Yıllar geçtikçe aynı saygıyı görmeyen Oscar Ödül sahiplerini sizler için derledik!

Oscar Ödülleri sinemanın en iyilerini onurlandırmayı amaçlasa da bazı kazananlar zamanla tartışmalı hale geldi. Hak etmediği düşünülen filmler, klasikleşen yapımların önüne geçmiş veya günümüz değerleriyle çelişti. Bu hayal kırıklığı yaratan ödüller, yıllar sonra bile Hollywood tarihinde tartışılmaya devam ediyor. Her kazanan başarıyla gurur duysa da, bazı seçimler Akademi’nin kararlarını sorgulatacak kadar şaşırtıcı oldu.

İşte sizler için bir araya getirdiğimiz, pek de iyi yıllanmamış 

1. Kadın Kokusu

Al Pacino - En İyi Erkek Oyuncu

Al Pacino, "Baba" ve "Glengarry Glen Ross" gibi filmlerle övgü toplayan Hollywood’un en büyük oyuncularından biridir. Ancak gerçekten Oscar kazandığı tek seferde, ödülün yanlış kişiye gittiği oldukça açıktı; çünkü Pacino’nun "Kadın Kokusu" zaferi, Denzel Washington’ın "Malcolm X"teki muhteşem performansı pahasına gelmişti.

Pacino’nun canlandırdığı kör, huysuz ve emekli albay Frank Slade rolü gösterişli ve eğlenceliydi, ancak Washington’ın kariyerinin en iyi performansına sahip "Malcolm X"teki ağırlıktan yoksundu. Zaman, bu Oscar zaferine iyi davranmadı ve açıkça görülüyor ki Washington, sırası gelen bir anlatıyı tatmin etmek uğruna göz ardı edildi.

Kadın Kokusu Konusu

Özel bir kolejde okuyan Charlie, paraya ihtiyacı olduğundan kör bir adama, bakıcılık yapmaya razı olur ama iş, umduğu kadar basit olmayacaktır. Çünkü Emekli Albay Frank Slade' in haftasonu için çok özel bir planı vardır. Bu plana New York'a yolculuk, kadınlar, iyi bir yemek, birinci sınıf şarap, tango, limuzin ve ne yazık ki, bir de 45' lik dahildir. İşin kötüsü, bunları yaparken Charlie' yi yanından ayırmaya da hiç niyeti yoktur. Charlie, bir yandan okulda tanıklık etmek zorunda olduğu bir soruşturmayla uğraşmak, diğer yandan Albay'ın her zaman yanında olup dediklerini yapmak zorundadır. Al Pacino bu rolüyle kariyerinin ilk ve tek Oscar ödülünü kazanmıştı.

2. Amerikan Güzeli

Kevin Spacey - En İyi Erkek Oyuncu

Aradan geçen yıllarda "American Beauty" kadar kötü yaşlanan çok az film vardır; perde arkasındaki olaylar, filme geriye dönüp bakıldığında oldukça rahatsız edici bir anlam yüklüyor. Oscar’larda büyük bir başarı elde eden Sam Mendes imzalı bu yapım, En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Görüntü Yönetimi olmak üzere beş Akademi Ödülü kazandı.

Ancak filmle birlikte anılan ödüller arasında en kötü yaşlananı Kevin Spacey’nin En İyi Erkek Oyuncu ödülüdür. Oyuncunun, kızının ergenlik çağındaki arkadaşına karşı saplantılı bir orta yaşlı adamı canlandırması, sonraki yıllarda kendisine yöneltilen çok sayıda cinsel istismar suçlaması ışığında özellikle tedirgin edici hale geldi. "American Beauty"yi yeniden izlemek, artık Spacey’nin bu mirası akıldayken neredeyse imkansız.

Amerikan Güzeli Konusu

Lester Burnham bir magazin dergisinde çalışmaktadır. Kentin lüks banliyölerinden birinde karısı ve kızıyla yaşayan Lester orta yaş bunalımının eşiğine kadar gelmiştir. Emlakçılık yapan karısı Carolyn ona karşı ilgisiz ve soğuk davranır. Lise öğrencisi olan kızı Jane de onu küçük görmekte, saygısız davranışlarını günden güne arttırmaktadır. Bütün bunların üstüne bir de gazetedeki patronunun onu gerizekalı yerine koymasıyla kabusu daha da artar.

3. Çarpışma

Çarpışma - En İyi Film

Zamanla değerini en çok yitiren En İyi Film ödülleri arasında, 2006’da "Çarpışma"nın "Brokeback Dağı"nı yenmesi kadar büyük bir hayal kırıklığı yaratanı yoktur. Irkçılık temasını tesadüfi karşılaşmalar ve kişisel önyargılara indirgeyen bu suç draması, geriye dönüp bakıldığında son derece basit ve yüzeysel görünürken, Akademi’nin bu filmde ne bulduğunu anlamak gerçekten zor.

Buna karşılık, Ang Lee’nin "Brokeback Dağı" filmi, LGBTQ+ kimliği, kökleşmiş homofobi ve toksik erkeklik temalarını derinlemesine ele alarak Hollywood’daki pek çok tabuyu yıkan güçlü bir yapımdı. Hatta "Çarpışma"nın yönetmeni Paul Haggis bile filmin En İyi Film ödülünü hak etmediğini kabul etmiş ve 2015’te Hitfix’e verdiği röportajda “Yılın en iyi filmi miydi? Sanmıyorum.” dedi.

Çarpışma Konusu

Los Angeles sakinlerinin iç içe geçmiş hikâyelerinde, ırksal gerilimler birbiriyle çatışır.

4. Benim Afrikam

Benim Afrikam - En İyi Film

Afrika’daki sömürgeciliği romantize eden bir anlatı olarak Sydney Pollack’ın "Benim Afrikam" filmi, zamanla kötü yaşlanmış bir yapım haline geldi ve En İyi Film ödülünü kazanmış olması bugün uygunsuz görünüyor. Meryl Streep ve Robert Redford’un aşk hikayesini merkezine alan film, ırksal ve kültürel hassasiyetler açısından günümüz değerleriyle bağdaşmıyor.

"Benim Afrikam"nın En İyi Film ödülünü kazandığı yıl, Steven Spielberg’in ırkçılığı çok daha derin bir şekilde ele aldığı "The Color Purple" ve Héctor Babenco’nun askeri diktatörlüğü anlatan "Örümcek Kadının Öpücüğü" Woman filmleri de yarışmaktaydı. Gerçekçi bir bakışla değerlendirildiğinde, bu iki film Pollack’ın sömürgeciliğin karmaşıklıklarını yüzeysel şekilde ele alan yapımından çok daha fazla şey söylüyordu.

Benim Afrikam Konusu

Afrika'da büyük bir çiftliği olan Karen Blixen'ın hayatı; çıkar evliliği yaptığı kocası Bror Blixen ve gerçek aşkı Denys arasında; çiftliği yönetme, yerlileri eğitme, savaş ve kocasından cinsel hastalık kapmasıyla geçiyor.

5. Aşık Shakespeare

Gwyneth Paltrow - En İyi Kadın Oyuncu

"Aşık Shakespeare", aday gösterildiği 13 dalın 7’sinde Oscar kazanarak Akademi Ödülleri’nde büyük bir başarı elde etti. En İyi Film ödülünün yanı sıra Gwyneth Paltrow’a En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandıran, William Shakespeare’in Romeo & Juliet’i yazarken yaşadığı kurgusal aşk hikayesini anlatan film, zamanla değerini yitiren yapımlar arasında yer aldı.

Filmin kendisi büyük bir Oscar zaferine yakışacak derinlikte olmasa da perde arkasındaki olaylar, kazandığı ödülleri daha da tartışmalı hale getirdi. Çünkü hüküm giymiş cinsel saldırı suçlusu ve yapımcı Harvey Weinstein, agresif bir Oscar kampanyası yürütmüş ve bu da birçok kişinin ödüllerin gerçek sanatsal değerden çok Weinstein’ın Hollywood’daki etkisiyle kazanıldığına inanmasına yol açtı.

Aşık Shakespeare Konusu

Elizabeth dönemi İngiltere'sinde geçen bu romantik komedi filminde genç Shakespeare'in aşk hayatı anlatılıyor. Aslında Shakespeare'in son günlerde aşk hayatı hiç iyi gitmiyordur. Yeni oyunu 'Romeo and Ethel the Pirate's Daughter' konusunda ise daha bir satır bile düşünebilmiş ve yazabilmiş değildir. Shakespeare'in hayranlarından zengin ve güzel Viola duygusuz bir adam görünümündeki Lord Wessex ile evlenmek üzeredir.Hayali oyuncu olmak olan Viola, Shakespeare ile tanışınca ikisi yasak bir aşkın heyecanına kapılırlar.

6. Bayan Daisy'nin Şoförü

Bayan Daisy'nin Şoförü - En İyi Film

En İyi Film kategorisi, Akademi Ödülleri’nin en tartışmalı dallarından biridir çünkü bir filmin sinema tarihindeki yerini kalıcı olarak belirler. Bu yüzden "Bayan Daisy'nin Şoförü"nin kazandığı yıl geriye dönüp bakmak hayal kırıklığı yaratıyor; çünkü bu seçim, Spike Lee’nin "Do the Right Thing" filmine karşı yapılmış duygusal ama güvenli bir tercihi, hatta adeta bir saygısızlığı temsil ediyor.

"Bayan Daisy'nin Şoförü" ırkçılığı konu alsa da bunu yüzeysel biçimde ele alıyor ve sorunun köklerindeki sistemsel meselelerden kaçınıyordu. Buna karşılık, Spike Lee’nin "Do the Right Thing" filmi bu temaları doğrudan, güçlü ve aciliyet hissiyle işliyordu. On yıllar sonra, 2019’da Akademi benzer bir hatayı tekrarlayarak yine duygusal bir film olan "Yeşil Rehber"e ödül verip, Lee’nin daha zorlayıcı yapımı "Karanlıkla Karşı Karşıya"yı geri planda bıraktı.

Bayan Daisy'nin Şoförü Konusu

Bayan Daisy, iyi bir yaşamı olsa da kendisini hiçbir zaman zengin görmeyen ve fakir olduğu günleri unutmayan kendi halinde, eski öğretmen olan yaşlı bir kadındır. Daisy, araba kullanma konusunda sürekli sorunlar yaşamaktadır. Bu sebeple, oğlu Boolie, ona bir şoför tutmaya karar verir ve çalıştığı yerde iyi bir iş çıkaran Hoke Colburn'ü annesinin şoförü olarak işe alır. Ancak Bayan Daisy, bir şoföre ihtiyacı olmadığını düşünmekte ve Hoke'u her seferinde azarlamaktadır. Oysa farklı kişiliklere sahip bu iki insanın aslında birçok ortak yönü vardır. Çıktıkları hayat yolculuğunda, ömür boyu sürecek bir dostluk kuracaklardır.

7. Bohemian Rhapsody

Rami Malek - En İyi Erkek Oyuncu

Müzik biyografisi "Bohemian Rhapsody"nin başarısı, son yılların en tartışmalı konularından biri oldu. Birçok kişi, Queen’in şöhrete yükselişini anlatan filmin ilgi çekici bir hikâyeden çok bir Wikipedia maddesi gibi ilerlediğini düşünüyor. Rami Malek, Freddie Mercury’nin tavırlarını ve sahne karizmasını başarıyla yansıtsa da performansı derinlikten yoksundu.

Malek’in Oscar’ının zamanla değer kaybetmesinin en büyük nedeni, filmin Mercury’nin yaşamının karmaşıklıklarını göz ardı etmesi ve hem cinselliğini hem de AIDS teşhisini yüzeysel biçimde ele almasıdır. En İyi Erkek Oyuncu ödülü olağanüstü bir performansı temsil etmeliyken, Malek’in performansı yalnızca “iyi” düzeyindeydi.

Bohemian Rhapsody Konusu

Film, Queen grubunun efsanevi solisti Freddie Mercury'nin Londra'nın Wembley Stadı'nda gerçekleşen unutulmaz 1985 Live Aid konserine giden yıllarını konu ediyor. Filmin prodüksiyon sürecinde yönetmen Bryan Singer, disiplinsiz hareketlerinden dolayı yönetmenlikten azledildi ve yerini Dexter Fletcher aldı. Ancak Amerikan Yönetmenler Birliği kurallarına göre filmlerde tek bir yönetmen adı verilmesi gerektiğinden Bryan Singer'ın adı yönetmen olarak filmde gösterildi.

8. Yeni Bir Başlangıç

Cuba Gooding Jr. - En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu

"Yeni Bir Başlangıç", 1990’ların en çok alıntı yapılan filmlerinden biri olarak sinema tarihine geçti ve gerçek bir romantik klasik haline geldi. Başroldeki etkileyici performansıyla Tom Cruise’un En İyi Erkek Oyuncu dalında aday gösterilmesi son derece yerindeydi; ancak En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazanan Cuba Gooding Jr. hâlâ akıllarda soru işareti bırakıyor.

Harika performanslarla dolu bir filmde Gooding en zayıf halkaydı ve sonraki yıllarda kariyerinin sönük ilerlemesi, bu ödülü Oscar tarihinin en israf edilmiş zaferlerinden biri haline getiriyor. Sert bir yorum olabilir ama gerçek şu ki Gooding bu ödülü hak etmemişti. Ödül "İlk Korku"daki Edward Norton’a ya da "Fargo"daki William H. Macy’e gitmeliydi.

Yeni Bir Başlangıç Konusu

Jerry Maguire (Tom Cruise) Uluslararası Spor İdaresi'nin (SMI) en üst temsilcisi olarak camianın tartışmasız lideridir. Jerry güzel nişanlısı Avery Bishop'a (Renée Zellweger) bağlıdır ve iyi bir ilişkileri vardır. Tek sorun Jerry'nin kendini otomatik pilota bağlamış olmasıdır. Jerry SMI için yazdığı "Düşündüklerimiz ve Söyleyemediklerimiz: İşimizin Geleceğidir" sloganı yüzünden işler karışır ve işten çıkarılır. İşinden atılmış ama kendine güvenli ve kim olduğunun farkında olarak her şeye sıfırdan başlamak zorunda kalır.

9. Kör Nokta

Sandra Bullock - En İyi Kadın Oyuncu

Sandra Bullock, "Kör Nokta" filmindeki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazandı, ancak film genel olarak oldukça sıradan bulundu. Bir futbolcunun yoksulluktan çıkarak NFL’de başarıya ulaşmasını anlatan bu spor dramasında Bullock’un evlat edinen anne Leigh Anne Tuohy rolü keyifliydi, ancak En İyi Kadın Oyuncu ödülünü hak edecek derinlikte değildi.

Bullock’un bu rolü zamanla değer kaybetmiş olsa da, espri anlayışı hiç eskimedi. Aynı yıl hem Razzie hem de Oscar kazanan tek kadın oyuncu olarak tarihe geçti. Üstelik Bullock, Oscar’dan bir gece önce, kötü performansıyla anılan "All About Steve" filmi için verilen Razzie ödül törenine bizzat katılıp ödülünü esprili bir şekilde kabul etmişti.

Kör Nokta Konusu

Michael Lewis'in "The Blind Side: Evolution of the Game" adlı kitabından uyarlanan film evsiz bir çocukken iyi bir aile tarafından büyütülerek NFL'de en iyi oyuncu seçilen Michael Oher'in hayatını anlatıyor.

10. Sıradan İnsanlar

Sıradan İnsanlar - En İyi Film

Hollywood efsanesi Robert Redford, yönetmenliğe En İyi Film Oscar’ını kazanan aile draması "Sıradan İnsanlar" ile adım attı. Bir oğullarını kazada kaybeden, diğerinin ise intihar girişiminde bulunduğu varlıklı bir ailenin krizini anlatan film etkileyiciydi; ancak kazandığı Oscar, aynı yıl yarıştığı filmlerin kalitesi düşünüldüğünde zamanla değerini yitirdi.

1980 sinema açısından olağanüstü bir yıldı ve geriye dönüp bakıldığında David Lynch’in "Fil Adam"i ile Martin Scorsese’nin "Kızgın Boğa"u ödülü çok daha fazla hak ediyordu. Redford, "Sıradan İnsanlar" ile yetenekli bir yönetmen olduğunu kanıtladı, ancak bu film o başyapıtların mirasına erişemedi.

Sıradan İnsanlar Konusu

Beth ve Calvin oğulları Conrad ile yaşayan bir ailedirler. Büyük oğullarını bir tekne kazasında kaybetmişlerdir ve zor günler yaşamaktadırlar. Conrad bu ölümden kendisini sorumlu tutmaktadır. Bu zor günlerde onu ayakta tutan tek şey ise psikiyatristidir.