"Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında"yı Görmeden Önce İzlemeniz Gereken Yapımlar!

"Yenilmezler: Ultron Çağı", Wanda Maximoff (Elizabeth Olsen) ve kardeşi Pietro (Aaron Taylor-Johnson) ile ilk tanıştığımız yer. Zihin Taşı ile üzerinde deneyler yapılmış bu ikizler bazı yetenekler kazanmış. Wanda'nın yetenekleri arasında telekinezi, enerji manipülasyonu ve telepati olduğunu öğreniyoruz. Maximoff ikizleri, Yneilmezler'i parçalamak amacıyla Ultron ile birlikte çalışıyor. Film içinde fikirleri ve desteklediği taraf değişse de değişmeyen tek şey ailesine bağlılığı. Ailenin onun için ne kadar değerli olduğunu Wanda'nın ilerleyen yolculuğunda da görüyoruz.

Doctor Stephen Strange ile ilk kez tanıştığımız ve onun çıkış hikayesini izlediğimiz "Doktor Strange" doğal olarak bu listenin en olmazsa olmaz filmi.

Dünyanın en önemli beyin cerrahlarından biriyken Stephen Strange (Benedict Cumberbatch), geçirdiği bir trafik kazasının ardından meslek hayatını bitirmek zorunda kalır. Hem fiziksel, hem de mental olarak tedaviye ihtiyacı olan bu kibirli doktor, bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta karşılaştığı Ancient One (Tilda Swinton) ona mistik dünyaların kapısını açacak, sihir ve paralel dünyalar yardımıyla onun yepyeni bir karaktere bürünüp hayatının değişmesine yardımcı olacaktır. 

Hulk'un parmak şıklatışı başarılı olduktan sonra Strange, en destansı Yenilmezler toplanma anı için portallar aracılığıyla galaksideki tüm kahramanları toplar. Son savaş sırasında Tony (Robert Downey Jr.), Strange'in kazanmak için tek bir şansları olduğunu ona hatılatmasıyla, bu şansın kendi hayatını feda etmek olduğunu anlıyor. 

Ayrıca film Wanda'nın en büyük acısını ve onu "WandaVision"da yaşadıklarına götüren olayı da içeriyor. Vision'ın gözleri önünde ölmesi ve tüm olanlardan sonra yapayalnız kalması Wanda için büyük bir dönüm noktası. 

Doktor Strange, Hulk kazara Sanctum Sanctorum'a inip onu ve Wong'u (Benedict Wong) Thanos'un (Josh Brolin) yolda olduğu konusunda uyarmasının ardından Yenilmezler ile ilk çıkışını yapıyor. Zaman Taşı'nın koruyucusu olduğu için Strange, Ebony Maw (Tom Vaughan-Lawlor) tarafından kaçırılıyor ve daha sonra Tony Stark (Robert Downey Jr.) ve Peter Parker (Tom Holland) tarafından kurtarılıyor. Strange ve Stark'ın egoları çatışsa da Strange, Thanos'a karşı bile kendini tutuyor. Örneğin, Strange, Stark tarafından Titan'da Thanos'la savaşmaya ikna edilse de, gerçekliği korumak için ne gerekiyorsa yapacağı konusunda onu uyarıyor. Ama bazı bahisler de oynuyor, kazandıkları tüm sonuçları görmek için zamanda ileriye bakarak doğa yasasını çiğniyor, Zaman Taşı'nı Thanos'a teslim ediyor.

Bu süreçte, Wanda ve Vision (Paul Bettany) gözlerden uak mutlu hayatlarına devam ederlerken saldırıya uğruyorlar. Vision, Thanos'un Zihin Taşını almasını engellemek için hayatını feda etmeye istekli olsa da, Wanda ona katılmıyor. Ne yazık ki, Thanos Wakanda'ya vardığında ve Vision Wanda'ya onu öldürmesi için yalvardığında zaman onlardan yana olmuyor. Wanda başarılı olsa da, Thanos Zihin Taşını Vision'ın kafasından çıkarmak için zamanı tersine çeviriyor. 

Elindeki her şeyi kaybedip ve kederiyle tetiklenen Wanda, New Jersey'de bir kasabayı rehin alır ve kendi küçük ailelerini yarattığı Vision ile sitcom dünyasında yaşar. Emmy adayı dizi, Wanda'yı kaos büyüsünün gerçek tarihiyle yüzleşmeye zorluyor. Hikayeyle Wanda'nın Scarlet Witch'e dönüşmesine şahit oluyoruz.

Yas duygusunu yaratıcı bir şekilde alan dizi hem eleştirmenler hem de seyirciler tarafından çok sevildi. Wanda'yı yakından tanımamıza da olanak veren yapım onu Scarlet Witch olarak Darkhold kitabını okurken göstererek "Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında" filmine direkt bağlantı kuruyor. 

Her ne kadar ne Doktor Strange ne Wanda "Loki" dizisinde yer alsa da, "Loki" hikayesinin Marvel Sinematik Evren'de alternatif gerçekliklere kapı açması nedeniyle önemli. Aslına bakarsanız ilk kez "Loki" ile çoklu evren konusunda detaylı bilgi aldık. 

Sophia Di Martino'nun canlandırdığı Sylvie, 6. Bölüm'ü Kalan Kişi'yi yani Kang'i öldürerek sonlandırdığında, Zamanın Sonu'nda Kale'yi çevreleyen Kutsal Zaman Çizelgesi'nden dallar hızla oluşmaya başladı. Bu, çoklu evrenin çılgınlığa düşmeye başladığının en büyük işaretiydi.

Son olarak Tom Hiddleston'ın da Loki olarak filmde görüneceği dedikoduları olduğunu da not düşelim.

Animasyon dizisinin tamamını izlemek için zamanınız yoksa 4. Bölüm, "Ya Doktor Strange Elleri Yerine Kalbini Kaybetseydi?" bölümünü mutlaka izlemelisiniz. Bu alternatif gerçeklikte, Strange'in mistik sanatları öğrenme motivasyonu, Christine Palmer'ın (Rachel McAdams) bir araba kazasında ölmesi ve onu hayata döndürmeye çalışmasından kaynaklanıyor. Onun ölümünün mutlak bir nokta olduğunu kabul etmeyi reddetmesi onu oldukça karanlık bir Doktor Strange varyantına çeviriyor. Fragmanlara bakarsak, yeni Doktor Strange filminde de bu varyantı göreceğiz.

Ayrıca filmin son fragmanında kalkanını gördüğümüz Kaptan Carter'ın hikayesini de ilk kez bu dizide izledik. Peggy Carter (Hayley Atwell), süper asker serumunu alarak, Steve Rodger'ın yerine geçiyor ve Kaptan Amerika yerine de Kaptan Carter ortaya çıkıyor.

Kimliği Mysterio (Jake Gyllenhaal) tarafından ifşa edildikten sonra, Peter Parker (Tom Holland), Doktor Strange'den dünyanın Örümcek-Adam olduğunu unutacağı bir büyü yapmasını isteyerek hayatını geri almaya çalışıyor. Wong'un uyarısına karşı, Strange büyüyü genç için yapmaya karar verse de büyü sürekli Peter tarafında bölününce ters gidiyor. Böylece çoklu evren açılıyor. Daha sonra orijinal büyüyü yaparak Strange'in kendisi de dahil olmak üzere Peter'ın hayatındaki herkese onu unutturuyor ve evreni parçalanmaktan kurtarıyor.

"Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında" bu filmin hemen sonrasında geçiyor. "Örümcek-Adam: Eve Dönüş Yok"ta sorunlar büyük bir bedel karşılığında çözülmüş gibi dursa da belli ki çoklu evren tehlikesi daha yeni başlıyor.

Ek olarak, Profesör Charles Xavier'in (ilk olarak ikonik Patrick Stewart tarafından yaratıldı ve daha sonra James McAvoy tarafından gençliği canlandırıldı) filmde görüneceği hemen hemen doğrulandı. Sonuç olarak, “X-Men” (2000), “X2” (2003), “X-Men: Son Direniş” gibi Bryan Singer'ın yönettiği “X-Men” serisini biraz izlemek isteyebilirsiniz.