Dünya Sinemasının En Seçkin Örnekleri Ankara'da

03.06.2014 16:45
Dünya Sinemasının En Seçkin Örnekleri Ankara'da

Ankara Uluslararası Film Festivali, son dönemde dünya sinemasında en tartışılan, en çok ilgi görmüş, ünlü yönetmenlerin ve büyük yıldızların filmlerini Ankara’ya getiriyor.  

5 – 15 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek festivalde, dünya sinemasının seçkin eserleri Ankara izleyicisiyle buluşacak. Polonyalı efsane yönetmen Andrzej Wajda’nın yeni filmi “Walesa” bunlardan biri. Wajda, 1990’lı yıllarda, işçi liderliğinden bir ülkenin kaderini değiştiren adama dönüşen Leh Walesa’nın gerçek öyküsünü beyazperdeye yansıtıyor.      

Cannes Film Festivali’nden ödüllerle dönmüş olan Kanadalı genç yönetmen Xavier Dolan'ın 2013 tarihli filmi “Tom at the Farm”, psikolojik gerilim türünün önemli bir örneği olarak kabul ediliyor. Dolan, sevgilisinin ölümünün ardından onun ailesini ziyaret eden bir eşcinsel gencin tedirgin edici hikayesini anlatıyor.

İngiliz yönetmen David Mackenzie’nin BAFTA ödüllü, sert bir hapishane öyküsü olarak yola çıkan filmi “Starred Up”, aynı zamanda alışılmadık bir baba-oğul ilişkisini, acımasız ve şiddet dolu bir dünyayı gözler önüne seriyor.

            Ünlü yönetmen Terry Gilliam'ın fantastik türdeki eseri “Brazil”, gelecekte yaşayan bir istatikçinin hayalle gerçeğin karıştığı hikayesini anlatıyor. Ağır bürokrasiden yola çıkarak bir sistem eleştirisine uzanan, Robert De Niro, Bob Hoskins gibi ustalarla zenginleşen film, tam bir görsel şölene dönüşen bir kara komedi.

12 ödüllü Romanya yapımı animasyon belgesel “Crulic The Path to Beyond”, bu yılın “Konuk Ülkesi” seçkisinde gösterilecek önemli eserlerden biri. Film, Romanya ile Polonya arasında diplomatik soruna neden olan bir tutuklunun açlık grevi eylemi çevresinde gelişen olayları anlatıyor. Bu türün meraklılarının yanı sıra kullandığı farklı animasyon teknikleriyle tüm sanatseverlerin ilgisini çekecek bir yapım.

            İspanyol sinemasından Pablo Berger'in, 2012’nin en iyi filmleri arasında değerlendirilebilecek, siyah beyaz ve diyalogsuz çekilen, Pamuk Prenses öyküsüne cesur bir yorum olarak nitelenen ve 1920’lerde kadın bir boğa güreşçisini anlattığı filmi “Blancanieves” ise 37 ödül ile tam bir ödül rekortmeni.

            Ünlü "Delicatessen" ve “Amelie" filmlerinden tanıdığımız Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet'in, 12 yaşında bir çocuğun Montana'dan Washington'a yaptığı tren yolculuğunu anlattığı filmi "The Young and Prodigious T.S. Spivet" de festivalin görülmesi gereken yapımlarından.

            Festivalin önemli filmlerinden biri de BAFTA ve Venedik dahil 17 ödül almış, 2012 tarihli “Wadjda”. Suudi bir kadın tarafından gizlice çekilen, ülkenin uzun metrajlı ilk filmi. Bir bisiklete sahip olmak isteyen küçük bir kızın öyküsünü anlatıyor.

Feminist yönetmen Margarethe von Trotta’nın yönetmenliğini yaptığı bol ödüllü “Hannah Arendt” filmi, siyaset bilimci, felsefeci aynı zamanda sert bir kadın olan ve “kötülüğün sıradanlığı” düşüncesiyle herkesi karşısına alan Hannah Arendt’in yaşamından bir kesiti beyaz perdeye getiriyor.

             Fransız Yeni Dalga yönetmenlerinden Jean Luc Godard, onun çağdaşı İngiliz yönetmen Peter Greenaway ve Portekiz sinemasının tanınan yönetmenlerinden Edgar Pêra’nın birer bölümünü çektiği “3x3D”, 3D teknolojisi ile çekilmiş üç farklı bir bölümden oluşuyor. Film Ankara’da ilk kez izleyici ile buluşacak.

            “Girls” dizisiyle tanınan Adam Driver ve son yıllarda yıldızı parlayan Mia Wasikowska’nın başrollerini oynadığı “Tracks”, Batı Avustralya’nın 1700 millik çölünü dört deve ve sadık köpeğiyle geçmeye çalışan “Robyn”in cesur öyküsünü anlatıyor.

 

Bunların dışında, sinema tarihinin en önemli figürlerinden biri olan Orson Welles’in, Shakespeare’nin ünlü oyunu Othello’yu sinemaya taşıdığı “Othello’nun Trajedisi: Venedik Bataklığı”, temizlenen kopyası ile Shakespeare’in 450. doğum yılında ilk kez festivalde gösterilecek.