Çanakkale Içinde Vurdular Beni

Çektiği filmlerle, sansasyon yaratan sözleriyle sürekli gündemde olan Yalın, çok başarılı ve popüler bir yönetmendir. Fakat ruh dünyasında kendi kültürüne ve halkına çok ilgisizdir. Bütün filmlerinde batıyı hedeflemekte ve başarının ait olduğu doğu kültürünü horlamakla mümkün olacağına inanmaktadır. Bunun için de çok tartışılan bir konuya el atar. Çanakkale Savaşı… Çanakkale konusunda anlatılanları abartılı, savaşla ilgili çoğu olağanüstü olayları ise saçma bulan Yalın’ın amacı Çanakkale ile ilgili uluslararası çapta beğeni toplayacak bir film yapmak ve Batılı gözüyle Çanakkale’yi anlatmaktır. Ardından çekim mekanlarını araştırmak için Çanakkale’nin yolunu tutar. Fakat orada olduğu sürece rüya mı gerçek mi olduğu belirsiz bir şekilde, sürekli yolunun üzerinde yaralı bir asker görmeye başlar. Bir gün yine askerin peşi sıra giderken kendini birden ormanın içinde bir çukurda bulur. Fakat başka bir yerde, başka bir zamandadır. Orada yaralı bir askerle karşılaşır… Asker sürekli sayıklamaktadırlar; ben ölmedim, ölmedim…” Yalın o an Çanakkale savaşının yapıldığı zamanda, bir siperde olduğunu anlar ve rüyasında gördüğü yaralı askerle karşılaşır. Asker gözünün önünde yaralanır, ona yardım etmek ister fakat başaramaz, Siperde yalnız kalır ve çaresizlik içinde koşmaya başlar, birden günümüze gelmiştir… Gördüklerinin rüya mı gerçek mi olduğuna karar veremez bir halde şaşkındır. Evine döndüğünde karısı babasının onu çağırdığını söyler. Yıllardır dargın olduğu babası ölmek üzeredir ve ona ölmeden evvel dedesine ait bir emanet vermek istemektedir. Yalın’ı bu emanetle birlikte büyük bir sürpriz beklemektedir.