İf Başlıyor Kemerlerinizi Bağladınız mı?

01.02.2010 19:57
İf Başlıyor Kemerlerinizi Bağladınız mı?

Neredeyse her köşe başında bir festivalin yapıldığı ülkemizde yıldan yıla daha iyiye giden ve büyüyen bir festival İF Bağımsız Filmler Festivali. Oturmuş bir izleyiciye sahip ve bu izleyiciyi dengeli eğlencelerle kendine bağlayan bir etkinlik bağımsız fimler festivali. Kimi zaman gazeteler vasıtasıyla haberdar olduğumuz maddi sorunlarına rağmen dimdik ayakta durmaya devam ediyor İF.

 

Kısa filmler, yarışmalı bölüm, gökkuşağı filmleri derken her sene zengin bir içerikle seyirciyi büyülemeye devam eden festival için söylememiz gereken yegane şey, yolları açık olsun olmalı. Şu sıralar ülkemizin yerel ölçekteki en büyük ulusal olayı olmayı hedefleyen Antalya Altın Portakal Film Festivalinin başına gelenleri düşünecek olursak bu temenniyi canı gönülden söyelemekse hepimizin boynunun borcu. İF’in en büyük sorunu Anadoluya açılmak adına Ankara’ya da el atan festivalin Ankara’da yanlış salonlarda filmlerini oynatması ve film seçkisinin İstanbul’dan düşük tutulması. Şimdilik birşeye benzemeyen Ankara etabını eleştirmeyi bir kenara bırakacak olursak, bizden de kendilerine nacizane bir öneri, neden İzmir’e gitmiyorlar? Halihazırda film festivallerine sahip olan Ankara yerine sanat alanında çok kısır bir gündeme sahip olan İzmir’e gidilmesi herkes için hayırlı olur.

 

Bu kadar övgü ve girizgahtan sonra bu senenin programını deşmekte yarar var. Keşif kısmında yer alan ve birbiriyle yarışacak filmler arasında birçok ilginç yapım yer alıyor. Distopik bir dünyada geçen ve tuhaf bir dijital teknik kullanılarak  yaratılan yarı animasyon Metropia iyi bir seçenek gibi duruyor. Yine aynı bölümden bir Türk film ise farklı yapısıyla ilgiyi hakediyor. Hızlı kurgusu ve farklı karakterlerı bir araya getiren yapısıyla 40 ilginç bir İstanbul filmi. Fonda istanbul, bir çanta dolusu para ve garip karakterler var. Hit Filmler ayağında ise Peter jackson’ın merakla beklenen filmi The Lovely Bones, altın küre adayı La Nana ve Precious ilk seçenekler olarak düşünülebilir. Lovely Bones orta karar fantastik bir film olarak kendinizi iyi hissetirebilir. AIDS hastası, babasının tacizine uğramış obez bir kızın hikayesini anlatan Precious ise karanlık atmosferiyle size başka bir ABD portresi gösteriyor. Söylemekte fayda var Precious gümbür gümbür Oscar’lara koşuyor. La Nana ise dünya çapında giderek sempati kazanan Latin Sinamasına ne kadar teşekkür etsek azdır dedirten bir film. Son derece soğuk ve sinir bozucu karakterler, sınıf çatışması ve tüm bunların ortasında garip bir hizmetçi kadın. İzleyip keşfetmek hayırlı olur. Fantastik filmler kuşağı bu sene biraz zayıf lakin Avusturya yapımı Kemik Adam yüreklere su serpebilir. Yamyamlıktan, komediye ordan mafyaya kadar uzanan bu tuhaf ve komik film seyirciye eğlence sunuyor. Nöbetçi sinema kuşağında ise bu sene kült olmaya aday bir film var, Ölümcül Kar. Korku-komedi türündeki film nazi subayı askeleri bu sefer zombie yaparak üstümüze salıyor. ABD’deki korku filmi festivallerinde bir hayli beğenilen film eğlenceli ve bol kanlı. Gökkuşağı bölümündeki eşcinsel şeçkisi bu sene bir hayli zayıf. Neo-nazi bir grubun içine giren eşcinsel bir gencin hikayesini anlatan Danimarka filmi kardeşlik ve tek amacı para kazanmak olan bir erkek fahişenin anlatıldığı yarı belgesel tarzı Greek Pete ilgi çekeceğe benzer.

 

İF bizleri bir süreliğine başka dünyaların içine çekmek için pusuda bekliyor. Ne duruyorsunuz sizde bu tuzağa düşün. Hepinize şimdiden iyi seyirler.