Zeybek Ateşi

Kuvva-yı Milliye döneminin ünlü zeybeklerinden Demirci Hasan Efenin soyundan gelme Demirci ailesi ile aynı yörede yaşayan Karabulut ailesi arasında başlangıcı uzun yıllar öncesine dayanan bir çatışma günümüz dünyasının kendine özgü sorunlarıyla hala sürmektedir. Demirci ailesi Hasan Efeden yadigar eski bir çiftlik evinde yaşar. Evin kendisi ailenin tarihi gibidir. Özellikle de Demirci Hasan Efenin milli mücadele döneminde milis alayı komutanlığına kadar uzanan onurlu geçmişi o dönemin fotoğraflarıyla duvarda yerini alır. Karabulutlar çok daha varlıklı olmalarına rağmen Demirci ailesinin bu soylu geçmişinin karşısında biraz eziktirler. Çünkü Karabulutlar, Demirciler gibi direnişe katılmamış, konakları işgal kuvvetlerine karargah olarak hizmet vermiştir. Bu iki ailenin çocukları Hüzzam Demirci ile Ali Karabulut herşeye rağmen birbirlerini sevmektedirler. İki ailenin arasındaki arazi meselesi mahkeme yolundadır. Son kez avukat bürosunda görüşürler ve anlaşmazlık çıkar. Hazım Karabulut Arif Demirci karşısında bozguna uğramanın ezikliği içindedir. İş artık namus meselesi haline gelmiştir. Gece yapılacak bağ şenliklerinde Hazım, Refik ve Refikin bir kaç çapulcu arkadaşı Demirci çiftliğinin ahırını ateşe verir. Yangında Arif ve karısı Esma ölür. Hüzzam şok olmuştur. O da Hazımı öldürür, Refiki yaralar. Hüzzam yargılanır ve 9 yıl hapse mahkum olur. Orada siyasi suçtan hükümlü Yarenle tanışır. Hüzzam tahliye olur. Kendisini kimsenin karşılamasını istemediği için özellikle haber vermez yakınlarına. Ama buna rağmen onu karşılayan biri vardır. Ali Karabulut. Bu intikam karşılaşması değildir. Aşk belki gene vardır ama üzerine o kadar çok şey birikmiştir ki. Ali evlenmiştir. Alinin karısı Hüzzamın dönmesinden huzursuz olmuştur. Bu derdini kayınvalidesi Cennete anlatır. Diğer yandan Hüzzamın kardeşi Keremin zapt edilmez bir genç olması dikkatini çeker. Kerem kumar oynamaktadır. Hüzzamın hapishane arkadaşı Yaren tahliye olmuştur. Arkadaşını ziyarete gelir. Hüzzamın ısrarı sonucu çiftlikte kalır.