23. Gezici Festival'de Sessiz Filmlerin Hala Söyleyecek Sözü Var - Sessiz Divalar: Zamansız Ve İsyankar

13.11.2017 14:43
23. Gezici Festival'de Sessiz Filmlerin Hala Söyleyecek Sözü Var - Sessiz Divalar: Zamansız Ve İsyankar

Ankara Sinema Derneği’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 1-14 Aralık 2017 tarihleri arasında 23’üncü kez sinemayı kent kent dolaştırıyor. Festivalin, bu yılki durakları Ankara, Sinop ve Kastamonu. Ankara’da 1-7 Aralık tarihleri arasında, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Alman Kültür Merkezi’nde başkentli sinemaseverlerle buluşacak olan Gezici Festival, 8-11 Aralık tarihleri arasında Sinop’ta konaklayacak ve 12-14 Aralık tarihleri arasında Kastamonu’da bu yılın yolculuğunu tamamlayacak.

Gezici Festival’in sinemanın geçmişini bugünüyle buluşturan özel bölümlerinden biri, her yıl olduğu gibi sessiz filmlerin ilginç dünyasına uzanıyor. Amerika ve Hollanda Büyükelçilikleri’nin katkılarıyla ve Sessiz Divalar: Zamansız ve İsyankâr başlığı altında gösterilecek iki sessiz film, Hollanda EYE Film Müzesi sessiz film küratörlerinden Elif Rongen-Kaynakçı’nın katkılarıyla belirlendi. Her iki filme Baba Zula’nın canlı müziği eşlik edecek.

Gezici Festival’in bu özel bölümünde gösterimi yapılacak ilk film, 1915 yılı İtalyan yapımı Filibus: Göklerin Gizemli Korsanı (Filibus: Mysterious Pirate of the Skies). Mario Roncoroni’nin yönettiği film, yalnızca günümüz sinemasının vazgeçilmezleri haline gelen bilimkurgu ve aksiyon öğelerinin en erken örneklerini içermesiyle değil, aynı zamanda filmin ana karakterinin sıradışı bir kadın olmasıyla da “zamansız”. Christina Ruspoli’nin canlandırdığı Filibus karakteri, geceleri gelişmiş teknolojik hava araçlarıyla ortalığı kasıp kavuran bir hırsızken, gündüzleri toplumun saygıdeğer bir üyesi olan Barones Troixmonde’dur. Peşine düşen deneyimli bir dedektifle giriştiği kedi-fare oyununda, Filibus’un şekilden şekile girmesini, kadından erkeğe dönüşmesini izlerken, sinemanın erken döneminin en sıradışı kadın karakterlerden birini de izlemiş oluruz.

Bu bölümde gösterimi yapılacak ikinci film, Herbert Brenon’un yönettiği ve başrolünde “femme fatale” karakterlerin öncülerinden Pola Negri’nin oynadığı, 1923 yılı A.B.D. yapımı İspanyol Dansçı (The Spanish Dancer). Pola Negri’nin çingene bir dansçıyı canlandırdığı film, daha sonra pek çok versiyonu beyazperdeye aktarılan, 19. yüzyıl Fransız oyun yazarı Adolphe Phillippe Dennery’nin Don César de Bazan isimli romanı üzerine kurulan klasik bir aşk hikayesi: Çingene Dansçı Maritana, yoksullaşmış bir asilzade olan Don César de Bazan’a aşıktır. Don César de Bazan, Kral tarafından tutuklandığında, Maritana kendisini erkek dünyasının entrikalarının ortasında bulacaktır. Özgün kopyası bütün halinde günümüze ulaşmayan filmin restorasyonu, birkaç değişik kopyanın bir araya getirilmesiyle 2012 yılında EYE Film Müzesi tarafından yapıldı.

Sessiz filmlerin hâlâ söyleyecek sözü olduğunu kanıtlayan bu iki film, Baba Zula’nın canlı müziği eşliğinde sunulacak.