Sürpriz Sonuyla Şaşırtan En İyi Ters Köşe Filmler

Marion (Janet Leigh) çalıştığı emlak ofisinden bankaya yatırması için verilen 40 bin doları, sevgilisi Sam (John Gavin) ile hayal ettikleri hayatı kurabileceklerini düşünerek çalar. Sevgilisiyle buluşmak için yola çıkan Marion, annesine saplantısı olan Norman Bates (Anthony Perkins) adlı genç bir adamın işlettiği Bates Motel'de konaklamak zorunda kalır. Sinema tarihinde adından ünlü "duş sahnesiyle" söz ettiren Psycho filmi, Alfred Hitchcock'un sağ gösterip sol vurduğu muhteşem bir başyapıt.

Vietnam gazisi Jacob Singer (Tim Robbins) uyanıkken bile devam eden öyle kabuslar görmektedir ki aklını kaçırdığını düşünmektedir. Sebebin savaşın onun üzerinde bıraktığı etkiler mi yoksa askerler üzerinde denenen güçlü bir uyuşturucunun yan etkileri mi olduğunu bir türlü bilemeyen Jacob'ın öyküsünü konu alan Jacob's Ladder, sizi her an diken üstünde tutarken şaşırtıcı finali ile her şeyi çözecek. 

Kendini Tanrı'nın görevlisi sayan ve Dünya'yı 7 ölümcül günahtan temizlemek için acımasız cinayetler işleyen bir katilin peşine düşen cinayet masası dedektifleri David Mills (Brad Pitt) ve William Somerset'in (Morgan Freeman) seri cinayetleri araştırdığı, David Fincher imzalı Se7en filmi, gizem ve suç sevenler için etkileyici olduğu kadar şaşırtıcı bir sona sahip. 

Kalifornya San Pedro Limanı'nda 27 kişinin ölümü ile sonuçlanan gizemli patlama ile kendi alanlarında uzman ve sabıkalı 5 kişi gözaltına alınmıştır. Olayı araştıran Ajan David Kujan (Chazz Palminteri), tek canlı tanık olan Verbal Kint'ten (Kevin Spacey) yaşananları dinlemeye başlar. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu kestiremeyeceğiniz The Usual Suspect'in sonu kesinlikle düşündüğünüz gibi bitmeyecek. 

Kontrolü elinde tutmaya alışkın, zeki ve başarılı bir işadamı olan Nicholas Van Orton'ın (Michael Douglas) bu düzenli hayatı, kardeşi Conrad'ın (Sean Penn) alışılmışın dışındaki doğumgünü hediyesi ile köklü değişikliklere uğrayacaktır. Kardeşi aracılığıla bir oyun tuzağına takılan Nicholas'ın ölüm kalım savaşına dönüşen hikayesi ele alan David Fincher'ın bir diğer başarılı filmi The Game ile şaşırmanın yanı sıra gerilime de doyacaksınız! 

Sekiz yaşındaki Cole Sear (Haley Joel Osment), gölgelerin arasından ortaya çıkıveren hayaletlerle kendi iradesi dışında bağlantılar kurmakta ve bu durumdan çok korkmaktadır. Kendisinde normal ötesi bir takım güçlerin var olduğunun farkına varan ama  bunların sebebini anlayamadığı gibi çektiği acıları da çocuk psikoloğu Malcolm Crowe'un (Bruce Wills) dışında hiç kimseye anlatamayan Cole'un hikayesinin anlatıldığı M. Night Shyamalan'ın sarsıcı kült filmi The Sixth Sense teorilerinizi çürüten bir film. 

Karısına tecavüz edip öldüren adamların peşine düşen Leonard Shelby'nin (Guy Pearce) hayatındaki tek mücadelesi adalet arayışı üzerine kurulmuştur. Şüpheleri polis tarafından dikkate alınmayan Leonard'ın karşılaştığı en büyük zorluk bu da değildir; nadir görülen ve tedavisi olmayan bir hafıza kaybı hastalığına sahiptir. 15 dakika öncesinde ne olduğunu, ne yaptığını, nereye neden gittiğini hatırlayamayan Leonard'ın intikam mücadelesini anlatan bir Christopher Nolan efsanesi Memento, sınırları zorlayan bir yapım. 

Karısı ve bebeğiyle mutlu bir hayat süren işadamı Oh Dae-su (Choi Min-sik) bir gün evinin önünden kaçırılır. Kendini özel yapılmış bir hücrede bulan ve  karısının öldürüldüğünü öğrenen Dae-su, 15 yıllık tutsaklığın ardından serbest bırakılır. Nihayet intikam almak için yola çıkan Dae-su'nun, hapsedilmesinin ardındaki gerçeği bulacağı gibi bir başka gerçekle de yüzleşmek zorunda kalacağı intikam dolu dram ve gerilim filmi Oldboy'daki gerçekleri sindirmek izleyenler için de pek kolay olmayacak. 

Birbirlerini tanımayan Adam (Leigh Whannell) ve Lawrence (Cary Elwes), bir gün kendilerini pis bir banyonun duvarına zincirlenmiş olarak bulurlar. Bu berbat yere nasıl geldiklerini ve kendilerini nasıl bir bela beklediğini bilmemekle birlikte kafasının bir kısmı kopmuş yerde yatan bir adamla başbaşadırlar. James Wan'ın yönetmenliğini yaptığı 2000li yıllara damgasını vurmuş Saw serisinin ilk filmi, izleyenleri için korkutucu bir ters köşe yaratıyor. 

Matthew (Josh Hartnett), bir gün çalıştığı işyerinin penceresinden karşı kaldırımda en yakın arkadaşı Luke’a (Matthew Lillard) ait ayakkabı dükkânının vitrinine bakan Lisa'yı (Diane Kruger) görür. Onunla tanışmak için her yolu deneyen Matthew, bu ilişkinin bütün yaşamını etkileyeceğinden bihaberdir. Sonunda birbirlerine aşık olan Lisa ve Matthew için sonunda muhteşem bir hayat başlamışken, bir gün Matthew eve döndüğünde Lisa'nın adeta ortadan yok olduğunu görür. Yıllarını Lisa'yı aramakla ve hayatını tekrardan düzene sokmakla geçiren Matthew'un hikayesi, Wicker Park'ın sonu, sizi fazlasıyla şaşırtacak. 

Viktorya Devri’nde, tam bir şovmen olan gösterişli ve sofistike Robert Ainger (Hugh Jackman) ile yaratıcı ve gelenekçi Alfred Borden (Christian Bale) birbirlerinin meslek sırlarını ortaya çıkarmak için amansız bir rekabete girerler. Gideren şiddetlenen bu savaşta, iki sahne sihirbazının cüreti tutkuya, şovmenliği bilime ve hırsı dostluğa kırdırmalarının hileli ve tehlikeli sonuçlarına şahit olduğumuz Christopher Nolan'ın en iyi filmlerinden biri olan The Prestige'in sonu hiç de düşündüğünüz gibi bitmiyor! 

Kuvvetli bir fırtına sonrası meydana gelen ve bütün kasabayı kaplayan sisten yaratıklar, insanları yiyerek beslenmektedir. Bu yaratıkların varlığından haberdar olan insanlar, süpermarketin içinde kapana kısılır ve ikiye ayrılır; intikamcı bir tanrının bu yaratıklara insanları kurban etmeyi emretiğine inananlar ve inanmayanlar... Korku romanı yazarı Stephen King'in aynı adlı romanından Frank Darabont yönetmenliğinde beyaz perdeye aktarılan The Mist filminin sonu kitaptakınden farklı olsa da, filmdeki son herkes tarafından daha çarpıcı bulunmuştu. 

Doğmamış çocuklarını kaybeden Kate (Vera Farmiga) ve John (Peter Sarsgaard), hayatlarını normale döndürmek için bir çocuk evlât edinmeye karar verirler. Gittikleri yetimhanede Esther (Isabelle Fuhrman) adındaki küçük kız çiftin kalbini çalmayı başarır, ama melek görüntüsünün altında bambaşka bir yüz vardır. Evde yaşanan tuhaf olaylardan sonra Esther'den şüphelenen Kate'in, John'a gerçeği gösterme çabasını izleyeceğiniz Orphan, sizi fazlasıyla şaşırtacak. 

Massachussets sahili açıklarındaki bir adada suç işlemiş akıl hastalarının tedavi edildiği hastanedeki bir katilin esrarengiz şekilde kayboluşunu soruşturmakla görevlendirilen Teddy Daniels (Leonardo DiCaprio) ve Chuck Aule (Mark Ruffalo) adlı iki polisin baş döndüren hikayesi konu edinen Shutter Island, Martin Scorsese'nin sürpriz sonlu şaheserlerinden biri. 

Zamanda seyehat ederek olmuş ya da olacak olayların önüne geçmeye veya suçluları yakalamaya çalışan zaman ajanının (Ethan Hawke) son görevi; 1975 yılında New York'taki patlamayla 11.000 insanın ölümünden sorumlu olan Fiyasko Bombacısını bularak bu olayın hiç yaşanmamış olmasını sağlamaktır. Spierg kardeşlerin gerilimli bilim kurgu filmi Predestination, hiç şüphesiz bu listenin yıldız ismi olabilir!