Dördüncü Melek

Jack (Jeremy Irons) Economist Gazetesi’nin Avrupa editörü olarak Londra’da görev yapmaktadır. Karısı ve üç küçük çocuğuyla Hindistan’a tatile gitmeye karar verir. Ancak bindikleri uçak, mekanik bir arıza nedeniyle Limasol Havalimanı’na beklenmedik bir iniş yapmak zorunda kalır. Havalimanında bir süre bekledikten sonra yolcular yeniden uçağa alınır ancak uçak, Ivanic Loyvek ve sağ kolu Karadan Maldic yönetimindeki bir grup Sırp hava korsanı tarafından kaçırılır. Amerikan hükümetinden 1 saat içinde 50 milyon dolar talep ederler ve bu istekleri yerine getirilince uçağın kapılarını açarak rehineleri salmaya başlarlar. Ancak bu sırada yerel polis teröristlere ateş açar, uçuş ekibi diğer kapıları açarak telaşla yolcuları uçaktan indirmeye çalışırlarsa da teröristler yolcuları öldürmeye başlarlar. Jack oğluna sarılmış halde; karısı ve iki kızının uçağın hemen yanı başında teröristlerce öldürülüşünü çaresizce izler. 15 yolcu ölmüş teröristler 50 milyon dolarla kaçmayı başarmıştır. Bir süre sonra teröristlerin yakalandığını ama politik nedenlerle tutuklanmayıp serbest bırakıldığını öğrenir. Bir yandan oğlunu avutmaya çalışan Jack; diğer yandan ailesinin intikamı için adaletten yardım alamayacağını anlayınca zeki ve eğitimli istihbaratçı iş arkadaşı Kate’in (Charlotte Rampling) de yardımıyla tek kişilik bir anti terör ekibi gibi Loyvek ve Maldic’in peşine düşecektir.