Savaş sonrasını anlatan en iyi filmleri sizler için derledik!

"Savaş filmleri" genellikle çatışma anlarıyla ilişkilendirilse de, birçok savaş filmi sadece savaşın hemen ardındaki deneyimlere odaklanır. Askerlerin yaşadığı ölüm ve yıkımı çatışma sırasında göstermek yerine, bu filmler savaşın etkilerini savaşın resmi olarak sona ermesinden sonra hayatta kalanlar üzerinde vurgular.

İşte sizin için seçtiğimiz, savaş sonrasına dayanan en etkileyici 10 film!

İyi seyiler!

1. Hiroşima Sevgilim

Yıl 1959. Hiroşima’ya atılan bombanın ardından barışla ilgili çekilen bir filmde oynayan Emmanuelle Riva , Hiroşima’da kalan son iki gecesini Eiji Okada ile geçirir. İkisinin mutlu bir evlilikleri olmasına rağmen birbirlerine aşık olurlar. Eiji, Emmanuelle’nin kısa zaman içinde ülkesi olan Fransa'ya döneceğini öğrenince, Hiroşima’da onunla kalması için uğraşır. Bu esnada Emanuelle, İkinci Dünya Savaşı’nda Alman bir asker olan ilk aşkını hatırlar. Anılar ve unutulanlar üzerine olan Hiroşima Sevgilim, Fransız Filmi’nin başyapıtlarından kabul edilir.

2. Hayatımızın En Güzel Yılları

Amerika yapımı, drama filmi. Film 2. Dünya Savaşı sonrasında evlerine dönen üç eski Amerikan askerini ve onların yeniden sivil hayata ayak uydururken karşılaştıkları sorunları anlatır.

3. Lessons of Darkness

Bu film, Kuveyt'in petrol sahalarındaki felaketi alevler içinde inceleyen, az bir anlatımla ve neredeyse hiç röportaj olmadan yapıldı. Film, o kadar yüce görüntüler ve müziklerle sunulur ki sadece büyülenmek mümkündür.

4. Mayın Ülkesi

Gerçek bir hikayeden uyarlanan filmde, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1945 yılında Alman savaş esirleri Danimarka'ya mayın temizlemek için gönderilir. Batı sahili boyunca 2,2 milyon mayın etkisiz hale getirilecektir. Görev tamamlandığında Alman savaş esirlerinin ülkelerine geri dönebilecekleri vaat edilir. Kıyı boyunca çıplak ellerle kum kazan Alman esirlerin sayısı 2 binden fazladır ve bunların yaklaşık yarısının, mayın patlamaları yüzünden hayatını veya uzuvlarını kaybettiğine inanılır.

5. Acılar Kenti

Filmde, tek bir aile üzerinden Tayvan tarihinin en karışık dönemi anlatılıyor: Japon istilasının bitmesine tanıklık eden dört yılı, anakaradan yapılan toplu göçleri, ve sıkı yönetimin ilan edilmesini konu alıyor.

6. The Human Condition III

Masaki Kobayashi'nin İnsan Manzaraları serisinin 3. ve son filminde savaş karşıtı Kaji'nin (Tatsuya Nakadai), birliğinin Kızıl Ordu tarafından yok edilmesinin ardından eşi Michiko'ya (Michiyo Aratama) ulaşabilmek için verdiği büyük mücadele konu ediliyor. Yol boyunca birçok asker ve siville yolu kesişen Kaji, bütün zorlu koşullara rağmen inancını kaybetmemek için olağanüstü bir çaba gösterecektir.

7. Pan'ın Labirenti

Hellboy, Devil’s Backbone ve Blade 2 filmlerinin yönetmeni Guillermo Del Toro’nun merakla beklenen filmi Labirent (El Laberinto del Fauno - Pan's Labyrinth), 2006 Cannes Film Festivali’ne Altın Palmiye için yarıştı. Del Toro’nun merakla beklenen filmi Labirent, İkinci Dünya Savaşı sonrasında geçen fantastik bir yolculuğun hikâyesi. 10 yaşındaki Ofelia yeni taşındığı evin arka bahçesinde esrarengiz bir labirent keşfeder. Labirentin içerisinde yaşayan Pan adındaki yaratık küçük kızın tüm yaşamını değiştirecektir.

8. J.S.A.: Joint Security Area

Bir sıcak savaşta Kuzey Koreli bir er öldürülür. Bunun Güney Kore'lilerden birinin yaptığı düşünülür. Öldürülen bu adamın kimin öldürdüğüne dair bir bilgisi olmayan Kuzey Koreliler, bunu araştırmaya başlar.Filmin konusunda savaşanların birbirleriyle dostluk öyküleri anlatılmaktadır.

9. Soğuk Savaş

Polonya'nın Oscar adayı olan ve son listeye kalan Soğuk Savaş, Ida ile başta Oscar olmak üzere pek çok ödül kazanan yönetmen Pawel Pawlikowski'nin son filmi. Pawlikowski bu filmi ile Cannes'da En İyi Yönetmen ödülünü kazandı. 1950’lerde geçen Soğuk Savaş; iki müzisyen arasında Soğuk Savaş yıllarında geçen ve Stalinist Polonya’dan Berlin’e, Yugoslavya’dan bohem Paris’in gece kulüplerine uzanan tutkulu bir aşkı anlatıyor. Zula ve Wiktor, İkinci Dünya Savaşı sonrasında harabeye dönen Polonya’da karşılaşır. Farklı geçmişlere ve karakterlere sahip olan kahramanlarımız birbiriyle pek de anlaşamayacak tiplerdir ama kader yollarını ayrılmayacak şekilde birbirine bağlamıştır. Zamanda sıçrayarak ilerleyen hikâye, melankolik bir hava, siyah-beyaz görüntüler ve tutkulu bir aşkı izleyiciye sunuyor.

10. Doğum Günü 4 Temmuz

Oliver Stone'un Vietnam'a 'sol'dan bir bakış attığı 'Doğum Günü Dört Temmuz', muhafazakar görüşlü, içi Amerikan vatanseverliğiyle dolu bir gencin savaşa gitmesini ve gerçeklerle yüzyüze gelmesini anlatıyor. Tom Cruise filmdeki rolüyle unutulmaz bir performans sergiledi ve Oscar adayı gösterildi.