- Anasayfa
- Forum
Forum
- Tarihe Göre
- Popülerliğe Göre
Casino Royale (2006), Ölülerin Şafağı (2004) ve Yargıç Dredd (2012) bence oldukça iyi yeniden çevrimler. Ama benim oyum, açık ara Dune (2021)'a. Kitabı okuyanlar da bana katılacaktır herhalde...
Sonbaharın gelişiyle bir çoğumuz "Gilmore Girls" moduna girdik diye düşünüyorum. Fakat bir yandan da nostaljik ve çekici dünyasıyla "The Marvelous Mrs. Maisel"ı da her izlediğimde çok ilham verici buluyorum. Siz hangi Sherman-Palladino dizisini daha çok seviyorsunuz?
Film hakkındaki düşünceleriniz neler? İlk filmle karşılaştırdığınızda bu filmi nasıl buldunuz?
Upside Down’ın 1983’te takılı kalması, zamanla ilgili bir kırılma olabilir mi? Bu donmuş zaman meselesi yıllardır açıklanmadı. Bu yüzden bazıları Upside Down’ın paralel evren değil de, Eleven’ın ilk açtığı kapıyla bükülmüş bir zaman döngüsü olduğunu düşünüyor. Eğer doğruysa Vecna sadece oradaki yaratıkları değil, zamanı da manipüle ediyor olabilir. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bir Avuç Dolar, İyi, Kötü ve Çirkin, Cinema Paradiso, 1900, Exorcist II, Misyon, Dokunulmazlar gibi yapımlara dingin ruhunu katan yüce Ennio baba mı yoksa Aslan Kral, Dune, Gladyatör, Son Samuray, Karayip Korsanları serisi, Kara Şövalye üçlemesi, Inception, Man of Steel, Interstellar, Dunkirk ve No Time to Die gibi yapımları arşa çıkaran Hans Baba mı?
Benim favorilerim Büyük Lebowski, Yaşlılara Yer Yok ve tabii ki Fargo. Barton Fink, Ciddi Bir Adam (A Serious Man) ve Aramızda Casus Var (Burn After Reading) filmlerini de büyük keyifle izledim.
Netflix Witcher yapımlarını 3 sezon çok beğenerek takip etmiş biri olarak 4. sezonda yaşadığım hayal kırıklılığını anlatamamak için yazıyorum. 4. sezonda ilk bölümün ilk 20 küsür dakikasını izleyebildim sanırım. Sorun o kadar büyük ki anlatmak çok zor. Öncelikle başrol oyuncu değişimi (Gerald) bence çok sorun değil. Lakin bu sorunu gidermek için flaşbakınan eski sahneleri tekrar çekerek ellerinden geleni yapmışlar. Fakat senaryo ve diyaloglar o kadar ucuzlamış ki, inanılmaz. Eski bilgilere hafif referans vererek ibretlik olmaya çalışan diyaloglar, karakterlerin gereksiz bunalım derin bakışları, Ciri'nin bu şimdi nereden çıktı dedirten zayıf Woke sahneleri ve tabii herhangi bir akıl pırıltısı içermeyen baştan sonu belli kurgular zinciri. Çok belli ki bir miktar sanat içermesi gereken bu tarz dizi yapımları tamamen kar optimize eden algoritmalara (izleyicinin sevdiği şu tarz sahneler yapalım ve bunu ucuza yapalım) bırakılınca sonuç böyle berbat oluyor. Platformların yapımcılığa daha çok soyunduğu son 2-3 yıllık dönemde bu tarz sonuçları daha sık görmeye başladığımızı düşünüyorum, arada iyi örnekler de olmuyor değil.
Christopher Nolan'ın en iyi filmleri bence hala kariyerinin başlarındaki "Memento", "The Prestige" gibi filmler ama tarihi epik filmleri seven biri olarak "Odyssey" için oldukça meraktayım. Siz ne düşünüyorsunuz, heyecanlı mısınız?