American Hardcore

1980'lerde çocukken ne olduğunu bilmediğiniz ve videonun çok yaygın olmadığı dönemlerde, elinize geçen müzik kasetlerini ne olduğunu bilmeden dinlediğiniz ve ısrarla bir müzik kültürüne sahip olmaya çalıştığınız dönemlerde, bu kasetlerden biri elime geçmişti, Black Flag. Ve Hard Rock seven ben bu inanılmaz bağırışların büyüsüne kapılmıştım... Geçenlerde bir arkadaşımın American Hardcore seyrettinmi diye sorması üzerine dün seyrettiğim American Hardcore çok iyi yapılmış bir Belgesel ve Amerika Punk Rock Tarihini anlatan bir film. Türkiye'de Punk denilince kayıp insanlar olarak algılandığını biliyorum aslında bu dünyada da böyle diye düşünüyorum. Bir yanlış anlamaya yol açmış durumda ama genede filmi mutlaka izleyin derim. Aykırı yaşamanın ne anlama geldiğini ve dünyanın bildiği şekilde 'wasted' kaybolmuş gençlerin neler düşündüklerini biraz anlayın derim. Filmin kendi içinden size bir fragman anlatmak istiyorum. Belgesel 1980 - 86 arasındaki Punk Rock gruplarının solistletirini veya grup üyelerinin konuşması ve anlatması üzerine kurulu bir tanesi şöyle diyordu (aklımda kaldığı kadar): Sistem bize sabah erken kalk, işe git, para kazan, iyi bir kız bul, iç, yeni bir araba al, iyi bir ev al, çocuk yap diyor ve bizde diyoruz ki 'f...k it all' yani alın onu bir yerinize diyor. genel anlamda bunun daha geniş bir anlatımı var ama burada belgesel tanıtımında girmeyeyim bu konuya... Bu yüksek sesli ve sisteme dahil olan herşeye karşı çıkan bu belgeselin yapımı beş yılda bitmiş, yüzden fazla o döneme ait grup üyeleri ve solistleri ile söyleşi şeklinde gerçekleşmiş. Steven Blush’ın kitabından sinemeya aktarılan film özellikle şu gruplara angaje olmuş: Black Flag, Minor Threat, Bad Brains, Moby, Adolescents ve Bad Religion gibi sanatçı ve topluluklarla izleyiciyi tüm ülkede çılgınca ve inanılmaz sinema gezintisine çıkarıp bellekleri tazeliyor, diğer bir yandan bitmeyen enerji ile çalıp dönemin ruhunu canlandıran kimi bölgesel topluluklara da yer vererek 1980’lerin başındaki Amerikan “hardcore punk rock” müziğinin öyküsünü ve bu müziğin sistem içindeki yerini sorguluyor.