; sosyalleşme olanaklarının daha geniş olması ve kadın erkek ilişkilerinde daha rahat büyütülmelerinden kaynaklı, sevgili bulma ve ilişkiyi sürdürme konusunda yaşıtlarına göre daha şanslı. Öte yandan dijital iletişim araçları sevgili olduktan sonra da ilişkinin sürdürülmesinde çok kritik bir rol oynuyor. Gençler sevgilileriyle sıklıkla SMS aracığıyla iletişim kuruyorlar. %15’i sadece sevgilileriyle konuştukları özel cep telefonu hattına sahipler.

 

İlan-ı Aşk ve Yaratıclık
Gençler arasında söylemek, açılabilmek birincil amaç; yaratıcılıktan önce söyleyebilmenin güvenli yollarını arıyorlar. Bu yüzden nasıl söyleyecekleri ikinci planda kalıyor. Araştırma gençlerin aşkını itiraf ederken yaratıcı olamadığını göstermekle beraber, ilham aldıkları ilan-ı aşklar da yok değil. Genelde sansayonel, abartılı ilan-ı aşk’lara özeniyorlar; büyük duvarlara aşkını yazmak, stadyumda pankart açmak, balon uçurmak, köprüye afiş asmak gibi. Ancak hayata geçirilebilenler arasında basit ama yaratıcı örnekler de yok değil, matematik sınav kağıdına aşkını yazmak, kalpli jelibon hediye etmek, nick name’ini  “seni seviyorum” diye değiştirmek, 15-20 kişiye sevdiğini söyletip videoya çekmek gibi.