Civarın en büyük zenginlerinden olan Bekir Bey, maddi zenginliğinden çok aklıyla övünen biridir. Büyük ödüller koyarak düzenlediği oyunlarda, akıllı olduğunu duyduğu herkesle büyük küçük demeden yarışır… Bekir Bey’in aklını sınadığı bu yarışmalardan bütün şehrin yanı sıra, güzeller güzeli kızı Filiz ve kız kardeşi Zehra’da bıkıp usanmıştır… Çarşıdaki çömlekçi dükkanında birbirlerini görür görmez sevdalanan Filiz ve Mazlum, sık sık çömlekçi dükkanında buluştukları halde Mazlum, Filiz’in Bekir Bey’in kızı olduğundan habersizdir. Yaptığı çömleklerin yanı sıra namuslu ve dürüst olmasıyla tanınan Mazlum’un işleri aniden bastıran yağmurlar nedeniyle pek iyi gitmemektedir. Bunu fırsat bilen şehrin hilekar sarrafı, Mazlum’un dede yadigarı elmalı tabağına göz diker ve Mazlum’u oyuna getirerek yok paraya elmalı tabağı satın alır. Mazlum’un arkadaşı Arif, sarraf’ın oyununu öğrenince sarrafa kimsenin düşünemeyeceği bir incelikte oyun oynayarak tabağı Mazlum’a geri kazandırır. Bu arada Arif de Zehra’ya sevdalanmıştır.Arif’le Mazlum’un sarrafa oynadıkları bu oyunu duyan Bekir Bey, onlarla akıl yarıştırmaya karar verir. Bekir Bey’in Mazlum ve Arif’le giriştiği akıl oyunu, sevdalıların konakta karşılaşmalarıyla birlikte, iyice içinden çıkılmaz bir aşk oyununa dönüşecektir
