Sucker Punch\'ın Yayınlanan TV Spotları Karşınızda!
23.03.2011

Sucker Punch\'ın Yayınlanan TV Spotları Karşınızda!

Zack Snyder\'in 15 Nisan 2011\'de vizyona girecek yeni filmi Sucker Punch\'ın televizyonlarda yayınlanan özel fragmanları yayınlandı. 1950\'li yıllarda geçen ve üvey babası tarafından akıl hastanesine kapatılan bir kızın hastaneden kaçmak için alternatif bir gerçeklik yaratarak ihtiyacı olan şeyleri bulmaya çalışmasını konu alan film, birbirinden güzel ve genç oyuncuları bünyesinde barındırıyor. Oldukça bol aksiyonlu ve fantastik bir film olan Sucker Punch\'ın başrolünde ise Emily Browning var. Yan rollerde ise Abbie Cornish, Vanessa Hudgens, Carla Gugino ve Jon Hamm var.
İstilacı uzaylılar, bizi rahat bırakın!
21.03.2011

İstilacı uzaylılar, bizi rahat bırakın!

Ben de bu uçsuz bucaksız evrende bizden başka uygarlıkların olableceğine inanıyorum. Hatta belki bir gün onlarla karşılaşağız. İşte merak uyandıran bu karşılaşma anı, yıllardır Hollywood’a zengin bir malzeme sunuyor. Teknolojimiz henüz onların seviyesine gelemediği için, genelde onlar bize misafir oluyorlar filmlerde. Arada bir E.T. gibi sevimli olanlarına da rastladık hatta. Ama tehditkar uzaylılar daha sık karşımıza çıktı. Özellikle CGI teknolojisinin sunduğu imkanların da yardımıyla, 1996 yapımı “Kurtuluş Günü” filmi ile beraber global tehdit filmleri daha popüler yapımlar haline gelmeye başladı. Gözünü gezegenimize diken istilacı, çirkin (kainat güzelini biz seçiyoruz ne de olsa) uzaylılarla son yıllarda sık sık karşılaştık. Hatta bazıları ürkütücü dev gemilerini dünya yüzeyinin altına saklama cesaretini bile gösterdiler. Aslında global doğal felaketleri de bunlara ekleyecek olursak (dünyamıza çarpan meteorlar, iklim değişiklikleri vs…), bu tip yapımları “dünya felaket filmleri” başlığı altında değerlendirebiliriz. Aşırı şanslı başrol oyuncuları, abartılı tesadüfler veya soğuk espriler katılmadığında doğal felaketleri konu alanlar biraz daha izlenebilir olabiliyor ama şu ana kadarki uzaylı istilaları vasatın oldukça altında kaldılar. Bu durumun en temel sebebi, sanırım her seferinde bilim-kurgu ifadesinin kurmacasını abartıp bilimselliğinin çok arka plana atılması ve klişe sosunun gereğinden fazla kullanılması. Çok basit bir mantıkla, Ay’dan öteye ayak basmamış insanoğlunun, ne kadar yüksek tahribat gücü olan silahlara sahip olduğu malum. Bu durumda, galaksiler arası seyahat edebilen, teknolojisi bizden çok çok üstün, tam teçhizatlı silahlanmış uzaylıların, dünyayı istila etmeye veya teslim almaya niyetlendiğinde atmosferimize bile girmelerine gerek olacağını sanmıyorum. Ama her seferinde yeryüzüne inip delikanlı gibi sıcak temasta bulunma hatasına düşüyorlar ve kahraman Amerikan askerlerini hesaba katmıyorlar.
Josep Gordon-Levitt, The Dark Knight Rises Kadrosunda!
21.03.2011

Josep Gordon-Levitt, The Dark Knight Rises Kadrosunda!

Geçtiğimiz aylarda yeni Batman filmi The Dark Knight Rises’da rol alacağı açıklanan ancak hangi rolde olacağı belli olmayan genç oyuncu Josep Gordon-Levitt’in rolü cuma günü gerçekleştirilen toplantıda belli oldu. Riddler veya Deadshot karakterini canlandıracağı söylenen genç oyuncu, mafya babası Carmine Falcone’nin oğlu Alberto Falcone’yi canlandıracak. Christopher Nolan’ın imzasını taşıyan ilk Batman filmi Batman Begins’te Carmine Falcone rolünü Tom Wilkinson canlandırmıştı.
Huzur ve Yanlış Hayaller
21.03.2011

Huzur ve Yanlış Hayaller

Another Year\'ı anlamadan önce Mike Leigh sinemasını bir anlamak gerekiyor. Mike Leigh belki de dramlarını yazarken insanlara, topluma ve yaşayışlara göz dikiyor. Filmlerinde ne bir aksiyon, ne bir macera ne de bir süpriz olmasının sebebi de bu. Kaçımız Hollywood\'dan fırlamış senaryoların başrolünü oynuyoruz ki gerçek yaşamımızda? Veya kaçımız amansız bir katilin peşini sürüyoruz ki bulduğumuz izlerle? Normal insanlar olarak özendirildiğimiz kahramanlık duygularımızı körükleyen sinema yerine Mike Leigh topluma yöneliyor. Zira karakterleri de bu yüzden müthiş ve detaylı. Toplumun en farklı insanlarını bulup onlar hakkında da film yapmaya çalışmıyor, sadece toplumu belirli bireyler üzerinden sinema gözüyle bizlere sunuyor. Bu yönüyle bir belgesel gibi dursa da kurmacanın en ince detaylarını bizlere sunuyor. Hayat da bir kurmaca değil midir zaten, her birimizin zigzag çizerek ilerlediği yollarımızda karşımıza çıkan insanlar ile etkileşime girdiğimiz ve aslında küçük dünyalarımızda hissettiklerimizin bunların yansıması olduğu? Mike Leigh\'i bu kadar saygı duyulacak yapan şeyler de işte tam olarak bunlar. Toplumun içinde olabilecek insanları, toplumun içinde olabilecek olayları ve durumları ekrana yansıtıyor. Bunu yaparken de ironileri oldukça fazla kullanarak hikayelerindeki kahramanların yerine kendimizi koymamızı sağlıyor. Bu sayede karakterleri ile özdeşleşiyor, bu sayede kendimizi belki de biraz rahatsız hissediyoruz filmlerindeki normal insanları gördükçe.
Los Angeles Savaşı
18.03.2011

Los Angeles Savaşı

En büyük korkumuz, belki de en büyük merakımız: Uzaylılar var mı? Kimi var der, kimi yok der, kimisi zeki varlıklar olarak değil de mikroorganizmalar olarak evrende yaşamın olabileceğini söylüyor. Hangisi gerçek belki hiçbir zaman bilemeyeceğiz belki de bir anda tepemize çöküp onların gerçekliğini idrak edemeden savaşa başlayacağız. Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı da tam olarak bu konu üzerinde durmaya çalışıyor. Ani bir baskın, meraklı insanların ezilip geçilmesi ve ordunun kahramanlıkları... Ama bu kadar basit değil.
22. Ankara Uluslararası Film Festivali
18.03.2011

22. Ankara Uluslararası Film Festivali

22. Ankara Uluslararası Film Festivali, MEB Şura Salonu’nda düzenlenen açılış ve onur ödülleri töreniyle başladı. Ayça Varlıer’in sunduğu açılış töreninde, Kitle İletişim Ödülü, Kalan Müzik adına, Hasan Saltık’a ve Sanat Çınarı Ödülü Suna Kan’a takdim edildi. Rahatsızlığı nedeniyle törene katılamayan Aziz Nesin Emek Ödülü sahibi Sezer Sezin’e acil şifalar dilendi, ödülünün kendisine ulaştırılacağı belirtildi. Törene katılan sanatçılar arasında Menderes Samancılar, Uğur Polat, Erdal Beşikçioğlu, Emel Göksu, Fadik Sevin Atasoy, Muzaffer Hiçdurmaz, Sermin Hürmeriç, Suna Keskin, Can Kolukısa, Ayten Uncuoğlu gibi isimler vardı.
Underworld 4 Geliyor!
17.03.2011

Underworld 4 Geliyor!

Vampirler, kurtadamlar ve daha bir sürü şeytani yaratığın varolduğu Yeraltı Dünyası, dördüncü filmi ile 2012’de tekrar sinemalara geliyor. Kate Beckinsale’ın Selene rolünde, tek başına savaştığı bu amansız dünya, yepyeni filmi ile tekrar karşımıza çıkacak. Yönetmenliğini Måns Mårlind, Björn Stein’ın yaptığı filmin çekimlerine yeni başlandı. Film setinden ilk kare de basına verildi. Serinin hayranlarını daha da merak ettirecek ilk karede Kate Beckinsale’ı yine latex kostümü içerisinde görüyoruz. Kate Beckinsale kostümünü giymiş olsa da filmin kadrosu henüz tam olarak şekillenmiş değil. Şimdilik kesinleşen oyuncular ise şöyle: Sandrine Holt, Robert Lawrenson, Michael Ealy.