Hıçkırık

27 yaşındaki György Pálfi, bu şaşırtıcı ilk uzun metrajlı filminde kırsal Macar yaşantısını fon alan ipnotize edici, sıradışı görüntülerin gerisinde bir cinayetin esrarını araştırıyor. İnsafsızca yaratıcı ve her an keyif veren bu küçük mücevherde hiç konuşma yok. Böylece, belli belirsiz belgeseli ima eden tarzından da, özel efektleri harika ve şaşırtıcı bir biçimde kullanıyor olmasından da sonuna kadar faydalanabiliyor. Yolun kenarındaki bir bankta oturan ihtiyar adam sürekli hıçkırır, sarhoş bir genç at arabasında horlar, nazik bir yaşlı hanım vadide zambak toplar, kadınlar terzi dükkânında dikiş diker, erkekler bir pub’da içki içer ve bowling oynarlar, arı yetiştiricisi bal çıkarır, bir biçerdöğer buğdayı biçer, bu buğday una çevrilecek ve büyükannenin mutfağında küçük hamur tatlılarına dönüşecektir. Bu arada polis bir cinayeti soruşturmaktadır…