Bu hafta altısı yerli on yeni film vizyona girdi:
Bir Nefes Daha
Film, İstanbul'un zorlu bir banliyösünden gelen 19 yaşındaki bir rapçi hakkında. Yeteneğine rağmen, Fehmi'nin uyuşturucu bağımlılığı hem kendisinin hem de grubunun geleceğini tehlikeye atmaktadır. Kendisinden 6 yaş büyük zengin bir kadın olan Devin ile tanışması, sanatının özgürleşmesine imkan sağlayacak, ancak onu zehirli bir aşk ilişkisine götürecektir.
İyi Olan Kazansın
Büyükbabasının yanlarına taşınacağı için heyecanlı olan Peter’ın bu coşkusu, dedesinin gelip odasına yerleşmesi ile biter. Korkunç çatı katına taşınmak zorunda kalan Peter, dedesini sevmektedir ama odasını da geri istemektedir. Bu durumdan tek çıkar yol dedesine karşı bir savaş açmaktır. Arkadaşlarının da yardımı ve çeşitli planlarla odasını geri almaya çalışan Peter’ın bilmediği şey ise dedesinin göründüğünden daha zorlu olduğu ve onun da bazı planlarının olduğudur.
Darlin'
Bir Katolik hastanesinde bulunan pis, vahşi ve söz dinlemeyen bir genç olan Darlin’ burada bulunan papaz ve onun hizmetinde olan rahibelerin yardımı ile “iyi bir insan” haline getirilmeye çalışılmaktadır. Bu olay kilisenin gücünü tekrar gösterecektir. Fakat Darlin’in bir sırrı vardır. O yalnız değildir. Onu büyüten kadın, onun her zerresine işlemiştir.
Gölgeler İçinde
İlkel teknolojinin hakim olduğu, tanımlanmamış yer ve zaman distopisinde, bir grup insan her yerde hazır bulunan bir gözetim sistemi tarafından kontrol ediliyor. İçlerinden biri gizemli bir hastalığa yakalandığında, işini kaybetme korkusuyla yetkililerle iletişime geçmeye çalışır. İçinde çalıştığı yapı hakkında şüpheler doğar. Sistemi sorgulayarak karanlık olan bu yapının derinliklerini sandığından daha iyi tanır.
Louvre müzesi küratörlüğünde hazırlanan belgeselde özel rehber eşliğinde bir tur deneyimi büyük ekrana yansıyor.
Hayalini kurdukları gezi bir anda kâbusa dönen bir grup arkadaş kendilerini bir şehir efsanesi olduğunu düşündükleri “The Foundation”ın merhametine bırakır. Korkunç bir kaza sonrası dağların derinliklerine ilerlemeye başlayan arkadaş grubu, teker teker bu arazide yürüyen yabancılar için hazırlanmış tuzaklarla yüzleşir. Çok geçmeden burada yalnız olmadıkları anlayan arkadaş grubu, vahşi bir hayatta kalma oyununun içinde olduklarını fark eder.
Filmde seyahati yaşam tarzı haline getirmiş bir ailenin başına gelen korku dolu olaylar anlatılıyor. Seyahat sırasında Fırat Nehri kıyısında bir köyü ziyaret etmek isteyen aile, çok geçmeden köyün sakinlerinde bir terslik olduğunu fark eder.
İstanbul işgal altındadır ve insanlar yıllardır savaşın devam etmesiyle direnme ve savaşma gücünü kaybetmektedir. Ankara merkezli bir direniş başlatan Mustafa Kemal kurtuluş için halkı bir araya getirir. Bu sırada işgal devletleri, Anadolu halkını Ankara yönetimine karşı kışkırtmak için İslam üzerinden propaganda yapar. Savaşta işlerini şansa bırakmak istemeyen işgal devletleri, Mustafa Kemal’i öldürme kararı alır ve bunun için Hintli Müslüman Mustafa Sagir görevlendirilir. Mustafa Kemal, işgal devletlerinin propagandasını engellemek ve halkın kurtuluş mücadelesine katılmasını artırmak için Mehmet Akif’i Ankara’ya çağırır. 13 yaşındaki oğluyla birlikte yola çıkan Mehmet Akif, Ankara’ya doğru ilerlerken başına birçok olay gelir. Yaşadıklarından, şahit olduklarında derinden etkilene Mehmet Akif bu süreçte İstiklal Marşı’nı yazmaya çalışır.
Bir grup lise öğrencisinin macerasını anlatan filmin oyuncu kadrosunda Halil Söyletmez, Barbaros Dikmen ve Doğa Konakoğlu gibi isimler yer alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda Can Sarcan oturuyor.
Nüfus müdürlüğünde isminin yanlış anlaşılması sonucunda ismini alan Me Nokta Ali, hayatı boyunca şanssızlık ve uğursuzlukla uğraşmış genç bir adamdır. Dedesi vefat edince bir hastanede çalışmaya başlayan Me Nokta Ali, ölçüsüz dobralığı ile hastaneyi birbirine katar.
Yorumlar (0)