Alan James, Memphis’te yaşayan bir efsanedir. Memphis Soul müziğinin en çok tutulduğu 1960-1970’lerde zencilerin yaptığı müziğin prodüktörlüğünü üstlenmiş bir beyazdır. Vakti geçmiştir, ama hâlâ o günlerdeki şaşalı hayatını, kentin en lüks semtinde, Moskova’da turnedeyken tanıştığı Rus güzeli Laura’yla sürdürmektedir. Laura ise bu kentin yabancısıdır; günleri üç yaşındaki oğlu Sam ile yalnız geçer. Alan’ın daha büyük yaşta bir oğlu daha vardır: Michael. Aralarındaki karmaşık ilişki, kıskançlık, hayal kırıklıkları ve öfke üzerine kuruludur. Michael yıllar sonra ilk kez ziyarete geldiğinde, babasının “arkadaşı”na karşı düşmanlığı zamanla yerini karışık, tehlikeli bir ilişkiye bırakır. Kentin barları ve yatak odalarında, bu üçlünün birbirinin içine geçmiş hayatlarını aydınlatan bir aşk üçgeni ortaya çıkar
Devamını Oku
