Netflix'te İzleyebileceğiniz En İyi Gerilim Filmleri

19 yaşında bir genç olan Jay Height (Maika Monroe), tüm yaşıtları gibi eğlenmeye, gezip dolaşmaya ve erkeklere ilgi duymaktadır. Ancak yaşadığı masum gibi görünen cinsel deneyimin ardından tuhaf halüsinasyonlar görmeye ve birileri ya da birşeyler tarafından çok yakından takip ediliyor olduğunu hissetmeye başlar. Jay ve arkadaşları, bu çok yakındaki tehditten kurtulmanın bir yolunu bulmadan huzur bulamayacaklardır.

Hikaye, daha sonra dünyaca ünlü bir yazar olacak olan detay odaklı öğrenci Edgar Allan Poe'nun (Harry Melling) yardımıyla cinayetleri araştıran deneyimli dedektif Augustus Landor'u (Christian Bale) takip ediyor.

Yakın bir gelecekte geçen “Spiderhead” hüküm giymiş suçluların, cezalarını kısaltmak adına tıbbi denekler olarak kullanılmasını odağına alıyor. Deney için testlere girmeyi kabul etmiş iki suçlunun, duyguları değiştiren bir ilacı denemeleri, onların geçmişlerinde yaşadıkları olaylarla boğuşmasına ve çeşitli yan etkilere maruz kalmasına neden olur. Deneyin gerçekleştiği tesisi ise bu programın öncüsü dahi bir bilim insanı yönetmektedir.

Edgar Allen Poe'nun 'Gammaz Yürek' ve 'Kara Kedi'nin tonlarını içeren, Stephen King'in aynı adlı romanına dayanan Bonny ve Clyde alt konusuyla, basit ama gururlu bir çiftçiye odaklanıyor.

Wilfred James, genç oğlunun isteksiz yardımıyla, miras kalan topraklarının mülkiyetini kazanmak için karısını öldürür. Ancak kısa bir süre sonra, garip ve doğaüstü olaylar hem James'i hem de çiftliğini rahatsız etmeye başlar. Bu sadece basit bir şanssızlık mı, yoksa çok daha uğursuz bir şeyin işi mi?

İkinci Dünya Savaşı sırasında, iki istihbarat dairesi, Alman askerlerini atlatmak için bir ceset ve sahte belgeler düzenlerler.

Kurnaz bir yasal vasi, güçlü bir gangsterle bağları olan bir kadını kandırmaya çalışırken sıcak kendini sandığından daha büyük bir hikayenin içinde bulur.

Genç bir kadın; kriyojenik bir kapsülde, hafızasını kaybetmiş hâlde uyanır. Kim olduğunu ve oraya nasıl geldiğini hatırlamayan genç kadının oksijeni hızla tükenmektedir ve bu kâbustan kurtulmanın bir yolunu bulmak için hafızasını geri kazanmaktan başka bir çaresi yoktur.

Zengin, ancak özel hayatında sorunlar yaşayan sanat galerisi sahibi Susan Morrow (Amy Adams), 20 yıl önce acımasızca terkettiği eski eşi Edward Sheffield'dan (Jake Gyllenhaal) yazdığı romanın taslağını alır. Roman hem Susan'a adanmıştır, hem de Edward'ın Susan'a taktığı lakaptan yola çıkılarak romana Gece Hayvanları adı verilmiştir. Susan kitabı okudukça kendi hayatını ve Edward'la ilişkisini tekrar sorgulayacak ve yaptığı hatalarla yüzleşecektir. Gece Hayvanları filmi 73. Venedik Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'ne layık görüldü. 3 öykünün iç içe geçtiği film, Austin Wright'ın 1993'te yayımlanan Tony and Susan adlı romanından uyarlandı.

Bir ressamın evinde ölü bulunmasıyla, tüm eserleri komşularından birinin eline geçer. Komşusu, bu tabloları değerlendirmeye karar verir ve tüm tabloları satmaya başlar. Fakat bununla birlikte işler ters gitmeye başlar, alıcılar aslında bir tablodan daha fazlasını satın almıştır. Tüm eserler uhani bir bağlantısı ile sahiplerini raharsız etmeye başlar ve ortaya çıkar ki aslında ölen ressman uzun yıllardır akıl hastanesinde yatmış bir suçludur. 

İnsanları sadece bir bakışta çılgına çeviren garip bir kötülük dünyayı tüketmiştir. Bu gizemli güç dünyadaki nüfusu azalttığında, Malorie (Sandra Bullock) bilinmeyenle yüzleşmek ve iki çocuğuyla birlikte güvende olabilecekleri bir yere sığınmak zorudadır. Oldukça tehlikeli olan bu yolculukta tek bir hataları ölümlerine sebep olacaktır. Üstelik yolculuk sırasında ne olursa olsun gözleri bağlı olmalıdır. Onlar diğer duyularına güvenerek bu yolculuğa atılırken, peşlerindeki bir varlık da kendilerini adım adım takip etmektedir. “Bird Box”, çocuklarıyla hayatlarını huzur içinde yaşamanın yanı sıra, muhtemelen efsanelerde bahsedilen güvenli bir cennete girmeyi amaçlayan bir kadın olan Malorie'yi izliyor.

1905 yılında, Thomas Richardson kız kardeşini kurtarmak adına bir adaya gitmektedir. Kız kardeşini kaçıran ve karşılığında fidye isteyen gizemli bir tarikat ile anlaşmaya çalışan Thomas kandırılmıştır. Ancak tarikat yanlış adama bulaşmıştır. Thomas bu tarikatı bitirmek ve sırlarını ortaya çıkarmak adına her şeyi göze almıştır.

Orta Avrupa mimarisi üzerine gözlemler yapmak üzere Berlin'e gelen Avustralyalı fotoğrafçı Clare (Teresa Palmer) şehrin sokaklarında dolaşırken karizmatik İngilizce öğretmeni Andi (Max Riemelt) ile tanışır. Birlikte birkaç gün geçiren ikilinin arkadaşlığı kısa zamanda aşka dönüşür. Büyük mutluluk yaşayan Clare'in bu mutluluğu, bir gün Andi'nin evinde kilitli kalması ve sonrasında dışarı çıkmasına izin verilmemesiyle bambaşka hislere dönüşür. Nitekim Andi'nin güzel tutsağını dışarı bırakmaya niyeti yoktur.

Bir videografiker dağ tepesinde bulunan bir kasabadaki bir günlük iş için Craigslist'deki bir reklama cevap verir, ancak sonrasında müşterisinin özünde göründüğü gibi olmadığını öğrenir.

Dedektif olmak isteyen polis memuru Thomas Lockhart, bir seri katilin izini sürmektedir. Seri katil, her dokuz yılda bir yeniden ortaya çıkarak bilimsel açıklamaların ötesinde cinayetler işlemektedir. Katili bulmak için gece gündüz çalışan ve bir süre sonra bu durumu takıntı haline getiren Thomas, bu uğurda kariyerini, ailesini ve hatta sağlığını bile kaybetmekle karşı karşıya kalacaktır. 

Film, tamamen dispotik bir gelecekte geçiyor. Bu zaman da insanlar kaynakları tamamen tüketmişlerdir ve sosyal statü kazanmak içinde sadece Platform adı verilen hapishanede hayatta kalma savaşını vermek zorundadırlar. Bu hapishane bildiğimiz hapishaneler gibi değildir ve yapısı dikey ve çok katlı olarak tasarlanmıştır. Hapishanenin her katında bir hücre bulunmaktadır ve her hücrede de kendi özgür iradeleri ile orada bulunan insanlar vardır. Fakat bu hapishanenin başka bir özelliği daha vardır bu da sadece ve sadece en üst kattan günde bir kaç dakika boyunca yemek aşağıya gönderilmektedir ve elbette en alt katta kalanlar için bu bir ölüm kalım savaşıdır. Ama kısa bir süre içinde bu acımasız düzen bozulmak üzeredir çünkü en alt katta olan bir kişi herkesin aynı oranda yemek alabilmesi için bu düzene savaş açmak üzeredir. Toplumun yüzyıllardır kanayan yarasını bir korku filmi tadında izleyiciye sunan bu muhteşem filmi izlerken toplum düzenini bir kez daha sorgulamadan edemeyeceksiniz.