Baştan Sona Kusursuz Olan 10 HBO Max Dizisi!

Cassandra Bowden, uçuş görevlisi olarak çalışan genç bir kadındır. Bir gün Dubai’de bir otel odasında uyandığında kendisini korkunç bir durumun içinde bulur. Uyandığında yanında bir ceset bulan Cassandra, olanlara bir türlü anlam veremez. Polisi aramaktan korkan Cassandra, hiçbir şey olmamış gibi davranmaya karar verir ve hayatına kaldığı yerden devam ederek havaalanına gidip diğer uçuş görevlileri ve pilotların arasına katılır. Ancak New York’a gittiğinde karşısında bir FBI ajanını bulur. Olanları hatırlamaya çalışan Cassandra bir süre sonra katil olabileceğinden şüphelenmeye başlar.

Pittsburgh Pennsylvania'daki bir hastanede çalışan sağlık profesyonellerinin, kritik hastaları tedavi etmenin duygusal yüküyle boğuşurken günlük ve hastanedeki yaşamları.

Jake Adelstein’ın aynı isimli romanından uyarlanan "Tokyo Vice", Tokyo Metropolitan Polis Merkezi'nde yaşanan yolsuzluk olaylarına odaklanıyor. Ansel Elgort, yolsuzluğu açığa çıkaran Amerikalı gazeteci Jake Adelstein'ı canlandırıyor. Kimsenin göründüğü gibi olmadığı bu dünyada zorlu bir göreve çıkar. 

Station Eleven, yıkıcı bir grip salgınından kurtulmayı başaran bir grup insanın hayatına odaklanıyor. Dünya nüfusunun %99'u dünyayı kasıp kavuran bir grip salgının kurbanı olur. Hayatta kalbayı başarabilmiş bir grup insan, hayatlarını yeniden inşa etmek için mücadele etmeye başlar.

Christopher Smith, çocukluğundan itibaren mükemmel asker ve mükemmel katil olmak için eğitilen bir isimdir. Asker olan babası onun eğitimini bizzat üstlenmiştir. Peacemaker ismini alan Christopher, dünyaya barış getirmek için yemin etmiştir ve bu yemini gerçekleştirmek için kaç masum insanı öldürmek gerektiğini umursamayan bir karakterdir. The Suicide Squad filminden 5 ay sonrasını izlediğimiz dizide Peacemaker’ın yeni bir ekip adına çalışmaya başladığını görüyoruz. Konu ilerledikçe ne kadar önemli bir görev yürütmekte olduklarının farkına varıyoruz.

Bol ödüllü dizi, sektördeki gücünü kaybetmek istemeyen efsanevi Las Vegas komedyeni Deborah Vance ile onun yanında çalışmaya başlayan, gözden düşmüş genç yazar Ava'nın hikayesini anlatıyor.

1970'ler Los Angeles'ında genç bir feminist, düşük bütçeli bir yayıncıyla bir araya gelerek kadınlar için ilk erotik dergiyi çıkarır.

Yıl 1717. Zengin toprak sahibi Stede Bonnet bir orta yaş krizi yaşar ve korsan olmak için rahat hayatından vazgeçmeye karar verir. Bu Stede için pek de iyi bir karar olmaz. Gerçek bir hikâyeye dayanmaktadır.

Dizi, Julia Child'in hayatı ve yaşam amacı olan yemek çerçevesinde Amerikan tarihindeki önemli bir dönemi de keşfediyor: Televizyon kanallarının sosyal bir kurum hâline gelişini, feminizm ve kadın hareketlerini, ünlülüğün doğasını ve Amerika'nın kültürel evrimleşmesini.

Bongomia Hükümdarlığı’nın ciddiye alınmayan veliahtı, ailesinin isim verme zahmetine bile girmediği ortanca kardeş ‘Prens’ (Giray Altınok), krallığın dengelerini değiştirecek.