Kasım Manifestosu

27.10.2010 16:00

Küçük şehirden Madrid\'e gelmiş Alfredo, içi sanat aşkıyla dolup taşmış bir gençtir. Hayali, sokakta ücretsiz performanslar sergileyerek sanatın ruhunu yansıtmaktır. Konservatuar\'a girdikten sonra, okulun hiç de beklediği gibi çıkmaması sonucu okuldan ayrılıp bağımsız bir sokak tiyatrosu kurmak amacıyla sokak sanatçılarını biraraya toplamaya başlayan Alfredo, oldukça katı kurallara sahip bir topluluk olan Noviembre\'yi kurar. Bu kurallara göre asla para için sanat yapılamaz, kimse kurallara ihanet edemez, daha önceden tv-sinema-radyo gibi yayınlarda yer edinmiş sanatçılar Noviembre\'ye katılamaz ve performansların ilham kaynağı yazılı hiçbir şey olamaz. Manifestonun en önemli kurallarından birisi de seyircinin tiyatroya gitmesi değil, tiyatronun seyirciye gelmesidir. Seyirci neredeyse Noviembre orada olacaktır. Her hazırladıkları karakter ile karakteri canlandıracak oyuncu özdeşleşmek zorundadır. Kimi zaman bir çingene, kimi zaman kör bir yaşlı kimi zaman da uyuşturucu bağımlısı bir genç kız olacaklardır. Peki bu böyle ne kadar devam edebilir?

İzlenmeyen dünya serisinde bu kez İspanya\'dasınız. İspanyol sinemacı Achero Manas\'ın 2003 yılında yazıp yönettiği Noviembre, sokak sanatçılarının hayatlarını bir belgeselmişçesine irdeleyerek tiyatroyu ve hayatı sorguluyor. Ancak bu sorgulamalarda fazla ileri gitmeye başladıklarında işler karışıyor ve grup dağılma noktasına geliyor. Dağılmadan dönebilecekleri tek bir durum kalır: profesyonel olarak çalışmak. Peki bunun altından kalkabilecekler mi?

 

Senaryo, o kadar güzel ve gerçekçi ki bu bağımsız tiyatro topluluğunun üyelerinden birisi olmayı istiyorsunuz sürekli ve onlardan biri olup sorunlara çözüm üretmeye çalışıp, oyunlarda rol kapmaya çalışıyorsunuz. Alfredo ise gerçekten korkutucu, azimli, gözü pek bir lider gibi davranıyor. Ancak bir süre sonra bunun hangi yönlere doğru evrildiğini görmek de filmin bir başka yönü. Dünyevi ihtiyaçlar ve onların sanat karşıtlığı, her zaman sanatın uçlarda yaşanmasına sebep olmuştur. Kimi sanatçılar, eser bırakmadan performansa dayalı olarak sanatlarını icra ederek fakir ancak belki de dolu dolu bir hayat yaşarlar, kimi sanatçılar da eserleri sebebiyle ulaştıkları refah sayesinde daha rahat sanat icra ederek dolu dolu bir hayat yaşarlar. Hangi yolun yanlış olduğu sorusu ise akıllara şunu getirir: Ya iki yol da doğruysa? Ya iki tür sanatçı da sanatı uğruna getirdiği sonuçları iyi veya kötü kabullenebiliyorsa? O zaman yanlış yoktur.


Noviembre, alışılmadık yapısı ve tarzı ile farklı bir sanat anlayışına sahip olan bir film. Karakterlerin yaşlı halleri ile yapılan röportajların anlattıklarından yola çıkılarak olayların üzerinden gidiliyor. Ve bu anlatım tarzı, kurgu bir senaryoda kullanıldığı için oldukça farklı bir deneyim sunuyor. Noviembre, kesinlikle izlenmesi gereken bir sistem sorgulaması. Sanatın bizim alabildiğimiz kadarıyla varolmasına izin verdiğimizi yüzümüze vuran başarılı bir yapım.