Vizyondaki filmlerde bu hafta (2 Mart 2018)

02.03.2018 00:39

2 Mart 2018 haftasında 2’si yerli 7 yeni film izleyicilerle buluştu. 

Lady Bird (Uğur Böceği)

Yönetmenliğini ve senaryosunu Greta Gerwig’in üstlendiği dram-komedi türlerindeki film, 2 Altın Küre ödülü ve 5 dalda Oscar adaylığı ile dikkat çekiyor. Oyuncu kadrosunda Saoirse Ronan, Laurie Metcalf, Tracy Letts, Lucas Hedges, Timothée Chalamet yer alıyor. Sacramento'da yaşayan, kendisine 'Uğur Böceği' adını takmış olan Christine McPherson (Saoirse Ronan), lisedeki son yılında hayatıyla ilgili birçok kritik kararın eşiğine gelmiştir. Büyüme sancıları, okulda hem akademik hem sosyal olarak yaşadığı zorluklar ve yaklaşan üniversite tercihinin yanında annesi Marion'la (Laurie Metcalf) yaşadığı gelgitli ilişki 'Uğur Böceği'ni strese sokmaktadır. Annesinin California'da kalmasına yönelik tüm ikna çabasına rağmen oradan uzaklaşmak, New York'ta bir üniversiteye gitmek istemektedir.

Red Sparrow (Kızıl Serçe)

Jennifer Lawrence’ın ölümcül bir Rus ajanını canlandırdığı filmin yönetmenlik koltuğunda Francis Lawrence oturuyor. Oyuncu kadrosundaki diğer isimler ise Joel Edgerton, Matthias Schoenaerts, Jeremy Irons ve Charlotte Rampling. Konusuna gelecek olursak; Dominika Egorova (Jennifer Lawrence) yetenekli bir Rus balerindir. Ancak hasta olan annesini tedavi ettirebilmek için karıştığı olaylar zinciri, onu bir 'serçe' olmaya kadar götürür. 'Serçeler' güzelliklerini ve vücutlarını kullanarak hedeflerini istedikleri şekilde yönlendirmek üzere eğitilen, eğitimleri sonunda da kişiliklerini yitirerek adeta makineye dönüşen özel ajanlardır. Dominika, ilk görevinde CIA ajanı Nate (Joel Edgerton) ile karşılaştığında, her iki ülkenin güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkar.

Mudbound (Savaştan Sonra)

4 dalda Oscar adayı olan film, yönetmenliğini Dee Rees’in üstlendiği önemli bir dönem yapımı. Carey Mulligan, Jason Clarke, Jason Mitchell, Mary J. Blige ve Garrett Hedlund oyuncu kadrosunda öne çıkan isimler. Mississippi'nin Marietta bölgesinde yaşayan bir çiftlik sahibinin oğlu olan Jamie (Garrett Hedlund) ve o çiftlikte çalışan Jackson ailesinin oğlu Ronsel (Jason Mitchell), İkinci Dünya Savaşı'nda yer aldıktan sonra evlerine geri dönerler. İki genç adam da savaşın ardından sivil hayata alışmakta zorlanacak, travma sonrası stres bozukluğu çekecek ve ırkçılığın farklı yüzleriyle karşılaşacaklardır.

Ailecek Şaşkınız

Yönetmenliğini ve senaryosunu Selçuk Aydemir’in üstlendiği komedi filmi, bu haftanın dikkat çeken yerli yapımı olarak salonlardaki yerini aldı. Filmde Ahmet Kural, Murat Cemcir, Saadet Işıl Aksoy, Cengiz Bozkurt ve Günay Karacaoğlu rol alıyor. Yönetimini babasından devraldığı şirketin genel müdürlüğünü yapan Ferhat (Ahmet Kural) ile çocukluk arkadaşı, aynı zamanda şirketin finans direktörü Gökhan'ın (Murat Cemcir) başlarına gelen eğlenceli olaylar filmde konu ediliyor.

The Crossbreed (Melez)

Türkiye – ABD ortak yapımı korku filminin yönetmenliği ve senaryosu Biray Dalkıran’a ait. Oyuncu kadrosunda Angela Durazo, Nathan Schellerup, Malinda Farrington, Danny Winn ve Katy Bentz yer alıyor. Konusundan bahsedecek olursak; Amy (Angela Durazo) ve eşi John (Nathan Schellerup), Amy'nin beklenmeyen hamileliği karşısında ne yapacaklarını bilememiş durumda bir çifttir. Amy'nin ikizleri olacaktır ancak tuhaf şeyler hissetmeye başlayan kadın kürtaj yaptırmaya karar verir. Nitekim bu çocukların Adem'in ilk eşi olduğuna inanılan Lilith'le bazı şeytani bağlantıları olduğu yolunda ciddi şüpheler vardır. 

Puloi: Asla Yalnız Uçmayacaksın

Haftanın animasyon filmi İzlanda’dan. Senaryosunu Friðrik Erlingsson’un kaleme aldığı Puloi’nin yönetmeni ise Arni Ásgeirsson. Babası ve sürüsündeki diğer kuşlar gibi Güney'deki sıcak topraklara göç etmesine izin verilmeyen küçük Puloi, kışı kutuplarda yalnız geçirmek zorunda kalmıştır. Burada geçirdiği sürede yeni arkadaşlar edinip Cennet Vadisi'ne ulaşmaya çalışırken, kötü kalpli kartal Gölge'nin hain planlarına karşı da dikkatli olmalıdır.

Sessizliğin Kardeşleri

Belgesel – dram türündeki yerli yapımın yönetmenliği ve senaryosu Taylan Mintaş’a ait. Film, Mintaş’ın yıllar sonra gittiği köyünde karşılaştığı kuzenleri Toso ve Çao’nun hikâyesini konu alıyor. Kars’ın Susuz ilçesine bağlı küçük bir köyde yaşayan Toso ve Çao, öfkeleriyle de sevgi gösterileriyle de birbirlerinden farklı iki kardeştir ama onları ortaklaştıran şey sadece, ahraz (sağır ve dilsiz) olmaları değildir; kendilerine özgü işaret dilleridir de. İki kardeşin, bazen insanların kusurlarıyla, bazen yetenekleriyle, bazen de dedelerden kalma lakaplarla yarattıkları bu Kürtçe işaret dili, tüm köy halkı tarafından da bilinmekte ve köyde Kürtçe ve Türkçe dışında 3. bir dil olarak kabul görmektedir.