Müzikleri Ennio Morricone’ye Ait En İyi Filmler

Sinema tarihine unutulmayacak eserler bırakan efsanevi besteci Ennio Morricone, elektronik müzikten rock müziğe, konçertodan avangart caza kadar birçok müzik tarzında ustalığı ile dokunduğu filmlere derin bir atmosfer kattı.

6 Temmuz 2020 tarihinde hayata gözlerini yuman Ennio Morricone En İyi Özgün Müzik Akademi Ödülü’ne 5 kez aday gösterildi ve Akademi Onur Ödülü kazandı. Bunun dışında sayısız festivalde ödül kazandı.

1960’larda başladığı kariyerinde Western tarzı filmlerden drama, korkudan romantik filmlere kadar 500’den fazla esere imza attı. Efsanevi müzisyenin yer aldığı filmlerden derlediğimiz “Müzikleri Ennio Morricone’ye Ait Filmler” listesinde büyük ustayı saygıyla anıyoruz.

1. La Sconosciuta

Günümüzde, kaynayan bir İtalyan şehri. “Esrarengiz kadın” Irena. Ukrayna’dan uzun yıllar önce İtalya’ya gelmiş, geçmişin hayaletleri arasından şimdiki zamanı arayan bir kadın. Kesişen, üst üste çakışan, entrikalarla dolu bir yapboz, gerilimli bir anlatım hazırlayan iki zaman düzlemi. Irena gerçekten kim? Yavaş yavaş hikayesi gün ışığına kavuşur. Kız, Doğu Avrupa’dan, birçok başka kadın ile birlikte kaçmıştır. Acımasız, dramatik bir yolculuğu atlattıktan sonra, acımasız, vicdansız adamlara yem olmuştur. Anlatılamayacak acılara ve aşağılanmalara maruz kalmış, ruhunu asla rahat bırakmayacak anılar zihnine kazınmıştır. Irena için sadece bir tek güzel anı kalmıştır geriye: melankolik, kalp burkucu kayıp bir aşk.

Bugün Irena, cazibesini korumasına rağmen gizemli belli belirsiz bir figür olarak karşımıza çıkar. Derinlerde, bütün bu trajik olaylara karşın, karakeri sapasağlam durmaktadır. İtaatkar görünüşü altında, doğal gururu ve asi kişiliği hala varlığını sürdürmektedir. Kadın, bir apartmanda temizlikçi olarak işe alınmasını önermesi için, apartmanın kapıcısı ile konuşurken oldukça motive olmuş görünmektedir. Adam, pek de ilgisiz kalmayarak, kadının işi almasında aracı olur. Çalıştığı apartman, yaşadığı dairenin tam karşısındadır. Evinden, bu binayı gizli gizli gözetlemektedir.

Her ne kadar Irena’nın işi apartmanın merdivenlerini temizlemekse de, esas amacı orada yaşayan bir ailenin yanına girebilmektir. Adacher’lar kuyumculuk işindedir. Valeria ve Donato, küçük kızları Tea ile yaşamaktadırlar. Irena’yı, yanlarında işe girmekten hiç birşey alı koyamayacaktır. Cinayet bile. Bu noktada, “esrarengiz kadın”ın planı, sürekli geliştirdiği inatçı tutumu ile gerçeğe dönüşür. Irena, sadece güvenlerini kazanmayı değil, üzerlerinde belirli bir güç oluşturmayı da başarır. Bu, özellikle ailenin küçük kızı Tea için geçerlidir. Adacher’ların kızı, giderek daha çok Irena’ya bağımlı hale gelir. Aralarındaki bağ, ebeveynlerinin ayrılmaları sırasında yaşadığı kriz ile daha da güçlenir.

Yine de, Irena’nın uyguladığı bu planın narin dengesi kısa ömürlü olur. Geçmişin kabusları ve anılarıyla daha çok işkence çekmekle kalmaz, aynı zamanda eskilerden gelen korkunç bir figür Irena’yı yeni şehrinde takip etmektedir. Bu kişi Muffa, eskiden kendisini kaçırmış ve korkunç zulümlere maruz bırakmış adamdır. Muffa’nın ortaya çıkması ile yeni korkular ve trajediler ile yüzleşir.

2. Sorstalanság

Büyüme çağındaki Gyuri Köves ilk gençlik yıllarının heyecanını yaşaması gereken günlerde Avrupa’nın karanlık çağlarına denk gelmiştir. Bütün Yahudiler toplumdan soyutlanmakta ve insanlık dışı muamelelere maruz kalmaktadır.

Günün birinde işe giderken yaptığı basit bir hata Gyuri’nin nerdeyse hayatına malolur. Tutuklanır ve tarih sayfalarının en karanlık noktasında yer alan Auschwitz kampına gönderilir. Ölümün yaşama tercih edildiği, tüm kavramların değerini yitirdiği uğursuz toplama kampına...

3. Nuovo Cinema Paradiso

Artık ünlü bir yönetmen olmuş Salvatore, 30 yıl sonra bir arkadaşının öldüğü haberi üzerine doğduğu kasabaya geri döner. Kasabaya geldiğinde eski anıları canlanan Salvatore, Cinema Paradiso isimli sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfred ile ilişkilerini hatırlar. 

Küçük bir çocuk olan Salvatore, günlerini Alfred’in yanında geçirmekte, filmlerle ilgili konuşmakta ve Alfred’in sinema konusunda deneyim ve bilgilerinden yararlanmaktadır. Babacan tavırlarıyla Salvatore’nin hayatında önemli bir yere sahip olacak Alfred sayesinde sinemaya olan aşkını ve tutkusu keşfedecektir.


4. The Hateful Eight

İç savaşın üzerinden bir miktar zaman geçmiştir. Kar fırtınasının vurduğu buz gibi Wyoming kışında bir ödül avcısı, canlı yakaladığı kanun kaçağıyla birlikte bir mola yerine sığınır. Ancak burada birbirinden değişik karakterlerle yolları kesişir. Bu 8 kişi arasındaki bazı gizli bağlar, hayatta kalmalarını çok zorlaştıracaktır.

5. The Untouchables

Sean Connery’ye Oscar getiren yapım, 1930’lar Chicago’sunda ünlü gangster Al Capone’un peşine düşen federal ajan Eliot Ness ve ekibinin hikâyesini anlatıyor.

6. The Thing

John Carpenter'ın kült yapımı "The Thing" 1982 yılının kışında bir araştırma ekibinin Antartika'da 100 yıldan beri karların altında kalmış bir 'Şey' keşfetmesini ve sonrasında gelişen olayları odağına alıyor.

7. Days Of Heaven

Ağır sanayi işçileri Bill ve Abby güneye doğru daha iyi bir iş bulmak için yola çıkarlar. Yanlarında manevi kardeşleri saydıkları Linda da bulunmaktadır. İki kardeş olduklarını söyleyen Bill ve Abby büyük bir çiftlikte mevsimlik işçi olarak çalışmaya başlarlar. Toprak sahibinin Abby'ye olan duygularının farkında olan ve onun ölümcül bir hastalığa sahip olduğunu şans eseri öğrenen Bill, zengin olmanın yolunu bulduğunu düşünür. Gerçekten de kardeş gibi davranarak çiftlikte kalan ve ardından toprak sahibi ile evlenen Abby, bir süre sonra Bill ve eşi arasında kalmaya başlar. Abby'ye aşık olan Bill ise gün geçtikçe bu evlilikten rahatsızlık duyacak ve olmadık işlere başvuracaktır.

8. Il buono, il brutto, il cattivo

Tuco (çirkin), üzerine ödül konulmuş bir kanun kaçağıdır. Keskin nişancı Blondie (iyi) adlı kovboyla işbirliği yaparak kasabaları dolaşmaktadırlar. Tuco'yu kanun adamlarına teslim eden Blondie, ödülü alıp Tuco'yu asılmaktan son anda kurtarmaktadır. Bir kasabada işlerin ters gitmesi üzerine ortaklıkları bozulur.

Melekgöz (kötü) lakaplı Sentenza ise Bill Carson adında büyük miktarda altını ele geçirmiş eski bir askerin izini sürmektedir. Tuco'nun çölde Blondie'yi öldürmek üzere olduğu bir anda Bill Carson'la karşılaşmaları tüm planları değiştirir. Carson, altınları İç Savaş'ın hareketli olduğu bir cephede mezarlığa saklamıştır. Ancak Tuco mezarlığın yerini, Blondie ise mezarın adını öğrenebilmiştir. Mecburen işbirliğine tekrar dönen ikili altınları aramaya koyulur. Sonunda üçünün yolu altınların olduğu yerde birleşir.

9. A Fistful Of Dollars

A Fistful of Dollars (Per un pugno di dollari) başrolünü Clint Eastwood'un oynadığı, yönetmenliğini Sergio Leone'nun yaptığı 1964 yapımı Spaghetti Western tarzı bir filmdir.

For a Few Dollars More (1965) ve The Good, The Bad and The Ugly (1966) filmlerinin takip ettiği, kısaca Dolar Üçlemesi olarak bilinen serinin ilk filmidir.

Üç filmde de Eastwood'un canlandırdığı karekterin adı hiç geçmez. Sadece sarışın olarak anılır. Üç film de İspanya'nın Almeria bölgesinde çekilmiştir.

10. Per Qualche Dollaro In Più

Col. Douglas Mortimer (Lee Van Cleef) ve Monco (Clint Eastwood) adındaki iki kafa avcısı, Indio adındaki bir kanun kaçağını yakalamak için bir araya gelirler fakat ikisi de Indio hakkında değişik şeyler düşünmektedirler.