2008 Sineması

16.01.2008 12:36

2007 yılını ‘bir şekilde’ geçirdikten sonra “yeni yıl, yeni yıl!” diye kutlayarak girdiğimiz 2008 senesi geldi, geçiyor bile...”2007’de sinema adına neler yaşadık, beklentilerimiz karşılandı mı, göze çarpan filmler hangileriydi” gibi soruların yanıtlarını yeni yıl haftasında yayınlanan pek çok kritikten okudunuz. O yüzden bu sorulara yanıt aramak yerine, önümüze, yani 2008 yılında sinemalarda neler yaşayacağız, onlara kısaca bir göz atalım...

Ocak ayını yaşadığımız şu günlerde 2008’in ilk filmleri de vizyona girdi. Açılışı, aslında 2007 filmi olan fakat Türkiye’de beyaz perde için 2008’i bekleyen ‘Büyük Hazine: Sırlar Kitabı’ ile yapalım. Yine Nicolas Cage ile gizemli ve aksiyon dolu bir serüvene koyulduk, bu sefer sadece ABD başkanının bildiği gizli bir kitap, gizemli ve karmaşık kilitlere anahtar oldu. Aynı hafta, ‘Yargısız İnfaz’ ile yine ABD’nin sadece üst düzey federal güçlerinin bildiği ve “Amerika’da işkence olmaz(!)” lafıyla kirli işlerini yine Ortadoğu İslam ülkelerine yaptırdıkları gizli soruşturmaya tanık olduk. Ve senenin ilk korku-gerilim filmiyle tanıştık: ‘Ölüm Bekçisi’.

Bir perşembe günü çıkagelen iki yeni Türk filmi... Beklentisi olan seyirciye yine beklentilerini boşa çıkartan devam filmi: ‘Çılgın Dersane Kampta’. Bu vasat gençlik komedi filmi ile birlikte, pek çok Türk insanını eğlendirdiğini düşündüğüm Maskeli Beşler, üçlemesini yaparak ‘Maskeli Beşler Kıbrıs’ olarak çıktı karşımıza.

Yılın başlangıcında tecrübeli oyuncularla romantik bir dram yaşamak istiyorsanız: ‘Benim Aşk Pastam’ sizleri bekliyor; hem de bizde de çok sevilen Wong Kar Wai’nin yönetmenliğinde.

Bu hafta vizyona girecek filmlere dikkat çekmek isterim. Çünkü Denzel Washington ve Russell Crowe’un başrollerini paylaştığı, kaliteli bir yapım ‘Amerikan Gangsteri’ ile 1970’li yılların New York sokaklarında kovalamacaya tanık olacağız. 65. Altın Küre’de Julian Schnabel’e en iyi yönetmen ödülünü kazandıran ‘Kelebek ve Dalgıç’ haftanın izlenmesi gereken filmleri arasında. Geçirdiği beyin kanaması sonucu sol gözü dışında tüm bedeni felç olan Jean-Dominique’nin özyaşam öyküsü izleyenleri etkileyecek.  Yeni “Aman Tanrım” filmi ile bizlere Jim Carrey’i aratan fakat başarılı olarak değerlendirilen oyuncu Steve Carell, ‘Şamar Oğlanı’ ile romantik komediyi deniyor. Ayrıca bir Sinan Çetin filmi olan, Türkiye’nin ilk fantastik çocuk filmi ‘Çocuk’ seyircisiyle buluşurken, aykırı müzisyen Hayko Cepkin’in nasıl karşılanacağı merak konusu.

Gizem yüklü fragmanlarıyla, biraz sonra beyaz perdede izleyeceğiniz asıl filmi unutturan, Will Smith’in dört gözle beklenen filmi ‘Ben Efsaneyim’ bana göre 2008 sinemasına atılan erken bir gol niteliğindedir. Unutmayın bu bilim kurgu ile birlikte Çağan Irmak’ın ‘Ulak’ı da yola çıkıyor... Ayrıca o hafta senenin ilk animasyonu olarak ‘Red Kit: Batıya Hücum’ ediyor!

Öyle bir hafta gelecek ki; Dustin Hoffman ve Natalie Portman ile kendimizi fantastik bir ‘Sihirli Oyuncakçı’ da bulup, yaşlı delikanlımız Slyvester Stallone ile birlikte ‘Rambo 4’ heyecanını yaşayıp, Jack Nicholson ve Morgan Freeman ile ‘Şimdi ya da Asla’ diyeceğiz. Ayrıca Oscar ödüllü senarist Ben Affleck’in hem senaryosunu yazdığı hem de ilk yönetmenlik deneyimi olan ‘Gone Baby Gone’ın başrollerinde yine Oscar ödüllü Morgan Freeman, Oscar adayı aktör Ed Harris ve Casey Affleck gibi yetenekler oynuyor. Üstelik bu filmle çıkış yakalayan Amy Ryan, en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar ödülünün de favorisi.

Fahrenheit filmlerinin yapımcı senaristi Micheal Moore bu kez ‘Hasta’ projesiyle Amerika’daki sağlık sektörünün iç yüzüne odaklanarak dikkatleri çekecek gibi. “D@bbe” ile tanıdığımız Hasan Karacadağ bu sefer bizi ‘Semum’ ile korkutmaya çalışacak. Aynı hafta vizyona girecek filmler arasında Tom Hanks ve Julia Roberts’ın rol aldığı ‘Charlie Wilson’un Savaşı’ da var.

Başrollerini Philip Seymour Hoffman ve Ethan Hawke’nin oynadığı iki kardeşin ironik komedi diyebileceğimiz öyküsünü anlatan suç-gerilim filmi ‘Before The Devil Knows You’re Dead’ vizyonda seyircisiyle buluşuyor. Ayrıca aksiyon filmlerinden tanıdığımız yetenekli oyuncu Jason Statham ‘In The Name Of The King’ filmi ile bu sefer bizleri fantastik bir maceraya sürükleyecek.


Önemli bir tarih: 15 Şubat 2008

2 dalda Altın Küre Ödülü (en iyi film, en iyi erkek oyuncu) kazanan ‘Sweeney Todd: Fleet Sokağının Şeytan Berberi’ Türkiye’de gösterime giriyor. Şüphesiz Tim Burton ve Johnny Depp birlikte mükemmel filmlere imza atabiliyorlar. Bu film de onlardan biri ve aldığı ödüllerin hakkını veren bir film. Bu arada Johnny Depp’i şarkı söylerken görmek için sabırsızlanıyoruz! Danie Day-Lewis’e en iyi erkek oyuncu Altın Küre Ödülü’nü kazandıran ‘There Will Be Blood’ filmi de haftanın en iyilerinden olacaktır tabiki. Filmin “Citizen Kane” ile mukayese edilmesi ise özellikle dikkat çekici. Bu tarih önemli demiştik çünkü daha bitmedi, bu hafta vizyona giren filmlerin hepsi harika olacak! Sırada, dünyaca ünlü “Lost” dizisinden tanıdığımız isim J.J Abrams yapımı, Blair Cadısı serisini andıran ‘Cloverfield’ filmi vizyona giriyor. Henüz bitmedi, sizleri tadında bir komedi bekliyor olacak. “Piyanist” ile ünlenen Adrien Brody ve diğer iki arkadaşının trajikomik hikayesi ‘The Darjeeling Limited’ ile anlatılıyor.

Yine trajikomik bir öyküyle devam edelim...Yönetmen koltuğunda Hamdi Alkan’ı gördüğümüz ‘Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım’ ilginç hikayesiyle dikkatleri çekiyor. Derken Jessica Alba ‘Awake’ ile karşımıza çıkacak! Ne yazık ki oyunculuk yerine taklitçiğin kullanıldığı bir Şahan Gökbakar filmi ‘Recep İvedik’ Türk insanını güldürmeye çalışacak...

Stephen King’in romanından uyarlanan bir gerilim olan ‘Öldüren Sis’ şimdiden merak uyandırdı bile. Ayrıca çok ilginç ve bir o kadar da yankı uyandırak gibi duran ‘M.Ö. 10.000’ ile büyük bir serüven bizleri bekliyor. Ertelenen vizyon tarihiyle usta oyuncumuz Zeki Alasya’nın başrol aldığı ‘Hayattan Korkma-Sacayağı’ bizleri ağlatacağa benziyor.

Yine iki dalda Altın Küre Ödülü (en iyi yardımcı erkek, en iyi senaryo) kazanmış bir film: ‘No Country For Old Men’. Aldığı ödüllere bakılırsa, kaçırmamamız gereken bir yapım. Zaten “Fargo”daki gibi bir bavul paranın peşinde koşacağımız bu film, Amerika’da şu an en çok beğenilen film ve Javier Bardem senenin en iyi performansını gösteriyor.  Filmi izleyen Coen fanatiklerinin gördükleri rüya kuşkusuz yönetmen Oscarı olacak.

Mart ayında kaliteli korku filmleri bizleri bekliyor. ‘The Orphanage’ ve ‘Cevapsız Arama’ serisinin ABD versiyonu ‘One Missed Called’ izlenebilir korku-gerilim filmleri olacak gibi. Ayrıca özellikle çocukların seveceği fantastik bir macerayı konu alan ‘The Spiderwich Chronicles’ ilgi uyandırabilir.
Mayıs ayında bir Warner Bros yapımı ‘Speed Racer’ vizyon alarak, aileden kalma yarış hırsı ve mücadelesi ile bizleri saracak. Filmde yine “Lost” dizisinden tanıdığımız Matthew Fox rol alıyor ve filmin yönetmenliğini, “Matrix”ten hatırlayacağımız Wachowski Kardeşler yapıyor. Aynı ay bir bilim kurgu çizgi roman uyarlaması olan ‘Iron Man’ hayranlarıyla buluşacak. Bu ayın sonunda çok konuşulacak bir film, dünya genelinde pek çok izleyicisi olan bir dizinin filmi ‘Sex And The City: The Movie’ hayranlarının karşısına çıkacak.

“Köpek Askerler” ve “Cehenneme Bir Adım” gibi filmlerle kendinden söz ettiren ve bizleri korkutmayı başaran Neil Marshall bu kez ‘Doomsday’ ile adrenalinizi yükseltecek!

Altın Küre’de en iyi şarkı ödülünün sahibi olan ‘Into The West’ dramatik bir yaşam öyküsüyle bizleri etkileyecek gibi görünüyor. Aynı şekilde Cate Blanchett’e en iyi yardımcı kadın Altın Küre Ödülü’nü kazandıran ‘I’m Not There’  izleyenleri memnun edecek gibi. Efsane müzisyen Bob Dylan’ı filmde 6 ayrı oyuncunun canlandırdığını ve bunlardan birinin Blanchett olduğunu da dipnot olarak ekleyelim.
2006 yapımı fakat Türkiye’de yine 2008’i bekleyen bir İrlanda filmi olan ‘Once’, müzikal romantik-drama olarak IMDb’den geçer not almış ve küçük bütçeli bağımsız film için yılın en özgün, samimi ve ilham verici etiketleri yapıştırılmış bile.

Bu yıl vizyona girecek filmler arasında, benim merakla beklediğim, başrolleri Oscar kraliçesi Meryl Streep ile yakışıklı ve karizmatik oyuncu (biz onu 007 James Bond olarak tanıyoruz) Pierce Brosnan’ın paylaştığı ‘Mamma Mia!’ çok güzel bir romantik komedi olacak.

Sarıkamış Harekatı film oluyor! İsmail Bilgin’in ‘Sarıkamış-Beyaz Hüzün’ adlı kitabından beyaz perdeye taşınacak filmde, başrolde Özcan Deniz yer alacak. Ayrıca Fikret Kuşkan ve İsmail Hacıoğlu gibi isimler de filmde rol alacak. 1914\'te Sarıkamış Allahuekber Dağları’nda donarak şehit olan 90 bin askerin dramını anlatacak olan filmin Ekim ayında vizyona girmesi bekleniyor.

Ayrıca yine Disney-Pixar işbirliği olan ve iddialı olduklarını söyleyen yapımcılar ‘Wall-e’ ile animasyon dünyasında kaldıkları yerden devam edecekler.

2008, serilerin devam yılı...

‘Aliens vs Predators: Requiem’ filmi ile nefes kesen mücadele kaldığı yerden devam edecek.

‘Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull’ ile Steven Spielberg 1980’lerde başlayan macerayı devam ettirme düşüncesinde. Yine yaşlı delikanlı diyebileceğimiz bir oyuncu Harrison Ford ve usta yönetmenimizin vazgeçemediği, genç yıldız Shia LaBeouf’un aksiyon, gizem ve macera dolu serüveni mutlaka izlenmeli.

‘The Chronicles of Narnia: Prince Caspian’da kötüleri yenmek için bu sefer adanın genç prensi Caspian ve güçlü Aslan’la ittifak kurulacak.

‘Son Durak 4’; sanırım henüz son durağa gelmedik!

\'The Dark Knight’; kahramanımız Batman’in bu seferki rakibi Joker diye bilinen ve Gotham şehri sakinlerini daha önce de dehşete boğmuş bir suç dehası.

‘The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor’; Brendan Fraser ve Jet Li ile sanırım bu kez bol bol Uzakdoğu dövüş sahneleri göreceğimiz bir Mumya filmi olacak.

‘The Incredible Hulk’; başrolde Edward Norton’un yer aldığı Yeşil Dev maceramız kaldığı yerden devam edecek.

‘Hellboy 2: Golden Army’ ile fantastik macera devam ediyor...

‘Korkunç Bir Film 5’ ile ünlü korku filmleriyle dalga geçmeye devam edeceğiz.

‘Testere 5’; senaristler seriyi devam ettirmekte kararlı görünüyorlar.

‘Bond 22;’ Daniel Craig ile devam ettirilen ve artık “klişe bir seri” haline gelen Bond filmlerinin devamı.

\'Harry Potter ve Melez Prens’’te, Lord Veldemort’un geçmişi ile ilgili pek çok bilinmeyen ortaya çıkarken, bir yandan da Malfoy’un neyin peşinde olduğunu öğrenmeye çalışan Harry’i zor günler bekliyor olacak.

‘Madagascar: The Crate Escape’, çok sevilen ilk animasyondan sonra devamı ile bizleri eğlendirecek.
Unutmadan, Altın Küre sahibi ve Oscar’ın en büyük favorilerinden biri olan ‘Kefaret’, 22 Şubat’ta tekrar gösterime girecek...

Kısaca 2008’in değerlendirmesi bu...Görüldüğü gibi 2008 yılının sinema adına 2007’den daha renkli ve iyi geçeceği açık. Benim umudum var, 2008’de beklentilerimiz karşılanacak. Sinemaseverler olarak 2008 yılının son günlerinde , belki tekrar bu kritiğe bakarak, geçirdiğimiz senenin değerlendirmesini yapacağız ve inanıyorum ki hiçbirimiz “2008 Sineması” için olumsuz düşüncelere kapılmayacağız. Kaliteli bir “2008 Sineması” yaşamamız dileğiyle...

Teşekkür: Serkan Murat KIRIKCI