Bourne efsanesi bu hafta gösterime girecek 'Bourne'nun Mirası’ ile devam ediyor. BaÅŸrol oyuncusu dahil eski ekibin deÄŸiÅŸtiÄŸi yeni filmi yıldızlarından Edward Norton ve Rachel Weisz anlatıyor...
Son yılların en iyi aksiyonlarından Bourne serisi bu hafta gösterime girecek 4. filmle devam ediyor. Robert Ludlum'un romanlarından uyarlanan 3 filmlik ilk seri Matt Damon ile bütünleÅŸirken her senaryoda ortak yazar olan Tony Gilroy, bu sefer yönetmen koltuÄŸuna da oturuyor. Yeni CIA ajanı Aaron Cross rolünde yer alan Jeremy Renner'a Rachel Weisz, Edward Norton, Stacy Keach ve Oscar Isaac gibi isimler eÅŸlik ediyor. Filmin yıldızlarından Edward Norton ve Rachel Weisz seriyi, yeni filmi ve karakterlerini anlattı: Öncelikle yönetmen Tony Gilroy’dan bahsedelim. Michael Clayton’da sahne düzenini tamamen anlatan bir sahne var; Tom Wilkinson’ın öldürüldüÄŸü sahne. O sahneyi hatırlıyor musun bilmiyorum.
Elbette hatırlıyorum, muhteÅŸem. İnanılmaz derecede soÄŸuk ve inanılmaz derecede gerçekçi. Bourne’da birçok ÅŸey buldum. Aradaki bağı hissettiniz mi?
Kesinlikle. Bence bu harika bir gözlem. Bence Tony’nin yönetmenliÄŸinde teknik bir hassasiyet var. Detaylara çok önem verilmiÅŸ.
Evet, öyle ve bence filmde Rachel’ın evine onun için geldikleri sahne harika. Laboratuvar sahnesi gelmiÅŸ geçmiÅŸ en dehÅŸet verici sahnelerden biri. Fakat bir ÅŸekilde senaryoyu okuduÄŸum zaman, evine geldikleri sahne bana Michael Clayton’daki sahneyi hatırlattı, ki onun da harika olduÄŸunu düÅŸünmüÅŸtüm. Bence bu gerçek aksiyonlardaki garip ve detaycı hassasiyet, tematik bir biçimde Tony’nin filmlerinde var olan gariplikle paralel çünkü gözlemlediÄŸiniz ÅŸeye ek olarak, Mıchael Clayton’daki kötü karakterin aslında ÅŸirket olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Gerçek kötü, insanların etik deÄŸerlerini kapsayan ve onları sıkışmış ve bir anlamda aÅŸağılanmış hissettiren sistem. Bence baskıya karşı bir korkumuz var ve bu korku Tony’nin filmlerinde iÅŸleniyor. Bunu seviyorum. Bu onun yaptığı ve benim takdir ettiÄŸim ÅŸeylerden biri. Senaryolarında, Tony karmaşık karakterlerden, durumlardan ve karmaşık ahlak anlayışlarından korkmuyor. Sizin karakteriniz “Ben olmazsa olmazım” diyor. Bunu görebiliyor musunuz? Bunu da tartıştınız mı?
Elbette. Michael Clayton’la paralellik kurduÄŸunuz için söylüyorum, bence senaryodaki en güzel yerlerden biri, Tom Wilkinson’ın telefona bıraktığı mesajda ona olan ÅŸeyi anlattığı yer. Diyor ki; “Benim ruhuma olan ÅŸey bu, deÄŸiÅŸmem gerektiÄŸini ve doÄŸruları söylemem gerektiÄŸini farkettim.” Filmin içinde, benim karakterimin Jeremy Renner’ın canlandırdığı karakterle konuÅŸtuÄŸu, bilinci ve ruhuyla ilgili kriz geçirdiÄŸi bir yer var. Karakterimin kötü ÅŸeyler yapmanın gerekliliÄŸini meÅŸrulaÅŸtırdığı konuÅŸma beni gerçekten rahatsız etti. Bence Tony’nin gücü bu. Bence gerçekten heyecanlı filmler yapıyor ama aynı zamanda çok düÅŸündürücüler. İçlerinde gerçek fikirler var. Bu ayrıca bir casus öyküsü de, deÄŸil mi? Bu film, bir bağımlının eroin temin etmek için dünyayı dolaÅŸmasını anlatan bir film olarak görülebilir. Tony’nin iÅŸlerindeki ilginçlik de bu ikilikten geliyor. Bu oyuncu için ne anlam ifade ediyor?
Bence bu muhteÅŸem çünkü konuÅŸtuÄŸumuz tüm bu ÅŸeylerin sonunda Tony’nin karakterlerinin çoÄŸu ne iyi ne de kötüler. Onlar gölgeli ve çeliÅŸkili karakterler. Jeremy’nin karakteri bile böyle. O da yaÅŸamı için mücadele eden biri. Ama hiçbir ÅŸekilde masum deÄŸil. O gönüllü bir katılımcı. O hapları istiyor. Gücü istiyor. Eski haline dönmek istemiyor, o da suç ortağı. Benim karakterim son derece sert ve çok ağır ÅŸeyler yapıyor ama bunlardan keyif almıyor. O bunları talihsiz ve olumsuz bir sonuç olarak görüyor. Bu bir oyuncu açısından harika bir ÅŸey çünkü karikatür bir karakter canlandırmıyorsunuz. İkilemleri olan insanları canlandırıyorsunuz ve bu çok ilginç bir ÅŸey. GiÅŸe rekorları kıran filmlerde bu tarz karakterleri bulmak zor mudur?
Evet. Böyle bir filmde oynamaktan tereddüt mü edersiniz yoksa burada Tony faktörü önemli mi?
Sanırım tereddütlerim, yapmak istediÄŸim ÅŸeylerin kendi sınıfının en iyisi olmasını istememden kaynaklanıyor. Tony inanmamı saÄŸladı. Bunu tekrar yapmasına ÅŸaşırmıştım ama sonra benim ilgimi çekmeyi baÅŸardı. Bir önceki Bourne filminde, sanırım Paul Greengrass ve Tony tek bir beyin gibi çalışıyorlardı.Tony, CIA’deki sahne dü
ÅŸünülürse beynin saÄŸ tarafıydı, Paul de aksiyon sahnelerinin adamıydı. Bu konu hakkında ne düÅŸünüyorsunuz?
Francis Coppola bir filmin en iyi ve en kötü yanının iÅŸbirlikçi olması olduÄŸunu söylemiÅŸti ki ben bunun hep çok komik olduÄŸunu düÅŸünmüÅŸümdür. Bu ilk üç film için de, Doug Liman ve Paul Greengrass, Matt, Tony ve Danny mükemmellerdi. Bu ÅŸeyler birçok kiÅŸinin emeÄŸiyle bir araya geliyor ve herkes iyi olunca iÅŸ de iyi oluyor. Bence Tony harika bir yönetmen ve çok güçlü bir kadro oluÅŸturdu. Bu film serisinin kalitesini beÄŸenen insanların, filmlerin onlara çok tanıdık gelen bazı ÅŸeylerle olan tutarlılıklarını hissedeceklerinden eminim. Kariyerinizin son üç ayında önce sizi gelmiÅŸ geçmiÅŸ en garip ve iddiali bir film olan Moonrise Kingdom'da gördük. Ardından bir giÅŸe filminde görüyoruz. Size gelen projelerin çeÅŸitliliÄŸini nasıl açıklıyorsunuz?
Bilmiyorum. Belki de Wes Anderson kısa pantolonla iyi görüneceÄŸimi düÅŸünmüÅŸ olabilir. Tony’yi bu filmde de giymem için ikna etmeye çalıştım ama iÅŸe yaramadı. Neden? Bir test mi yaptınız?
Bu iki filmi yaptım ve ikisi de benim için büyük zevkti. Çok eÄŸlenceliydi çünkü filmleri birbirlerinden çok farklı olsa da, Wes ve Tony’nin benzer yanları var. İkisi de hem yazıp hem yöneten, son derece hassas insanlar ve ikisinin de iÅŸlerini çok beÄŸeniyorum. Bu benim için harika bir yıl. Filmlerine hayran olduÄŸum bu insanlarla çalıştığım için çok mutluyum. Bourne efsanesiyle ilgili son bir sorum daha var. Önceki üç filmin yönetimi anlamında her ÅŸey çok daha deÄŸiÅŸik çünkü artık kamera daha hızlı ve kahramanı her yerde takip edebiliyor. Bu filmin de aynı çizgide olduÄŸunu düÅŸünüyor musunuz?
Oyuncu kadrosuna ek olarak, bence bu filmde olaÄŸanüstü bir artı daha var ki o da Robert Elswit. Bob bana göre bizim sektördeki en iyi görüntü yönetmenlerinden biri. Son 20 yılda en iyi ve en farklı filmleri o çekti. Bu beni çok heyecanlandırdı çünkü bu filmde, filmi mükemelleÅŸtiren bir estetik olacağını düÅŸündüm. Bence o ve Tony harika bir iÅŸ çıkardılar. Bence bu biraz farklı. Tarz anlamında bazı ÅŸeyler diÄŸer filmlerle benzerlik taşıyor. Aslına bakarsanız, ÅŸunu söylemem gerekir ki, filmleri sevmeme raÄŸmen, Bourne filmlerinin bu tarzı yarattığını söyleyemem.
Tüm yorumlar (11)
Bu gün izledim. Bu filmin önceki serilerini takip eden arkadaşlar. Filme asla gitmeyin tavsiye etmiyorum büyük hayal kırıklığı oldu benim için, hiçmi aksiyon olmaz, hiçmi önceki seriler ile alakalı olmaz, hiçmi konu olmaz bi filimde, nasıl bittiğini anlamadım, ne anlatmaya çalıştılar hiç fikrim yok o derece. Fragmanı daha iyi :)) bu kadar para kazanmak adına sahtekarlık yapılmazz.
buggün izledim çok iyiydi
Dün izledim ve hayran kaldım süperdi.
Jeremy Renner kendini ispatlamış bir oyuncu, MI4'deki rolü de Bourne'e neden seçildiğinin sinyali bence. Özellikle The Town'daki performansını beğenmiştim. Matt Damon'lı Bourne'den bile daha iyi olucağını düşünüyorum..
Matt Damon'suz film biraz buruk olacak olsada, Jeremy Renner ve Edward Norton'ın bunu bize unutturacağını tahmin ediyorum ve bir Bourne fanatiği olarak filmi dört gözle bekliyorum...