Unutulmaz yol hikayelerini anlatan en iyi yabancı filmleri sizler için derledik!

Hollywood, yıllardır unutulmaz yol filmleriyle izleyicilere hem eğlence hem de duygusal deneyimler sunuyor. Kimi yapımlar komedi unsurlarıyla öne çıkarken, kimileri yolculuğu karakter gelişimi, olgunlaşma ve büyüme temalarını işlemek için kullanıyor. Bu filmler, seyircilere hem eğlenceli bir kaçış hem de farklı bir bakış açısı sunuyor. Arabaya binmeden, evin rahatlığında bu klasiklerle yolculuğa çıkmak mümkün. Komediden drama uzanan geniş yelpazesiyle yol filmleri her yaştan izleyiciye hitap etmeyi başarıyor.

İşte sizler için seçtiğimiz en iyi yolculuk filmleri!

1. Salak İle Avanak

Hiçbir işte dikiş tutturamayan zevzek ikili Jim Carrey ve Jeff Daniels, para dolu bir çantayı güzel sahibine ulaştırmak için macera dolu bir yolculuğa çıkarlar.Bu arada polisleri, haydutları ve yollarına çıkma gafletinde bulunan diğer şanssızları şaşkına çevirirler.Silinmiş ve alternatif sahneleri, detaylı yapım süreci yorumları ve fazladan dakikaları ile bu film tüm zamanların en budalaca muzipliklerini sunuyor.

2. Easy Rider

Filmde, uyuşturucu satışından kazandıkları parayı harcamak amacıyla motosikletleri ile Amerika'da gezinen iki hippinin, Wyatt (Peter Fonda) ve Billy'nin (Dennis Hopper), öyküsü anlatılmaktadır. Los Angeles’tan doğuya doğru yaptıkları bu özgürlük arayışı, alternatif bir yol filmi olmakla birlikte iki kahramanların Amerikan rüyasına ulaşma yolunda bilinmezlerle dolu destansı yolculuklarını anlatıyor. Film, paranoyanın, bağnazlığın ve şiddetin hüküm sürdüğü konformist Amerika’da idealist 60’ların çöküşüne tanıklık ediyor.   Filmde özgürlükler ülkesi olarak sunulan Amerika'nın aslında kendi içerisinde farklılıklara ve bireysel özgürlüğe karşı ne kadar hoşgörüsüz bir tutum takındığından bahsedilmektedir. Zamane kuşağın bu mantaliteyi değiştirmeye çalışması ve kendi bakış açısını ortaya çıkarma çabası filmin ana temasını oluşturur. Film dönemin en eleştirel yapımlarından biridir.

3. Bir Gecede Oldu

Şımarık Ellie Andrews, kendisini işe yaramaz bir playboyla evlenmekten alıkoymaya çalışan milyoner babasından kaçar. New York yolculuğu sırasında Peter Warne adında işsiz bir gazeteciyle tanışır. Bindikleri otobüs bozulunca, sürekli dalaşan ikili çlgın bir otostop macerasına atılır. Peter yaşadıkları maceraları yazarak iş bulmayı ummaktadır. Fakat kaçak varisle, küstah gazeteci birbirlerine aşık olunca işler değişir. 

4. Yağmur Adam

Bir ithal araba satıcısı olan Charlie, başkalarının düşüncelerine saygı duymayan bencil ve fırlama bir şehir çocuğudur. Babasının öldüğünü haber alan Charlie, cenazesine gittiğinde, babasının 49 model bir Buick Roadmaster hariç tüm mirasını bir vakfa bıraktığını öğrenir. Kendi hakkı olduğunu düşündüğü bu paradan bir pay alabilmek için bu vakfı ziyaret eden Charlie, buranın özürlülerle ilgilenen bir kurum olduğunu öğrenir.

5. Küçük Gün Işığım

Hoover ailesinin her bireyi denemekten yılmayan sıcak insanlardır. Bir Volswagen minübüse doluşup ailelerinin en küçük bireyinin hayalini gerçekleştirmek için California’ya doğru yola çıkarlar. Bu üç günlük traji komik yolculuk sürprizlerle ve aile fertlerin hayal bile edemeyeceği bir sonla tamamlanacaktır. Küçük Gün Işığım bilinen kalıpları kıran bir Amerikan yol komedisi.

6. Özgürlük Yolu

Okulunun gözde öğrencisi Christopher McCandless, 1990 yılında mezun olduktan sonra biriktirdiği 24.000 doları bir vakfa bağışlar ve hayatının seyahatine çıkmaya hazırlanır. Orta gelirli bir ailenin oğlu olan Christopher'ın en büyük amacı Alaska'ya giderek oradaki vahşi doğayla iç içe yaşayabilmektir. Christopher çıktığı yolda hayatını değiştirecek birbirinden ilginç karakterle karşılaşacaktır.

7. Şöhrete Bir Adım

15 yaşında, sıradan birisi olarak görünen, annesi Elaine’nin (McDormand) aşırı koruyuculuğu altında anti-sosyal bir gence dönüşmüş William’ın (Fugit) rock müzik ile ilgili yazıları Rolling Stones dergisi tarafından fark edilince, genç adam ünlü dergide yazmaya başlar. İlk görevi yükselen rock grubu Stillwater ile bir röportaj yapmaktır. William annesinin itirazlarına rağmen grubun çıkacağı turneye katılarak yeni tecrübeler yaşayacağı bir yolculuğa adım atar. Genç, özgürlük âşığı ve sevimli ‘groupie’ Penny’nin de (Hudson) yardımıyla gittikçe grupla yakınlaşır ve neredeyse onlardan biri olur. Stillwater’ın gitaristi Russell Hammond (Crudup) ile sıkı bir dostluk kuran William’ın grupla olan ilişkisi geliştikçe, yazılarındaki objektifliği azalmaya başlar. Turne sırasında, masum anti-sosyal bir genç olan William, âşık olacak, alkol, uyuşturucu ve seks ile tanışacak, hayatı tamamen değişecektir. Tutkuları ve idealleri zamanın müziği ile şekil bulan bir genç için bu tecrübenin önemi çok daha büyüktür.

8. Thelma ve Louise

Birlikte haftasonu kısa bir kaçamak yapmak isteyen Thelma ve Louise yola çıkarlar. Her şey yolunda gitmektedir, ama mola verdikleri bir barda meydana gelen bir olay tüm planlarını değiştirmelerine rol açar. Artık peşlerinde bir dedektif vardır. Ayrıca yolda Thelma'nın kendini yakın hissettiği J.D. adlı bir otostopçuyla ve Louise'in geçmişte birlikte olduğu Jimmy karşılarına çıkar.

9. Priscilla Çöller Kraliçesi

Avustralya sinemasının altın yıllarından biri olarak kabul edilen 1994 yılının iki parlayan filminden biri olan Çöller Kraliçesi Priscilla (diğeri Muriel'in Düğünü'dür), son olarak Yüzüklerin Efendisi'nde Elrond rolüyle karşımıza çıkan Hugo Weawing ve Memento filmindeki rolüyle hatırladığımız Guy Pearce'ın ilginç rolleriyle dikkat çekiyor.Film, Avustralya çöllerindeki bir tatil beldesi olan Alice Springs'de bir otelden iş teklifi alan iki travesti ve bir transeksüel dansçının yol macerasını konu alıyor. Priscilla ismini verdikleri tur otobüsleriyle yola çıkan 3 renkli karaktere yolda bozulan otobüslerini tamir eden Bob'da katılır. Bu arada, onlara iş teklifi yapan kadının travestilerden biri olan Anthony'nin karısı olduğunu öğrenirler.

10. Uçaklar, Trenler ve Otomobiller

Neal Page işten çıkmayı sabırsızlıkla bekliyordur, çünkü o gün bayramdı ve o uçak biletlerini ayırmış kendi evine gidecektir. İşten birazcık geç çıksa da yine de hava alanına ulaşması fazla uzun sürmeyecekdir. Ve işten çıkan Page hemen bir taksi aramaya başlar, pek taksi bulunmayan saatlerdi, Neal sonunda bir taksi bulur fakat bir anda bir adam aniden taksiye biner ve gider. Neal Page geç de olsa oraya ulaşır ve bir anda aynı adama yani Del Griffith`e havaalanında rastlar. Daha sonra aynı uçakta yan yana oturan ikili bir anda uçakta sorun çıkmasıyla inerler ve şimdi Neal Del`le birlikte türlü araçlar kullanarak eve ulaşmalıdır. Fakat tamamen uyumsuz olan ikilinin anlaşması zor olacaktır, Neal Page çok konuşmayan ve tek isteği eve gitmek olan birisi, Del ise karısını kaybetmiş ve hiç susmayan bir satıcıdır.