Ben O Değilim, AUFF'de Seyircilerle Buluştu

11.06.2014 16:31

Geçtiğimiz yılın en başarılı Türk filmlerinden biri olan Ben O Değilim, Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında izleyicilerle buluştu. Film gösteriminin ardından filmin yaratıcıları seyircilerin sorularını yanıtladı.

25. AUFF kapsamında 8 Haziran günü yapılan gösterimlerde yarışma dışı filmlerden Ben O Değilim, Ankaralı sanatseverlerin karşısına çıktı. Geçtiğimiz aylarda İstanbul Film Festivali'nden En İyi Film, En İyi Senaryo ve En İyi Müzik ödülleriyle ayrılan film, Ankara'da gösterildi.

Seyircilerin yoğun ilgi gösterdiği filmin gösteriminin ardından filmin yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu, başrol oyuncusu Ercan Kesal, görüntü yönetmeni Andreas Sinanos, sanat yönetmeni Natali Yeres ve yapımcılardan Nikos Moustakas seyircilerin sorularını yanıtladı.

Yönetmen ve senarist Tayfun Pirselimoğlu, tüm hayatı boyunca kimlik değiştirme konularıyla ilgili bir takıntısı olduğunu, filmi yaparken bu konuda yapılmış başka film ve kitaplardan muhakkak bir miktar esinlendiğini anlattı. Filmlerini yaparken seyirci için fazla gizemli durumlar yaratmaktan kaçındığını karışık sembolleri tercih etmediğini aktardı. Genellikle sosyal olarak toplumun orta alt sınıflarını işlediğini, ancak bir sonraki projesinde daha sürreal bir hikayenin yer alacağını söyledi. Ayrıca filmlerinde kullandığı salaş otellere karşı özel bir ilgisi olduğunu ve bunları bulmakta hiç zorlanmadığını anlattı. Filmin hızıyla ilgili gelen bir soruya da filmin hızının insan hayatının gerçek hızına mümkün olduğunca yakın olmasını tercih ettiğini, bu nedenle bazı sahneleri uzun çekmekten çekinmediğini belirtti.

Filmin başrol oyuncusu Ercan Kesal rolüne adapte olmak için özel bir hazırlık yapmadığını belirtirken, şimdiye kadar hep çok iyi yönetmenlerle çalışmış olmasının kendisine çok yardımcı olduğunu belirtti. Ayrıca gerçek mesleği oyunculuk olmamasına rağmen, elde ettiği başarıyla ilgili olarak da her zaman insanların günlük hayatta karşılaştıklarında yadırgamayacakları şekilde oynamaya çalıştığını kaydetti.

Sanat yönetmeni Natali Yeres ise filmdeki karakterlerin yaratımında uluslararası veya ulusal olmak gibi bir motivasyonla hareket etmekten ziyade evrensel duyguların peşinden gittiklerini, bunu yaparken görüntü yönetmeninden çok büyük bir destek aldıklarını anlattı. Ünlü Yunan görüntü yönetmeni Andreas Sinanos da yönetmenle çok iyi ve çabuk anlaşmalarının filmin başarısında çok büyük pay sahibi olduğunu, ancak yine de aslan payının yönetmene gitmesi gerektiğini söyledi.

Salonda başlayan söyleşi, salonun dışındaki fuaye alanında da devam etti.