- Anasayfa
- Karakterler
- Jimmy Doyle
Jimmy Doyle
Canlandıranlar
Robert De Niro, Oscar ödüllü Amerikalı aktör. Sinema tarihinin en büyük aktörlerinden biri olarak kabul edilen De Niro, özellikle Martin Scorsese filmlerindeki performansıyla akıllara kazınmış, birbirinden çok farklı karakterleri başarıyla canlandırmayı başarmıştır. De Niro 1943'te New York'da doğdu. Sanatçı bir ailenin çocuğu olan De Niro'nun aynı ismi taşıyan babası Robert De Niro Sr. (1922-1993) ressam ve heykeltraş, annesi Virginia Admiral ise (1915-2000) ressam ve şairdi. Bu büyük aktörün ilk önemli rolü, 1973 yapımı "Bang the Drum Slowly"dir. Ancak önemli çıkış yaptığı film olarak Martin Scorsese'nin yönettiği 1973 yapımlı "Mean Streets" filmdir. The Godfather filmleriyle de o bildiğimiz karizmatik, etkileyici Robert De Niro hafızalarımızla yerleşmiştir. 1976 yapımı Taksi Şoförü (Taxi Driver) filmi ve orada canlandırdığı Travis Bickle karakteri sayesinde sinema tarihinin en önemli karakterlerinden birine can veren De Niro, "Are You Talkin' To Me?" repliğiyle akıllara kazındı. Oscar'a aday gösterilen, ancak ödülü Peter Finch'e kaptıran usta aktör, 1979'da Meryl Streep, John Cazale ve Christopher Walken'lı kadrosuyla dikkat çeken The Deer Hunter filminde Rus kökenli Amerikalı bir Vietnam Savaşı gazisini canlandırdı. 1980 yapımı Kızgın Boğa (Raging Bull) ile ise kariyerinin zirvesine ulaştı. Özel hayatında sorunlu bir karakter olan boksör Jake LaMotta performansıyla adeta devleşen De Niro, En İyi Oyuncu dalında hem Oscar, hem de Altın Küre'nin sahibi oldu. 1984'te İtalyan yönetmen Sergio Leone'nin son filmi olan Bir Zamanlar Amerika'da (Once Upon a Time in America) filminde bir diğer muazzam performansa imza attı. 20. yy'ın başlarında New York'un Yahudi mahallelerinden çıkarak mafya devine dönüşen gangster Noodles rolüyle bir kez daha izleyenlerin gönlünde taht kurdu. 1990'da ise bir başka mafya filmi, Scorsese'nin Sıkı Dostlar (Goodfellas) filminde Jimmy Conway rolünde yine ustalığını konuşturdu. 1990'lı yılların sonundan itibaren daha fazla filmde oynamaya başlayan De Niro'nun üretkenliği hiç azalmadı. 1999 yapımı Anlat Bakalım ve 2002'de Anlatamadım mı? filmlerinde mafya babası Paul Vitti rolünü canlandırdı. 2012 yapımı Umut Işığım (Silver Linings Playbook) filminde ise Pat Solotano Sr. rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterildi. 1976'da evlendiği Diahnne Abbott ile evliliğinden aynı yıl doğan Raphael adlı bir oğlu olmuştur. Raphael De Niro, New York'ta emlakçılık yapmaktadır. Ayrıca Abbott'un bir önceki evliliğinden olan kızı Drena'yı da evlat edinmiştir. 1988'de Abbott'tan boşandıktan sonra manken Toukie Smith ile birlikte olan De Niro'nun 1995'te taşıyıcı anne yöntemiyle Julian Henry and Aaron Kendrick adlı ikiz erkek çocukları dünyaya geldi. 1997'de ise aktris Grace Hightower ile evlendi. Bu evlilikten de 1998'de Elliot ve 2012'de taşıyıcı anne yardımıyla Helen Grace adlı çocukları olmuştur. 6 defa Oscar'a aday gösterilen Robert De Niro, iki defa bu ödülü kazanmıştır. 8 kez aday gösterildiği Altın Küre ödüllerini ise bir kez evine götürmeyi başarmıştır. Ayrıca 2011 yılında Onursal Altın Küre'ye layık görülmüştür. Şu anda "Tribeca Yapım Şirketi" ve "Tribeca Film Festivali"nin sahibidir.
Eugene Allen Hackman, Amerikalı aktör. The French Connection ve Unforgiven gibi filmlerdeki rolleriyle hatırlanan, 20. yüzyıl Amerikan Sineması'nın en önemli oyuncularından biridir. 1930'da San Bernardino, California'da doğdu. Babası Eugene Ezra Hackman baskı makinesi operatörü, annesi Lyda Hackman ev hanımıydı. Richard adında bir erkek kardeşi bulunuyordu. Çocukluk yıllarında birçok kez yer değiştirip en sonunda Danville, Illinois'a yerleştiler. 1943'te anne ve babası ayrılınca annesiyle birlikte yaşamayı sürdürdü. Ancak birkaç yıl sonra, 16 yaşında evden ayrılarak Amerikan Donanması'na yaşını büyük göstererek girdi. 4.5 yıl boyunca Çin, Japonya gibi ülkelerde görev yaptı. Dönüşünden sonra çeşitli işlerde çalışarak hayatta kalma çabasını sürdürdü. Pasadena Playhouse'da oyunculuk eğitimi alırken Dustin Hoffman ve Robert Duvall gibi isimlerle çok yakın dostluk kurdu. Burada arkadaşları gibi yeteneğini gösterme fırsatı bulamayan, hatta diğer arkadaşlarının ve hocalarının küçümser tavırlarına maruz kalan Hackman, iyi bir oyuncu olmak için çabalamayı sürdürdü. 1960'larda çeşitli dizi ve filmlerde küçük roller alarak oyunculuk dünyasında kendine bir isim yapmaya başladı. 1967 yapımı Bonnie and Clyde filminde Warren Beatty ve Faye Dunaway'le kamera karşısına geçen Hackman, Buck Barrow rolüyle ilk Oscar adaylığını En İyi Yardımcı Oyuncu dalında kazandı. 1970'te I Never Sang for My Father filmiyle aynı ödüle bir kez daha aday gösterildi. Asıl çıkışını ise 1 yıl sonra yaptı. 1971 yapımı The French Connection filmindeki New York'lu polis Jimmy Doyle rolüyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar, Altın Küre ve BAFTA kazandı. Bu rol için ilk düşünülen isimler arasında olmayan Hackman, başarılı oyunculuğuyla kendine Hollywood'un en önemli isimleri arasında bir yer bulmuş oldu. 1973 yapımı Scarecrow'da yine çok iyi bir performans ortaya koydu. 1974'te The Conversation'da Harry Caul karakteriyle BAFTA ve Altın Küre adaylıkları kazandı. 1975'te French Connection II filminde Jimmy Doyle rolünü tekrar etti. 1978'de Richard Donner'ın çektiği Superman filminde, Clark Kent'in ezeli düşmanı Lex Luthor'ı canlandıran Hackman, 2 yıl sonra çekilen 2. filmde yine Luthor rolünde oynadı. 1988'de Mississippi Burning'deki FBI ajanı Rupert Anderson rolüyle yine beğenilen bir oyunculuk ortaya çıkardı ve Berlin Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu dalında Gümüş Ayı kazandı. 1991'de Kuzuların Sessizliği'nde başrolde oynaması ve filmi yönetmesi düşünülen Hackman, projeden çekildi ve Hannibal Lecter rolü Anthony Hopkins'e gitti. Onun yerine 1992'de Clint Eastwood'un yönettiği Unforgiven'da Little Bill Daggett rolünde oynayan Hackman, En İyi Yardımcı Oyuncu dalında bir kez daha Oscar, Altın Küre ve BAFTA ödüllerinin üçünü birden kazandı. 1990'larda Wyatt Earp, Crimson Tide, Devlet Düşmanı gibi filmlerde yer aldı. 2001 yapımı The Royal Tenenbaums filminde ailenin büyüğü Royal Tenanbaum rolünde oynayan usta sanatçı, En İyi Erkek Oyuncu (Komedi-Müzikal) dalında kariyerinin 3. Altın Küre ödülünün sahibi oldu. 2004'te oynadığı Welcome to Mooseport filminin ardından oyunculuğu sürdürmeyi düşünmediği açıklamış, bazı tarihi romanlar yazarak yazarlık yapmıştır. Faye Maltese ile 1956'da evlenip tam 30 yıl evli kalan sanatçının Christopher Allen, Elizabeth Jean ve Leslie Anne Hackman adlarında 3 çocuğu oldu. 1991'de Betsy Arakawa ile evlenmiştir.