- Anasayfa
- Karakterler
- Gene Ryack
Gene Ryack
Canlandıranlar
Evan Rachel Wood, Amerikalı aktris ve müzisyen. 1987'de Raleigh, Kuzey Carolina'da dünyaya geldi. Wood, aktris ve oyuncu koçu Sara Lynn Moore ve aktör, şarkıcı, tiyatro yönetmeni ve oyun yazarı Ira David Wood III’ün kızıdır. İki erkek kardeşi olan Evan’ın, Ira David Wood IV adlı kardeşi de kendisi gibi oyuncudur. Wood, Yahudi bir aileye mensuptur. Çocukluk yıllarında kardeşleriyle birlikte babası tarafından yönetilen “Theatre in the Park” da (Park Tiyatrosu) aktif olarak rol almıştır. Wood, evde öğrenim görmüş ve 15 yaşında liseden mezun olmuştur. Ayrıca taekwondo’da siyah kuşak sahibidir. Evan Rachel Wood, anne ve babası boşandıktan sonra annesi ile birlikte 1996 yılında Los Angeles’a taşınmış -, aralarında American Gothic ve Once and Again’i de sayabileceğimiz çeşitli televizyon dizilerinde rol alarak oyunculuk kariyerine başlamıştır. Oyuncu olarak ilk çıkışını ise 2002 yapımlı Little Secrets (Küçük Sırlar) adlı filmle yapmış ve tartışmalı bir film olan 2003 yapımı Thirteen (Onüç) filmindeki rolüyle de Golden Globe ödüllerinde en iyi kadın oyuncu dalında aday gösterilerek yetişkin bir oyuncu olarak kabul görmeye başlamıştır. Bu çıkışın ardından sırasıyla, Prettt Persuasion (2005), Down in the Valley (2006), Running with Scissors (2006), King of California (2007), Golden Globe ve Oscar ödüllerine aday gösterilen müzikal Across the Universe (2007), Animasyon filmi Battle for Terra (2008), The Life Before Her Eyes (2008), Venedik Film Festivali Altın Aslan ödülü alan Wrestler (2008) filmlerinde rol almıştır. Wood'un eleştirmenlerin övgülerini alan oyunculuğu ve şahsı ile ilgili olarak The Guardian gazetesinde “yaşından olgun” ve “jenerasyonunun en iyi oyuncularından” olarak tanımlanmıştır. 2007 yılında Marilyn Manson ile olan ilişkisi açığa çıkmış ve magazinsel olarak çok göz önüne düşmüştür. İki sevgili bir partide tanışmışlar, Wood’un daha sonra yaptığı açıklamaya göre, Manson’un sürekli kullandığı siyah eye liner’ından çok etkilenmiştir. 2009 yılı içerisinde Phantasmagoria: The Visions of Lewis Carroll adlı filmde karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Aynı zamanda müziği filmden öne çıkarmayı istediğinden şarkıcılık kariyerine başlamak üzere kolları sıvayan Wood, 2008 yılından bu yana çıkaracağı albüm üzerinde çalışmalara ağırlık vermektedir. Across the Universe'ün yardımcı oyuncusu Jim Sturgess ile birlikte, Broadway'de 25 Şubat 2010’da sahneye konulan U2 grubunun solisti Bono ve The Edge tarafından yazılan ve müzikleri bestelenen Spider – Man müzikalinde rol almıştır. Wood, 2009 Ağustos'unda yayınlanmaya başlayan True Blood dizisinde Sophie-Anne Leclerq karakteriyle rol almıştır. 2016'da yayınlanmaya başlayan Westworld dizisinde Dolores Abernathy karakterini canlandırmıştır. İngiliz aktör Jamie Bell ile 2000'li yıllarda birliktelik yaşayan Wood, daha sonra Marilyn Manson ile birliktelik yaşamıştır. 2012'de Jamie Bell ile evlenen Wood, 2013'te bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Ancak 2014'te ayrıldılar.
Mel Colmcille Gerard Gibson, Amerikalı aktör. Mad Max, Cehennem Silahı serilerindeki rolleriyle birlikte 1995 yapımı Cesur Yürek filmindeki William Wallace karakteriyle hatırlanmaktadır. Mel Gibson Peekskill, New York'ta yazar Hutton Gibson ve İrlanda kökenli Anne Patricia Reilly'nin 11 çocuğundan 6.'sı olarak doğdu. 12 yaşındayken ailesiyle birlikte Avustralya'ya taşındı ve Sydney'de büyüdü. Sadece erkeklerin alındığı St. Leo's Catholic College'ı ve Asquith Erkek Lisesi'ni bitirdi. O yıllarda aşçı veya gazeteci olmak gibi hayalleri olsa da kız kardeşinin kendisinden habersiz yaptığı başvuru sonucu National Institute of Dramatic Art'a çağrıldı, oyunculuk deneyimi olmamasına rağmen seçmelerde gösterdi başarı sonucunda okula kabul edildi ve buradan mezun oldu. 1976'da The Sullivans dizisiyle oyunculuğa adım attı. İlk sinema deneyiminde 1977'de Summer City filminde başrol oynadı. İlk büyük çıkışını 1979 yapımı Mad Max ve Tim filmleriyle yaptı. Mad Max aksiyon klasikleri arasına girerken Tim'deki rolüyle Avustralya Film Enstitüsü'nün En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. 1981'de Mad Max serisinin 2. filminin yanında 1. Dünya Savaşı'nda savaşan Avustralyalı askerlerin hikayesini anlatan Gallipoli'de oynadı. Gallipoli'deki rolüyle Avustralya Film Enstitüsü'nün En İyi Erkek Oyuncu ödülünü 2. kez aldı. 1984'te The River filmiyle ilk kez bir Hollywood filminde oynadı. 1985'te de Mad Max serisinin 3. filmi Mad Max Beyond Thunderdome'da Max Rockatansky karakterini son kez canlandırdı. 1987'de onu Hollywood'da büyük şöhrete kavuşturan Cehennem Silahı (Lethal Weapon) film serisinin ilk filminde oynadı. Başrolünü Danny Glover ile paylaştığı ve sorumsuz polis memuru Martin Riggs'i canlandırdığı film tüm dünyada çok sevildi. 1989'da serinin 2. filminde, 1992'de 3. filminde de aynı karakterle izleyicilerin karşısına çıktı. Ayrıca Franco Zeffirelli'nin 1990'daki Hamlet uyarlamasında, 1994'te Maverick filminde yine başroldeydi. 1993'te ilk uzun metrajlı yönetmenlik deneyiminde The Man Without a Face filmini yönetti. 1995 yılı, Gibson'ın kariyerinin zirvesine ulaştığı yıl olacaktı. Hem başrolünde oynadığı, hem de yönettiği Cesur Yürek (Braveheart), 1990'lı yılların tartışmasız klasikleri arasına girdi. İlk başta sadece yönetmek istediği, ancak yapımcıların ısrarıyla İskoçya'nın özgürlüğü için savaşan William Wallace karakterini de canlandırdığı Cesur Yürek, 10 dalda Oscar'a aday oldu ve En İyi Film ile En İyi Yönetmen'in aralarında bulunduğu 5 dalda ödülü kazandı. Ayrıca Gibson, Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ödülünün de sahibi oldu. 1998'de 4. Cehennem Silahı filminde bir kez daha Martin Riggs'i canlandırdı. 2000 yılında Kadınlar Ne İster (What Women Want?) adlı romantik komedi filminde başrolü Helen Hunt ile paylaştı. 2002'de Bir Zamanlar Askerdik ve İşaretler gibi oldukça farklı iki filmde rol aldı. Sonraki dönemde yönetmenliğe ağırlık verdi, 2004'te Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi (The Passion of the Christ), 2006'da Apocalypto filmlerini yönetti. Machete Kills ve Cehennem Melekleri 3 gibi filmlerde yan rollerde oynadıktan sonra 2016'da Kan Bağı filmiyle tekrar başrole döndü. Aynı yıl yönettiği Savaş Vadisi (Hacsaw Ridge) ise olumlu eleştiriler aldı. 3 dalda Altın Küre, 5 dalda BAFTA, 6 dalda Oscar adayı oldu. Mel Gibson bir kez daha En İyi Yönetmen dalında Oscar adaylığı kazandı. 1980'de hemşire Robyn Denise Moore ile evlendi. Bu evlilikten Hannah (d. 1980), Edward (d. 1982), Christian (d. 1982), William (d. 1985), Louis (d. 1988), Milo (d. 1990), Thomas (d. 1999) adlarında tam 7 çocuğu oldu. 2006'da yılında ayrılan çiftin resmen boşanması 2011'de sonuçlandı. Bu dönemde Rus piyanist Oksana Grigorieva ile birliktelik yaşadı ve 8. çocuğu Lucia, 2009'da doğdu. 2011'de bu ilişkisi de sonlandı. Daha sonra Rosalind Ross ile birlikte olmaya başladı ve 2017 yılında 9. çocuğu Lars Gerard dünyaya geldi.