\'11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali\', programında İran sinemasının şaşırtıcı örneklerine de yer veriyor. Hana Makhmalbaf, bol ödüllü ilk uzun filmi ‘Utanç’la FIPRESCI Ödülü için yarışacak. Abbas Kiarostami’nin ‘10’ adlı filmi ile Mania Akbari’nin bu filmin devamı olarak çektiği ‘10+4’, festivalin “ONun İRAN’ı” başlıklı bölümünde gösterilecek.
Festival programının barış temalı bölümünde ise sinemaseverler Rakhshan Bani Etemad’ın ‘Gilane’, Ensie şah-Hüseyni’nin ‘Hoşça Kal Hayat’ ve Merziye Meşkini’nin ‘Şaşkın Köpekler’ adlı filmlerini izleme fırsatı bulacak.
18 yaşında başyapıt
Ailesinin kurduğu Makhmalbaf Film Okulu’nda sinema eğitimi gören ve ilk filmini 14 yaşında çeken Hana Makhmalbaf, ‘Utanç’la uluslararası festivallerde birçok ödül aldı. Bu yıl Asya Film Ödülleri\'nde en iyi film dalında ödüle aday gösterilen ‘Utanç’, San Sebastian Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü\'ne, Roma’da ise UNICEF Özel Mansiyonu’na değer bulundu. Film ayrıca, Yunanistan İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği\'nin Cinsiyet Eşitliği ödülünü de kazandı. Küçük bir Afgan kızın okula gitme çabalarını anlatan film, 11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde FIPRESCI Ödülü için yarışacak.
Abbas Kiarostami’nin İran’da büyük tartışmalar yaratan filmi ‘10’un oyuncusu Mania Akbari, dört sene sonra filmin kaldığı yerden devam ediyor ve ‘10+4’le bu kez yönetmen koltuğuna kendisi oturuyor. İran sinemasının yükselen yıldızı Akbari, filmleriyle birlikte festivalin “Onun İran’ı” başlıklı bölümünün konuğu olarak Türkiye’ye gelecek.
Festival programının “Barış Ne Zaman?” başlıklı bölümünde de üç İran filmi yer alıyor. İran sinemasının önemli isimlerinden Rakhshan Bani Etemad, Irak-İran savaşı sırasında bir annenin cesaretini ve mücadelesini anlatan ‘Gilane’ adlı filmiyle bu bölüme konuk oluyor. Bu bölümde yer alan bir diğer İran filmi ‘Şaşkın Köpekler’. Merziye Meşkini’nin 2006 yılında çektiği film, Afganistan’da savaşın yıkıcı etkisinden en çok etkilenenin çocuklar olduğu gerçeğinden yola çıkarak, anneleri hapse giren iki çocuğun yaşadıklarına odaklanıyor. Savaşın acıtan gerçekliği ile barış umudu arasında sıkışmış öykülerin kadın gözüyle anlatıldığı filmler, festivalin barış temalı bu bölümünde öne çıkıyor. Bu filmlerden biri de Ensie şah-Hüseyni’nin geçen yıl çektiği ‘Hoşça Kal Hayat’.
80’lerin ortasından itibaren yükselişe geçen İran sineması, dünyanın önemli festivallerinde heyecanla karşılanıyor, ödüllere değer bulunuyor ve birçok ülkede binlerce kişi tarafından ilgiyle izleniyor. 11. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali de İran sinemasının cesur kadınlarını sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.