86. Oscar Ödüllerinin Sahipleri

1. En İyi Film, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Lupita Nyong'o), En İyi Uyarlama Senaryo (John Ridley): 12 Years A Slave

Solomon Northup’ın 1853 yılında yazdığı ve kendi hikayesini anlattığı romanından uyarlanan filmde Northup, ABD’nin kuzeyinde yaşayan özgür bir insan, tanınmış bir keman virtüözüyken kaçırılarak köle yapılması ve geçirdiği kölelik yılları anlatılmaktadır.

Film, En İyi Film dalında Oscar Ödülü kazanırken, Lupita Nyong'o da En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscarı'nı kazandı.

2. En İyi Yönetmen (Alfonso Cuaron), En İyi Görüntü Yönetimi (Emmanuel Lubezki), En İyi Müzik, En İyi Görsel Efekt, En İyi Kurgu, En İyi Ses Kurgusu ve Ses Miksajı: Gravity

Filmde Bullock ilk uzay görevindeki zeki tıp mühendisi rolunü, George Clooney ise son görevine çıkan tecrübeli astronot Matt Kowalski rolünü canlandırıyor. Önceleri son derece sıradan görünen görevde hiç beklenmeyen bir felaketin başgöstermesiyle uzay gemisi harap olur. Stone ve Kowalski uzay boşluğunda tamamen yanlız kalmışlardır. Birbirlerinden başka hiç bir dayanakları kalmayan ikili uzayın derinliklerinde kaybolur.

Derin sessizlik onlara Dünya ile bütün ilişkilerini kesildiğini ve kurtulma şanslarının kalmadığını söylerken, korkuları paniğe dönüşüp çok az kalan oksijenlerini de tüketir. Eve dönmenin tek yolu belki de uzayın derinliklerine inmek ve başka uzay istasyonlarına ulaşmaktır.

3. En İyi Kadın Oyuncu (Cate Blanchett): Blue Jasmine

New York'lu çekici ve göz alıcı bir ev kadını, son derece gösterişli bir yaşam sürmektedir. Ancak parasını bu denli cömertçe harcaması nedeniyle büyük bir mali krizin içine sürüklenir ve iflas etmenin eşiğine gelir. Tek çıkış yolu ise San Francisco'da tanıştığı ve kendisine finansal anlamda yardım edeceğini düşündüğü adamı bulmak için San Francisco'ya gitmektir...

4. En İyi Erkek Oyuncu (Matthew McConaughey), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Jared Leto): Dallas Buyers Club

‘Dallas Buyers Club’ filmi uyuşturucu bağımlısı ve HIV taşıyıcısı Ron Woodroof’un hayatından esinlenerek beyazperdeye aktarılıyor. Ron Woodroof’a 1986 yılında AIDS yüzünden 30 günlük ömür biçilir. Teşhiş sonrası FDA kurumundan yasal onaylı olarak kullanabileceği tek ilaç olan AZT’yi almaya başlayan Ron hızla ölümün eşiğine doğru sürüklendiğini fark eder. Çareyi ABD’de yasal olmayan ama dünyanın dört bir yanında bulunan, doğal ilaçlara başvurmakta bulur. Kendisiyle ilgilenen doktorlardan biri olan arkadaşı Eve Saks’ın da yardımıyla Ron farkıdna olmadan çevresindeki hastalar içinde bir iletişim ve satış ağı kurmuş olur. “Dallas Buyers Club” olarak bilinen bu oluşum FDA’nın tedavisi yerine alternatif tıbbı tercih edenlerin çaresi olur ve dahası hastalar üzerinde onaylı AZT’den daha çok işe yarar. Fakat durum çok geçmeden fark edilir ve ilaç firmaları ve FDA Ron’a karşı büyük bir savaş açar. Film 30 günlük ömrü kaldı dendikten sonra kendi doğal yöntemleriyle 2191 gün daha yaşamayı balşaran Ron Woodroof’un kişisel mücadelesine odaklanıyor.

5. En İyi Orijinal Senaryo (Spike Jonze): Her

Yalnız yaşayan bir yazar, tüm ihtiyaçlarını karşılaması için kurdurduğu sistemle sıradışı bir ilişki geliştirir. 1999'da Being John Malkovich filmiyle Oscar adaylığı olan çok yönlü sinemacı Spike Jonze'un son uzun metrajlı filmi, yalnızlık ve yaratıcılık sıkıntısı çeken bir yazarın komedi dolu öyküsünü anlatıyor.

6. En İyi Yabancı Film: The Great Beauty

İlerleyen yaşına rağmen karşı konulamaz bir cazibesi olan yakışıklı Jep Gamberdella, şehrin tadını sonuna kadar çıkarmaktadır. Şık akşam yemeklerinden çılgın partilere koşar. Kıvrak zekası ve mizahi kişiliğiyle her zaman baştan çıkarıcı ve bağımlılık yapan biri olmuştur. Aynı zamanda bir yazar olan Jep, gençliğinde ödül aldığı kitabı ile büyük bir başarı yakalar ve Roma yüksek sosyetesinde önemli bir itibar edinerek ihtişamlı bir hayat sürmeye başlar. Roma’nın en güzel manzaralı evlerinden birinde oturan Jep, terasında eğlenceli partilere ev sahipliği yapar. Takındığı alaycı tavır ile dejenere olmuş insanları ve hayal kırıklıklarını maskeleyerek dünyayı biraz daha iyi bir yer olarak görmeye çalışır. Onun için masumiyetini koruyan tek şey hala hayallerinde yaşattığı eski aşkıdır. Artık yeniden kalemi kağıdı eline almanın zamanı gelmiştir, ancak güzelliğiyle insanı etkisiz hale getiren bu göz kamaştırıcı şehirde içinde biriken derin yorgunluğun üstesinden gelebilecek midir?

7. En İyi Sanat Yönetimi (Catherine Martin ve Beverley Dunn): The Great Gatsby

Yazar olma basamaklarını tırmanan Nick Carraway 1920'lerde eğlence hayatının gözdesi konumuna yükselen New York'a gelir. Kendi Amerikan rüyasının peşindeyken tesadüfen milyoner Jay Gatsby ve onun çevresiyle yolları kesişir. Carraway'nin alkolün su gibi aktığı, göz kamaştırıcı partilerle tanışması fazla zaman almaz. Öte yandan bu büyülü Amerikan rüyasının çöküşü de yaklaşmaktadır. Dışarıdan görkemli görünen bu hayatın örtbas etmeye çalıştığı gerçekler su yüzüne çıkacaktır...

8. En İyi Anismasyon, En İyi Şarkı: Frozen

Maceracı ve iyi kalpli bir kız olan Anna, kız kardeşi Prenses Elsa'yı bulup yaşadığı krallığa sonsuz kış getiren laneti sona erdirmesini sağlayarak, şehrinde yaşayan insanları eski güzel günlerine döndürmeye karar verir. Masalsı bir yolculuğa çıkan Anna'nın yol arkadaşı ise usta bir dağcı olan Kristoff ve sadık Ren geyiği Sven'dir. Ayrıca Olaf adlı bir başka yol arkadaşları daha olur. Mitolojik yaratıklar ve ürkütücü büyüler eşliğinde süren yolculuğun her dönemecinde ayrı bir tehlike ortaya çıkar. Yolculuğun asıl zor yanı ise zamanla yarışıyor oldukları gerçeğidir. 

Disney yapımı animasyon filmin yönetmenliğini Chris Buck ve Jennifer Lee yürütürken, başkarakterleri seslendiren isimler Kristen Bell ve Jonathan Groff.

9. Ellen DeGeneres'in Oscar'a Damgasını Vuran Selfie Pozunun Videosu

Oscar ödül törenine damgasını vuran ve Ellen DeGeneres'in kendi telefonundan çektiği selfie pozunun videosu. Unutmayın bu fotoğraf twitter tarihindeki en çok retweet edilen fotoğraf oldu.