MUBI'de İzleyebileceğiniz Birbirinden Güzel Belgeseller

MUBI'de izleyebileceğiniz birbirinden güzel belgeselleri sizler için derledik!

Sinemanın gerçeklikle doğrudan bağ kurduğu belgeseller, kendilerine has vuruculuklarıyla bize yeni ufuklar açıyor. Bazen sıradan görülen bir hayatın ince detaylarıyla acısını tatlısını keşfediyoruz bazen de koca ulusları etkileyen tarihi olaylara şahitlik ediyoruz. Sonuçta anlatılan hikayenin küçüklüğünün veya büyüklüğünün değil belgesel dilinde nasıl yaşatıldığı değerli oluyor.

Bu hafta için sizlere MUBI'de izleyebileceğiniz birbirinden güzel 10 belgesel seçtik. Bu hafta sonu aralarından seçip bazılarına şans verebilirsiniz!

Keyifli okumalar!

1. Agnès'in Plajları

Yönetmen: Agnès Varda

2009 César En İyi BelgeselYeni Roman hareketinin ve savaş sonrası sinemanın önemli isimlerinden olan seksen yaşındaki Agnès Varda, sık sık işlerinde kendisini kameranın önüne koymuştur. Ama bunların sonuncusu, özgeçmiş niteliğinde bir deneme, yönetmenin bir sahilde geri geri yürüdüğü sahneyle açılan "bir çiçek dürbünü, bir kolaj, bir fantezi" adeta. Sahildeyiz, çünkü biri gelip onu açsa içindeki sahillerin ortaya çıkacağını söylüyor. Yönetmen dostu Chris Marker'ın da elle çizilmiş bir kedi cismine bürünerek anlattığı Agnès'in Plajları, Varda'nın fotoğraflar, eski çekimler, film sahneleri ve günümüzde çekilen sekanslardan örülü yaşamına ve hafızasına dair derin, çekici ve dokunaklı ifadelerden oluşuyor.

2. İki Dil Bir Bavul

Yönetmen: Özgür Doğan & Orhan Eskiköy

Türk öğretmenin, uzak bir Kürt köyündeki bir yılı. Öğretmen Kürtçe bilmez, çocuklar Türkçe. Öğretmen ilk kez gördüğü bu coğrafyada, bir yılını çocuklara Türkçe öğretmekle geçirir. 1 yılın sonunda çocuklar Türkçe öğrenebilecekler mi? İki Dil Bir Bavul üniversiteden yeni mezun olmuş ve uzak bir Kürt köyüne atanmış Türk öğretmenin bir yılını, onun okula yeni başlayan ve Türkçe bilmeyen çocuklarla yaşadıklarını anlatır. Bir yıl boyunca öğretmenin farklı bir topluluk ve kültür içindeki yalnızlığına, çocuklar ve köylülerle yaşadığı iletişim problemine, çocuklardaki değişime tanık oluruz. Bu süreç boyunca öğretmen ve çocuklar birbirlerini yavaş yavaş tanımaya ve anlamaya başlarlar.

3. İnek

Yönetmen: Andrea Arnold

Belgesel, Luma isimli bir ineğin günlük yaşamının portresini çiziyor. Bu süt ineğinin her anını gözlemci bir bakışla takip eden yapım, onu yemyeşil çayırlarda, süt verirken, doğum yaparken kayda alıyor.

4. Max Richter Uykusu

Yönetmen: Natalie Johns

Dünyaca ünlü besteci Max Richter’in Uyku isimli sekiz saatlik başyapıtının nasıl ortaya çıktığını aşama aşama ortaya koyan belgesel, Richter ve ona eşlik eden Yulia Mahr’ın, Los Angeles’taki meşhur performansa hazırlık sürecine odaklanıyor.

5. Maria by Callas

Yönetmen: Tom Volf

Mütevazı bir başlangıç yaptıktığı hayatının ilerleyen safhalarında uluslararası bir süper yıldıza dönüşen muhteşem bir kadının öyküsü "Maria by Callas". O, içinde iki kadın birden yaşadığına inanıyordu: Normal olmayı arzulayan Maria ve sahneye her adım attığında hayranlarını mest eden bir ikon, Callas.

6. Kedi

Yönetmen: Ceyda Torun

Bu belgesel filmde Ceyda Torun, İstanbul'un sokak kedilerine bambaşka açılardan bakarak bu sevimli yaratıkların hayatlarımızda ne kadar büyük ve vazgeçilmez bir kapladığını bizlere aktarırken, bir yandan da elden geldiğince şefkat ve ilgi gösterdiğimiz kedilerin bizim insani yönümüzü ne kadar temsil ettiğini hatırlatıyor.

7. Dünya Bizim Değil

Yönetmen: Mahdi Fleifel

Çoğumuz kimliklerimizi kanıksamışızdır; kim olduğumuz, nereden geldiğimiz, ne olduğumuz çok sık sorgulanmaz. Oysa ki sürekli nüfus cüzdanlarını göstermek zorunda kalan Filistinlilerin artık var olmayan bir ülkenin yerli halkı oldukları sürekli ya inkâr ediliyor ya da buna karşı çıkılıyor. Dünya Bizim Değil, Lübnan´ın güneyindeki Aynül Hilva mülteci kampında üç nesildir sürgünde yaşayanların hem samimi hem de mizah dolu bir portresini çizerken, bir dolu özel görüntü kaydı ve aile albümlerini kullanarak birkaç nesil boyu bir ailenin yirmi yılını izliyor. Fakat filmin niyeti bir aile ağacı çizmek değil, unutulanları kaydetmek ve toplumsal hafızaya nakşetmek. "Filistinliler unuturlarsa yok olurlar. Tarih boyunca ve bugün mücadelemiz, görünür kalmak. Filmimi çekmek benim için toplumsal hafızamızı güçlendirmenin, sağlamlaştırmanın bir yolu." - Mahdi Fleifel

8. Gece Ve Sis

Yönetmen: Alain Resnais

1955 yılında savaş-sonrası Auschwitz'de geçen film, renkli ve siyah beyaz görüntüleri birlikte içeriyor. "Hiroşima Sevgilim"e benzer bir şekilde, haber görüntüleri ve fotoğraflar, öyküyü anlatmakta Resnais'e yardımcı oluyor. Hikâye sadece Holocaust (Yahudi soykırımı) değil, aynı zamanda insanoğlunun hayvani zalimliği. "Nuit et brouillard", yedinci sanatın en gerçekçi ve etkileyici 'belge-film'lerinden.

9. Blue

Yönetmen: Sertan Ünver

Belgesel filmde 1990'ların efsanevi müzisyenleri Kerim Çaplı ve Yavuz Çetin ile bünyesinde yer aldıkları Blue Blues Band'in hikayeleri anlatılıyor. Yaşadığı psikolojik rahatsızlık nedeniyle Boğaz Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son veren Yavuz Çetin ile bir zamanlar Jimi Hendrix'le aynı sahneyi paylaşmış, ancak Çetin gibi hayatı trajik bir şekilde son bulan Kerim Çaplı'nın yakınları ve dostları, bu iki büyük müzik insanından bahsedecek.

10. Dört Yol

Yönetmen: Alice Rohrwacher

COVID-19 salgınının bizi fiziksel temastan uzaklaştırdığı günlerde, komşular arasında kurulabilecek farklı türden bağların olasılığını sorgulayan bir kısa film-belgesel. 16mm kamera, bir zoom lensi ve tarihi geçmiş selüloidle pek çok şeyi başarmanın mümkün olduğunun da kanıtı.