"Stranger Things" Dizisinin En Trajik 10 Ölümü

Jason Carver, listedeki diğer karakterlere göre daha az sempatik olsa da ölümüne biraz üzülmemek elde değil. Chrissy Cunningham’ın popüler sevgilisi ve basketbol takımının kaptanı olan Jason, Chrissy’nin ölümünden sonra Eddie Munson’ın şeytani bir tarikatın lideri olduğuna inanarak ona karşı agresif bir kampanya başlattı. Sezon ilerledikçe hem kontrolünü kaybetti hem de düşüşü hızlandı. Lucas Sinclair’den dayak yemesi bunun bir işaretiydi. Ancak asıl yıkıcı olan, Vecna dördüncü geçidi açtığında Jason’ın bedeninin parçalanarak ölmesiydi. Sahnenin vahşeti, onun ölümünü dizinin en ürkütücü anlarından biri haline getirdi.

Upside Down’dan çıkan çoğu yaratık kötücül olsa da Dart bunun istisnasıydı. Dustin Henderson, 2. sezonda minik ve garip bir yaratık bulup ona D’Artagnan, yani Dart adını verdi ve kısa sürede bağ kurdu. Dart her ne kadar kediyi öldürmesiyle tehlikeli olduğunu gösterse de Dustin onu tamamen gözden çıkaramadı. Dart kaçtı ancak sezon finalinde demodog saldırısı sırasında geri döndü. Dustin, onu çikolata barıyla oyalayarak Eleven’ın geçidi kapatmasına yardımcı oldu. Dustin’in “Güle güle, dostum” sözleri Dart’ın ölümünü dizinin en duygusal anlarından biri haline getirdi.

Dr. Sam Owens, Eleven’a karşı duran karakterler arasında en kötü olanı olmasa da tartışmalı bir figürdü. Brenner’ın laboratuvardan ayrılmasının ardından müdürlük görevini devraldı ve Hawkins’teki olaylarla ilgili endişe duyduğunu söyleyerek çocuklara yardım etmeye çalıştı. 2. sezonda görevden alınmasına rağmen Hopper’a, Eleven’ın yasal olarak evlatlık alınmasını sağlayan belgeyi vererek destek oldu. 4. sezonda ise yeniden Brenner’la işbirliği yaparak NINA Projesi'nde Eleven’ın güçlerini geri kazanmasına yardım etti, fakat bu durum onun Hawkins cinayetlerinde günah keçisi olmasına neden oldu. Çölde kelepçeli halde son kez görülen Owens’ın öldüğü düşünülse de geri dönüş ihtimali hala var.

Upside Down’ın Hawkins üzerindeki etkisi büyürken, 4. sezonda Vecna’nın ilk büyük kurbanı Chrissy Cunningham oldu. Dışarıdan mükemmel görünen bir lise amigo kızı olsa da derin travmalar yaşayan Chrissy, gördüğü kabuslar nedeniyle Eddie Munson’a sığınmış ve aralarında beklenmedik bir bağ oluşmuştu. Ancak Vecna, Eddie’nin karavanında Chrissy’yi havaya kaldırıp uzuvlarını kırarak acı dolu bir şekilde öldürdü. Küçük bir karakter olmasına rağmen ölümü, sezonun gidişatını belirleyen en büyük kırılma anlarından biriydi ve Vecna’nın gücünün ne kadar korkutucu olduğunu etkileyici biçimde ortaya koydu.

Dr. Martin Brenner, "Stranger Things"in en karmaşık ve karanlık figürlerinden biriydi. Hawkins Ulusal Laboratuvarı’nın başındaki isim olarak MKUltra deneylerini yürüttü ve Henry Creel üzerinde yaptığı çalışmaları diğer çocuklara acımasızca uyguladı. Eleven’ın ona “Baba” demesine rağmen hem işkence eden hem de yönlendiren bir figürdü. Deneyleri Upside Down’ın kapısının açılmasına yol açtı. 4. sezonda Eleven’ı NINA Projesi’nde travmalarını yeniden yaşamaya zorladı. Askerî baskında keskin nişancı tarafından vurularak öldü. Ölümü izleyiciyi üzmese de Eleven’ın manipülasyona karşı kendi yolunu seçtiği önemli bir büyüme anı oldu.

Alexei, "Stranger Things"in en sempatik yan karakterlerinden biriydi. Zorla çalıştırılan bir Rus bilim insanı olarak Upside Down’a kapı açmaya yönelik deneysel projede yer alırken ilk başta antagonist gibi görünse de aslında neşeli, iyi kalpli ve Amerikan kültürüne hayran biriydi. Looney Tunes sevgisi ve Murray Bauman’la kurduğu tuhaf ama sıcak dostluk onu 3. sezonun unutulmaz isimlerinden yaptı. Hawkins Eğlence Panayırı’nda kazandığı küçük bir ödülle özgürlüğün tadını hissetmeye başlamışken tetikçi Grigori tarafından vurularak öldürüldü. Kısa sürede hayranların sevgisini kazanan Alexei’nin ölümü, sezonun en üzücü anlarından biri oldu.

Eddie Munson, "Stranger Things"in en unutulmaz ve sevilen yan karakterlerinden biri olarak 4. sezonda öne çıktı. Hawkins Lisesi’nin sıra dışı öğrencisi ve Hellfire Club’ın başkan yardımcısı olan Eddie, Chrissy’nin Vecna tarafından öldürülmesine tanık olduktan sonra kimsenin ona inanmayacağını bilerek Dustin, Steve, Max ve Robin’le güçlerini birleştirdi. Ancak kasabadaki ölümler onun üzerine kalınca grup adını temize çıkarmaya çalıştı. Eddie, final savaşında demobatleri oyalamak için Upside Down’da kalıp kendini feda etti. Joseph Quinn’in karizmatik performansı Eddie’yi hızla bir hayran favorisine dönüştürdü ve ölümü dizinin en sarsıcı anlarından biri oldu.

Bob Newby, "Stranger Things"in 2. sezonunda Joyce’un iyi kalpli, pozitif ve sıcacık sevgilisi olarak tanıtıldı ve kısa sürede izleyicilerin sevgisini kazandı. Ancak evrende bu tür karakterlerin uzun süre hayatta kalmadığını bildiğimiz için kaderi kaçınılmazdı. Bob, Hawkins Laboratuvarı’nda güç sistemini yeniden başlatmaya çalışırken demodogların saldırısına uğrayarak trajik bir şekilde öldü. Özverili ve saf kişiliği nedeniyle ölümü özellikle yürek burktu. Duffers, Bob’un en başından beri ölmesi için tasarlandığını ancak Sean Astin’in sempatik performansı sayesinde ölüm sahnesinin sezonun ilerisine taşındığını açıkladı.

Billy Hargrove, "Stranger Things"in hem en etkileyici hem de en trajik karakterlerinden biriydi. Max’in sert ve zorba üvey kardeşi olarak hikayeye giren Billy’nin, Duffers tarafından daha ilk anda öldürülmek üzere tasarlandığı sonradan ortaya çıktı. 3. sezonda Mind Flayer’ın kontrolüne girerek Starcourt Mall savaşında kilit bir rol oynadı. Eleven’ı öldürmek üzereyken, onun Billy’nin anılarına erişmesi sayesinde kısa süreliğine özgür iradesi geri döndü ve Billy, Eleven’ı korumak için kendini feda etti. Steve gibi bir kefaret arkı olmasa da geçmişindeki acılar ve içindeki gizli iyilik ortaya çıktı. Ölümü, Max’in sonraki sezondaki duygusal dönüşümünde büyük bir rol oynadı.

"Stranger Things"in 1. sezonunda Barb, dizinin en haksız ve en çok konuşulan ölümlerinden biriyle hafızalara kazındı. Nancy’nin içine kapanık en yakın arkadaşı olan Barb, Steve’in partisinde onu beklerken Demogorgon tarafından kaçırılıp Upside Down’a sürüklenir ve dizinin ilk kurbanlarından biri olur. Will’i kurtarma çabası öne çıkınca Barb neredeyse unutulur, ancak kısa süreli varlığı ve sadece 25 repliğine rağmen büyük bir hayran tepkisi yaratır. Eleven’ın Barb’ın cesedini bulması, onun gerçekten geri dönemeyeceğini acı bir şekilde doğrular. Barb’ın ölümü, dizinin acımasız ve öngörülemez yapısını erken sezonda açıkça ortaya koyar.