Let Me In

26.01.2011 16:53

2008 yılında İsveç’te gösterime girip 2009 yılında 60 farklı ödülü çeşitli festivallerden alarak Hollywood’un dikkatini çekmiş bir İsveç filmi çıkmıştı ortaya. Let The Right One In veya Gir Kanıma isimli filmin fikri oldukça ilginçti; zira filme konusunu veren kitap ve haliyle film de vampirler ile ilgiliydi. Ve İsveç’te bir vampir filmi düşüncesi de gayet mantıklıydı. Yılın büyük kısmı karanlığa gömülü bir ülkede neden vampir olmasın ki? 2010 yılına geldiğimizde ise Ocak ayında film ülkemizde sadece 4 kopya ile gösterime girdi ancak ilk çıktığı anda Hollywood’u etkilemeyi başarmıştı bile. Film ile ilgili anlaşmalar imzalandı ve bir Hollywood yeniden yapımı için yapımcıların önünde pek bir engel kalmadı. Ve yeni filmin adı Let Me In oldu.

2008 yılında Cloverfield’ı J.J.Abrams’ın yapımcılığında çeken Matt Reeves’in yönetmenlik koltuğunda oturduğu bu yeniden çekim filmi, kopya konusu ile özgün senaryo bulmakta sıkıntı çeken Hollywood’a gelen ilaçlardan sadece biri. Başrolünde çocuk oyuncular Kodi-Smit McPhee ve Chloe Moretz var. 1996 doğumlu Kodi, ilk olarak dikkatleri Viggo Mortensen ile birlikte rol aldığı post-apokaliptik yol macerası The Road’da çekmişti. Film boyunca onu ve onun ruh halini anlamamız gerektiği için kendisi The Road’daki rolünü başarıyla kotarmıştı. Ancak bu filmde ise çok başarılı bir performans ortaya koyamıyor. Böyle genç oyuncuların başarıları çok önemsenir elbette ancak başarısızlıkları çok fazla dile getirilmez haklı olarak. Ancak Chloe Moretz ile ilgili bir şeyler söylemek gerekiyor. Zira kendisi son zamanlarda oldukça fazla gözüküyor beyaz perdede. Ve her zaman rolünün altından kalkmayı başarıyor. Geleceği parlak gözüken oyunculardan birisi Chloe.

Bir vampirin arkadaşlık hikayesinin anlatıldığı bu filmde atmosferin oldukça gergin olduğunu belirtmek gerekiyor. Okuldaki sinir bozucu çocuk klişesi yanında birçok vampir klişesini de haklı olarak içinde barındıran Let Me In, oyunculara, farklı çekim tekniklerine, daha fazla imkana rağmen orijinal filmin kalitesini yakalayamıyor. Filmin temposunun çok ağır geçtiğini de notlara ekleyip klasik bol aksiyonlu bir vampir filmi beklentinizi sıfırlamanız önemle belirtilmeli. Korku filmlerindeki en korkutucu unsurun küçük kız olduğu klişesini de ele alan ancak bunu orijinal filmin aksine eline yüzüne bulaştıran Let Me In yine de farklı Hollywood filmleri arayanları tatmin edebilir. Çocuk oyuncu performansları da izlenmeyecek düzeyde olmadığı için (The Tree’deki vasat diyaloglara ve vasat performanslara selam) izlenebilir.