Vizyondaki filmlerde bu hafta (16 Mart 2018)

16.03.2018 10:53

16 Mart 2018 haftasında 4’ü yerli 8 yeni film izleyicilerle buluştu. 

Tomb Raider

İkonik bilgisayar oyunundan üçüncü kez beyaz perdeye uyarlanan filmin yönetmeni Roar Uthaug. Tomb Raider / Lara Croft rolünde Alicia Vikander’ı izleyeceğiz. Öne çıkan diğer oyuncular ise Daniel Wu, Dominic West, Walton Goggins ve Alexandre Willaume. Maceracı babası Richard Croft'un (Dominic West) gittiği bir keşif gezisinden hiç dönmemesi yüzünden genç Lara Croft (Alicia Vikander) babasını 7 yıldır görmemiştir. 21 yaşındaki Croft'un hayatta hiçbir görünür amacı yoktur, okulunda sık sık devamsızlık yapmaktadır. Babasının hayatta olmadığı gerçeğini bir türlü kabullenemeyen Croft, bu nedenle büyük bir mirası ve şirket sahipliğini de reddetmiştir. Babasının yokoluşundaki sırrı çözmeye kararlı olan Croft, sadece gitmesi bile çok tehlikeli olan mitolojik sırlarla dolu bir adaya çıkarak inanılmaz tehlikelerle dolu bir maceraya atılır.

Kaybedenler Kulübü Yolda

Vizyona girdiği 2011’de büyük beğeni toplayan Kaybedenler Kulübü efsanesi, yedi yıl aradan sonra geri döndü. Senaryosunu ve yönetmenliğini ise Mehmet Ada Öztekin’in üstlendiği filmde Kaan ve Mete rolünde tekrar Nejat İşler ile Yiğit Özşener'i izleyeceğiz. Kadrodaki diğer isimler ise Rıza Kocaoğlu, Sarp Akkaya ve Hande Doğandemir. İlk filmde, bir yayınevinin sahibi olan Kaan (Nejat İşler) ve Kadıköy'de bar işleten Mete’nin (Yiğit Özşener) sanki karşılıklı sohbet ediyorlarmış ve kimselerin de bunu dinlediğinden haberi yokmuş gibi bir radyo programı sunmaları anlatılıyordu. Kendi yalnızlıklarıyla bile alay eden, hayatın kıyısında yaşayan ve sisteme her gün baş kaldırıp isyan eden Kaan ve Mete’nin yeni macerası sinemalarda. 

Death Wish (Öldürme Arzusu)

1974 yapımı aynı adlı aksiyon türündeki filmi, usta yönetmen Eli Roth günümüze yeniden uyarladı. Başrolünde Bruce Willis’in yer aldığı filmde rol alan diğer isimler ise şöyle: Vincent D'Onofrio, Elisabeth Shue, Dean Norris ve Kimberly Elise. Bir roman uyarlaması olan konusuna gelecek olursak; doktor Paul Kersey (Bruce Willis) travma vakalarında uzmanlaşmış bir cerrahtır. Eşi Lucy (Elizabeth Shue) ve kızı Jordan'la (Camila Morrone) birlikte mutlu bir hayatı olan doktor, evde bulunmadığı sırada yaşanan olayla sarsılır. Maskeli kişiler, Kersey'nin evine girerek ailesine saldırır. Olay sonunda eşini kaybeden, kızı ölümden dönen Kersey, polisin bu konuda elinin kolunun bağlı olduğunu görünce katilleri cezalandırmak ve kendi adaletini sağlamak için olayın faillerini tek tek aramaya koyulur.

The Death of Stalin (Stalin’in Ölümü)

Fransa – İngiltere ortak yapımı olan biyografi, dram ve komedi türlerindeki filmin yönetmeni Armando Iannucci. Oyuncu kadrosunda Steve Buscemi, Jason Isaacs, Rupert Friend, Paddy Considine ve Simon Russell Beale yer alıyor. Sovyetler Birliği'nin lideri Jozef Stalin'in beklenmedik ölümünün ardından üst düzey Sovyet yetkililer, Stalin'in ardından kimin başa geçeceği konusunda anlaşmazlığa düşerler. Koltukta birçok kişinin gözü vardır, bu nedenle ülkenin yönetim kademesinde bir kaos baş gösterir. Rusya’da büyük tartışmalara sebep olan ve yasak getirilen yapımda, Stalin'in 1953'te felç geçirerek ölmesi sonrası Kremlin'deki iç kavgalar hicivli bir dille anlatılıyor. 

7 Days in Entebbe (Entebbe’de 7 Gün)

Yönetmenlik koltuğuna José Padilha’nın oturduğu dram, gerilim ve suç türlerindeki İngiltere yapımı filmde, Daniel Brühl, Rosamund Pike, Eddie Marsan, Mark Ivanir ve Nonso Anozie rol alıyor. Gerçek bir hikayenin konu edildiği film Entebbe Operasyonu’nu anlatıyor: 1976'da Tel Aviv'den kalkıp Atina üzerinden Paris'e gitmeyi planlayan Air France uçağı, ikisi Alman, ikisi Filistinli dört kişi tarafından kaçırılarak Uganda'nın Entebbe şehrine indirilir. Uçakta çok sayıda İsrailli yolcu vardır ve militanların isteği, yolcuların hayatı karşılığında hapisteki Filistinli veya Filistin destekçisi 53 arkadaşlarının salıverilmesidir. İsrail hükümeti, yapılan görüşmelerin ardından çok tehlikeli bir operasyon gerçekleştirmeyi göze alır.

Düğüm Salonu

Komedi türündeki yerli filmin yönetmenliğini Hakan Algül üstleniyor. Oyuncu kadrosunda Şahin Irmak, İrem Sak, Gonca Vuslateri, Emre Karayel ve Onur Buldu öne çıkıyor. Eskiden birlikte olmuş ancak yollarını ayırma kararı alarak başka insanlarla tamamen farklı hayatlar kurmanın eşiğine gelmiş Serkan (Şahin Irmak) ve Hülya (İrem Sak), müthiş bir tesadüf sonucu aynı gün yanyana düğün salonlarında evlenmek üzere tarih almışlardır. Ancak bu durumda iki düğünün birbirine girip işlerin çığrından çıkması kaçınılmaz olacaktır. 

Tut Yüreğimden Anne

Yönetmenlik koltuğunda Burçin Aydın ve Bülent Aydoğan’ın oturduğu dram türündeki yerli filmde Sermiyan Midyat, Naz Elmas, Janberk Nak, Ela Şen ve Levent İnanır rol alıyor. Okan (Sermiyan Midyat) ve Sibel (Naz Elmas) çifti, oğulları Yaman (Janberk Nak) ve kızları Hazan'la (Ela Şen) mutlu bir hayat yaşamaktadır. Ancak Hazan'ın otistik olduğunu öğrendiklerinde düzenleri tepetaklak olur. Sibel, ailesinin kabullenemesine rağmen kızını tüm kalbiyle sevmeye ve ona gereken tüm ilgiyi göstermeye devam ederken kendisinin de amansız bir hastalığa yakalandığını öğrenecektir. 

Ne Var?

Komedi türündeki filmin yönetmenliği ve senaryosu Ozan Denklik’e ait. Oyuncu kadrosunda Ozan Denklik, Gülbahar Caybak, Ömer Koç, Gürkan Demirtaş ve Sinem Kara bulunuyor. Birbirini çok seven üç yakın arkadaş bir gün falcıya giderler. Falcı, onların kaderinde bir hazine görmüştür. Hazineyi bulabilmek için hemen araştırmalara başlayan gençler, başlarını mafyayla da derde sokarlar. Birçok belaya bulaşsalar da hazineyi bulmadan aramaktan vazgeçmeye niyetleri yoktur.