Sult

Açlık öldürebilir ama gurur kırılması daha çok acı verir. Açlık uzadıkça bulanıklaşan zihin gururu kenara bırakabilir birçoğumuz öyle yapabiliriz eğer kendimizi katı kurallarla eğitmemişsek. Bir insan kaç gün aç kalabilir ki? Vücudunuzdaki yağ oranına göre değişiyor olabilir eminim modern insan pek fazla aç kalamaz şımarık bünyelerimiz üç öğüne alıştığı için gururu bir kenara bırakırız. Hamsun’un karakteri ölesiye aç kalıyor tek umudu yeni yazdığı öyküsünü yayınlatabilmek. Öyle aç ki arada yazdığı kağıtları çiğneyip tükürüyor ama asla gururundan ödün vermiyor. Paralı olduğu dönemlerden tanıdığı dostlarını gördüğünde her şey yolunda diyor. Bir insan gururu kırılmadan ne kadar aç kalabilir? Bir insan ne kadar alçalabilir? Henning Carlsen Sult (Açlık) filminde gösteriyor bize yüzümüze çarpa çarpa. Hamsun’un aynı adlı romanından uyarladığı film başarılı oyuncusu Per Oscarsson (Pontus) sayesinde açlık görüntüye dönüşüyor adeta. Filmin karanlık atmosferi oyunculuk ve yönetmenlikle birleşince ortaya bir şaheser çıkmış. "Birkaç saatim daha olsa dünyanın en mutlu insanı olacağım.” Bazılarımız tüm dünyayı fethetmek isterken bazılarımız ise sadece farkına varılmak ister, ister ki birileri yaşadığımızı bilsin yoksa yazıp meşhur olmak değildir tek amaç. Sokakta mideniz dolu dolaşırken gördüğünüz insanlardan kaç tanesi aç farkına varabiliyor musunuz acaba, yoksa görmemek için başınızı mı çeviriyorsunuz, karnım aç yazan kartonlardan kaç tanesi gerçeği söylüyor; gerçek olması önemli mi yazılmış olması yetmeli. Bir filmin karanlık atmosferinden etkilenip mi açlığı düşünmeliyiz yoksa her an bizim de başımıza gelebileceği endişesiyle mi hareket etmeliyiz? Sistem bize başımızı çevirip gitmemizi emrediyor, sisteme karşı gelmek demek belki de aç kalmak demek. Belki de atık bu nedenle iyi yazarlar çok az çıkıyor herkes açlıktan korkup sistemin içinde çalışan bir köle olarak kalmaya razı, ahlak kuralları değişeli çok zaman oldu. İşte romantizm bu yüzden romanlarda kaldı oturup film izleyelim, okunacak kitap kalmadı.