Merak Etme, Ben İyiyim

22.11.2010 14:12

Bazı filmler vardır ki müziksiz bir hiçtir. Anlatımı kuvvetlendirmek için o filme özel bir müzik gerekir. Filmi okuyup hissetmiş kişilerin bu müziği yapması gerekir ve o müziği dinlediğinizde filmi size özetlemesi gerekir. Aaron grubunun (Fransız bir gruptur) Don\'t Worry, I\'m Fine isimli 2005 yapımı filme etkisi o yüzden müthiştir. Filmin ana karakteri Lili için yaptıkları mükemmel şarkı filmi anlatır bir çırpıda ve tekrar tekrar dinlemek istersiniz. Sonunda da dersiniz; bu müzik olmuş. Film için de geçerlidir tabiki hisleriniz.

 

Fransızcası \"Je vais bien, ne t\'en fais\" pas olan film, yönetmeni Philippe Lioret\'ye birçok saygın ödül töreninde en iyi yönetmenlik adaylığı getirmesinin yanında, Inglourious Basterds\'ı izleyen herkesin hayranı olduğu Melanie Laurent\'e de en iyi kadın oyuncu ve umut vaadeden oyuncu ödüllerini getirmiş oldukça başarılı bir aile dramı. Aile dramından kasıt maddi sorunlar, uyuşturucu, alkol, şiddet gibi sorunlar değil ancak bu öyle bir dram ki aileden nefret ederken bulabiliyorsunuz kendinizi. Tıpkı gençlerin birçoğunun ailesinin kendilerini anlamadığını düşündüğü gibi bir hale bürünüyorsunuz. Lili de tam bu durumda buluyor kendisini, gittiği İspanya\'dan döndüğünde.

 

Paris dışında bir banliyöde yaşayan Tellier ailesinin iki çocuğu vardır. Biri kız, Lili ve biri erkek, Loic olmak üzere. Kız; okumaya hevesli ve dünyayı gezip görmeye çalışan ama yine de ailesinden kopmaktan çekinen biridir. Erkek ise tam anlamıyla çılgın bir serseridir. Gitar çalar, arkadaşlarıyla partilere gider, şarkı besteler ve hatta dağ tırmanışı gibi ekstrem aktivitelere bile katılır. Melanie Lourent\'in canlandırdığı Lili, İspanya\'dan döndüğünde ikiz kardeşini evde bulamaz. Ailesi ise bu konuda konuşmayı reddeder. Tek söyledikleri ise Loic\'in kendilerine kızarak evi terkettiğidir. İkizler arasındaki bağın çok güçlü olması sebebiyle Loic\'i sürekli arayan ancak bir türlü ulaşamayan Lili, bir süre sonra ağır depresyona girer ve yemeden içmeden kesildiği gerekçesiyle hastaneye kaldırılır. Psikolojik vakalar koğuşunda Loic\'in öldüğünü düşünüp kendisini ölüme hazırlayan Lili, eline ulaşan bir mektup ile yeniden doğar ve hayata tekrar döner. Ancak hiçbir şey eskisi gibi değildir. Ailesini suçlayarak onlardan gittikçe uzaklaşan Lili, Loic\'in mektupları ile tekrardan gücünü toplar ve kendi başına hayata atılır. Olaylar bu dramatik süreçten sonra çok daha başka bir hal alır ve süprizlerle dolu bambaşka bir trajediye yol alır.

 

Film, çekimler olsun, karakterler olsun, oyuncular olsun baştan aşağı mükemmel. Fransız filmlerinin klasik soğukluğunun pek esamesi yok bu filmde. Onun yerine sıcak ama hafif rüzgarlı bir akdeniz sahilinde, şarabınızı yudumlarken kulağınıza çalınan güzel bir şarkıyı dinliyormuşsunuz hissi verir. Kimi yerinde umutsuzluğa kapılırsınız, kimi yerinde ise coşkuyla haykırırsınız ancak genellikle hüzün hakimdir melodide. Ve bilirsiniz, hayat her şeye rağmen sevdikleriniz ile birlikte devam etmektedir.