Herkesin mutlaka izlemesi gereken en huzur dolu filmleri sizler için derledik!

Bazen hiçbir şeyin olmadığı, sadece sade ve huzurlu anların anlatıldığı filmler en çok ihtiyacımız olan kaçışı sunar. Günümüzün kaotik, yorucu dünyasında, çatışmadan uzak hikâyeler izlemek ruhumuza iyi gelir. Bu filmler ne korkutur, ne şaşırtır, ne de yorar; aksine seyirciyi sakinleştirir ve içsel bir huzur sunar. Belki biraz hüzünlüdürler ama yumuşak bir dokunuşla sararlar.

İşte yalnızca birkaç saatliğine bile olsa dünyadan uzaklaşmak isteyenler için ideal, içimizi ısıtan 10 huzurlu film.

1. Amelie

Paris'te garsonluk yaparak, kendine özgü bir dünyada yaşayan saf, çekingen ve masum bir kızdır Amelie. Annesinin beklenmedik ölümü, babasının soğuk tavırları ve yaşadığı travmalar sonucu, sevimli ve boş şeylerle uğraşarak kendisine eğlence yaratmaya çalışsa da aslında hayatı sıkıcı bulduğu için kendisini son derece yalnız hissetmektedir. Bu kısır döngü Amelie’nin evde bulduğu bir kutuyu ve onun aracılığıyla sahibini keşfetmesiyle birlikte bir anda bıçak gibi kesiliverir. Amelie aşık olur.

2. Manzaralı Oda

Olaylar 20. yüzyılın hemen başında İngiltere'de Edward çağı hüküm sürerken geçer. Lucy Honeychurch akranı olan bütün kibar İngiliz kızlarının yaptığı gibi zoraki bir Avrupa turuna gönderilir. Bu turlarda genç kızların yanında mutlaka yaşlı bir kadın refakatçi olmaktadır. Bu seyahatte de Lucy'nin refakatine evde kalmış yaşı geçkin kuzeni Charlotte Bartlett verilir. İtalya'ya geldiklerinde bir süreliğine Floransa'da bir pansiyonda oda tutarlar. Burada başka İngiliz gezginler de vardır. Pansiyonda oda komşuları olan Bay Emerson'un oğlu George'la  Lucy arasında ilk andan itibaren bir çekim oluşur, ancak Charlotte, George'un doğru bir damat adayı olduğunu düşünmemektedir.

3. 20’inci Yüzyıl Kadınları

Güney California'da 1970'lerin sonlarında geçen film, 1970'li yılların kadın, aile, zaman gibi kavramlarını derinlikli ve eğlenceli bir biçimde masaya yatırıyor. Santa Barbara'da geçen hikaye 50'lerinin ortalarında bekar bir annesi temel alıyor. Dorothea Fields sakin hayatında bir tek büyüttüğü küçük oğluyla yaşıyor. Kültürel değişim ve isyan çağına gelmiş olan Jason'ın hizaya gelmesi için 2 genç kadının yardımına başvuruyor; punkçı, özgür ruhlu bir sanatçı olan kiracısı Abbie ve anlayışlı ve seks bağımlısı yan komşusu Julie...Başrollerinde ünlü oyuncular Elle Fanning, Alia Shawkat ve Laura Wiggins'in yer aldığı filmi Mike Mills yazdı ve yönetti. Yarı otobiyografik olan film, yönetmen Mills'in çocukluğundan uyarlandı. Komedi-drama tarzı olan film kendini izlettirmektedir.

4. Komşum Totoro

Tedavi gören annelerinin yanına taşınan Mei ve Satsuki, orman ruhlarını görmeye başlar. Çok geçmeden Totoro ile tanışan iki kız kardeşin hayatı, günlük olaylar ve çeşitli orman ruhuyla birlikte değişik bir hal alır.

5. Geride Kalanlar

Öğretmen Paul Hunham'ı kimse sevmez. Ne öğrencileri, ne diğer öğretim üyeleri, ne de müdür, hepsi onun kibirli ve katı tutumunu sinir bozucu bulur. 1970 yılında Noel tatilinde ailesi olmayan ve gidilecek bir yeri olmayan Paul, evlerine gidemeyen öğrencileri denetleyecektir. Birkaç gün sonra, bu öğrencilerden sadece bir öğrenci geride kalır - sürekli sorun çıkaran 15 yaşında bir genç olan Angus. Paul ve Angus'a katılan baş aşçı Mary, kendi oğlunu Vietnam'da kaybetmiştir. Bu üç çok farklı insan, New England'da iki hafta boyunca yoğun kar altında komik serüvenler paylaşarak beklenmedik bir Noel ailesi oluştururlar.

6. Mükemmel Günler

Her biri teknolojik sanat eseri gibi görünen umumi tuvaletleri temizlemekle görevli Hirayama, işini son derece titizlikle, kendini adamışlıkla ve gururla yapar. Onun gözünde, tekrarladığı eylemler bir sanat haline gelmiş, çevresiyle uyumlu bir gelenek oluşturmuştur. Ancak beklenmedik bir dizi karşılaşma, izleyicileri Hirayama'nın geçmişine götürür. Müzik kasetleri, ağaçlardan süzülen gün ışığı, kitaplar gibi günlük hayatın küçük mucizeleriyle varoluşun güzelliklerini keşfe çıkan Hirayama, sakin bir mutluluk arayışına yönelir. "Mükemmel Günler," adını Lou Reed'in eşsiz klasiği "Perfect Day"den alıyor ve bu film, yaşamın sıradan güzelliklerine bir yolculuk yaparak izleyicilere bir anın tadını çıkarma ve küçük mutlulukların değerini anlama fırsatı sunuyor.

7. Columbus

Kore doğumlu bir adam kendisini, mimar babasının komada bulunduğu Indiana’daki Columbus’ta sıkışıp kalmış şekilde bulur. Adam, kendi hayallerini sürdürmek yerine, iyileşmekte olan bir bağımlı annesiyle Columbus’ta kalmak isteyen genç bir kadınla tanışır.

8. Paterson

New Jersey eyaletinin Paterson kentinde otobüs şoförlüğü yaparak geçinen Paterson'ın hayatı son derece tekdüze bir şekilde geçmektedir. Her sabah erken kalkıp işe gider, yolcuların konuşmalarını dinler, ara verince defterine şiirler yazar, iş çıkışı eşinin köpeği Marvin'i gezdirir, aynı bara uğrayarak bir bira içer ve eve döner. Bu sıradan yaşamından gayet memnundur. Eşi Laura ise eşinin şiirlerini bastırmasını isteyen, geleceğe dair birçok hayal kuran, girişken bir insandır. Ne var ki Paterson hayattan çok fazla şey isteyen biri değildir, bu nedenle rutin hayatını değiştirmek için hiçbir neden görmemektedir. Dünya prömiyerini 2016 Cannes Film Festivali'nde yapan, bağımsız filmlerin usta ismi Jim Jarmusch'un filmi Paterson, 24 Şubat 2017'de Türkiye'de gösterime girdi.

9. Ayı Paddington

Perulu genç bir ayı, teyzesi Lucy tarafından büyütülür ve teyzesinin emekli ayılar için kurulan bir evde yaşamaya başlaması nedeniyle kendisine yeni bir ev bulmaya karar verir. “İngiliz” olan her şeye karşı ilgi duyan sevimli ayıcık, kendisine bir yuva bulmak için bir geminin cankurtaran botuna binip soluğu Londra’da alır. Fakat Paddington İstasyonu'nda kaybolup tek başına kalınca, şehir hayatının hiç de beklediği gibi olmadığını anlayacaktır. Bu durum istaasyonda karşılaştığı Brown ailesinin ona evlerini açmasına kadar sürer. Son derece iyi niyetli bir aile olan Brownlar, ayıcığın boynunda yazan 'Lütfen bu ayıcıkla ilgilenin. Teşekkürler.' notuyla karşılaşıp kahramanımızı geçici olarak aileye kabul ederler. Hatta ona karşılaştıkları istasyon olan "Paddington" ismini koyarlar. Sevimli ayıcık tam şansının yaver gittiğini düşünürken kendisinin nadir bulunan bir ayı türü olduğunu düşünen bir hayvan doldurma sanatçısıyla karşılaşınca işler karışır.

10. Gün Doğmadan

Fransız yüksek lisans öğrencisi Celine ile Amerikalı Jesse, Budapeşte - Viyana treninde bir çiftin kavgası ile tesadüfen tanışırlar. Jesse, Celine'e, ertesi gün uçağa bineceğini ancak parası olmadığından sabaha kadar Viyana caddelerinde dolaşacağını söyler ve Celine'in kendisine eşlik etmesini ister. Viyana'da trenden inerler ve 14 saat boyunca hayatlarını derinden etkileyecek bir beraberliğe adım atarlar.