\'Meleğin Sırları\'nın Perde Arkası
25.03.2008

\'Meleğin Sırları\'nın Perde Arkası

Hollywood yapımı ilk Türk filmi olan ‘Meleğin Sırları’na dair sorulmamış, akla gelmeyen bir soru vardı: Hikayenin kahramanı Ebru hayatta mı? Meleğin Sırları, Hollywood yapımı olması, Nehir Erdoğan’ın performansı, ünlü Amerikalı oyuncuları ve ‘Amerikan rüyası’nın kabusa dönüştüğü sahneleri ile vizyona girmeden yankı uyandırmıştı. Ancak filmin ardında yatan, 24 yıl önce yaşanmış gerçek hikayeyi kimse irdelemedi.Sinemalar.com olarak film vizyona girmeden önce yönetmen Aclan Büyüktürkoğlu ile yaptığımız röportaja sayfalarımızda yer vermiştik. Filmin 14 Mart’ta vizyona girmesinin ardından, bu dramın dayandığı gerçek hikayeye ve hikayenin kahramanı Ebru’ya dair basında çok haber yer almaması üzerine, Aclan Büyüktürkoğlu’yla ikinci bir röportaj için soluğu İstanbul’da aldık. Aclan Bey ve filmin dayandığı romanı hem senaryolaştıran, hem de yapımcılığını üstlenen eşi Leslie Büyüktürkoğlu ile, filmdeki dramın aynısından onlarcasının her gün yaşandığı İstiklal Caddesi’nde buluştuk. Filmlerini onlarla birlikte, filmde Ebru’nun annesini canlandıran tiyatro oyuncusu Ayşenil Şamlıoğlu’nun evinde izledik, ardından da başladık sormaya.
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
24.03.2008

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları

Warner Bros. Pictures, J. K. Rowling’in son kitabı “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”nın sinema uyarlamasını iki bölüm halinde çekeceğini açıkladı. Açıklama, Warner Bros. Pictures Group’un başkanı Jeff Robinov tarafından yapıldı.   Robinov, ayrıca, “Harry Potter and the Deathly Hallows/ Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”nı, daha önce 2007 yazının hiti “Harry Potter and the Order of the Phoenix/ Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı”nı ve şu günlerde de “Harry Potter and the Half-Blood Prince/ Harry Potter ve Melez Prens”i yöneten David Yates’in yöneteceğini belirtti. Böylece, Yates ikiden fazla Harry Potter filmi yöneten ilk yönetmen olacak. “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”nın birinci bölümü 2010 sonunda, ikinci bölümü ise 2011 yazında gösterime girecek.
‘Sex and the City’ Röportajı
24.03.2008

‘Sex and the City’ Röportajı

Ünlü televizyon dizisi “Sex and the City”de oynadığı Carrie Bradshaw karakterini Mayıs ayında beyazperdeye taşımaya hazırlanan Sarah Jessica Parker, bu yıl birincisi verilen “ShoWest Öncü Girişimcilik Ödülü”nün sahibi oldu. Güzel oyuncuya ödülü 13 Mart’ta Las Vegas’ta, Paris Hotel’de düzenlenen tören sırasında verildi. Güzel oyuncuya verilen bu yeni ödülün özelliği, eğlence ve iş dünyasına başarılı çalışmalarıyla kendi damgasını vuran kadın ve erkekler için tasarlanmış bir onur ödülü olmasıydı.
Doomsday: İnsanlığın Sonu
21.03.2008

Doomsday: İnsanlığın Sonu

“Dog Soldiers” ve “The Descent” (Cehenneme Bir Adım) gibi beğenilen korku- gerilim filmlerinin yönetmeni Neil Marshall, “Doomsday” ile geri dönüyor. İngiliz sinemasının yeni korku ustası olarak anılan Marshall, filmin senaristliğini de yapıyor. Bu yıl içinde vizyona girecek olan filmin konusu ise şöyle: 30 yıl önce İskoçya’da ortaya çıkan bir virüs tüm insanların yaşamını alt üst etmiştir. Bu ölümcül virüsün yayılmaması için karantina altına alınan ülkede hala hayatta olan insanlar ölüme terk edilir. Bu duvarın ardında yıllarca izole edilen virüs, İngiltere’de yeniden ortaya çıkar. Hükümet bu virüsü yok etmesi ve tedavi yöntemi bulması için bir ekibi duvarın ardına yollar. Bu duvarın arkasında ne olduğu bilinmiyor, tek bilinen harabeler içinde bir cehenneme doğru yol alıyor olmaları...
\'Bir Destandı Çanakkale\' Projesi
21.03.2008

\'Bir Destandı Çanakkale\' Projesi

"Toplumsal Girişimciler" ismiyle faaliyet gösteren platform, Çanakkale Savaşı\'nı konu alan Hollywood yapımı bir sinema filminin çekilmesini sağlamak amacıyla www.birdestandicanakkale.com adlı bir internet sitesi oluşturdu. Bir Toplumsal Girişimcilik projesi olan “Bir Destandı Çanakkale”nin hedefi, Türk halkının desteğiyle projenin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın gündemine gelmesini ve filmin en kısa sürede çekilerek 18 Mart 2009’da dünya çapında gösterime girmesini sağlamak. Çanakkale Destanı’nı konu alan Hollywood yapımı sinema filminin, siteden verilecek oyların oluşturacağı toplum desteğiyle, Kültür Bakanlığı’na sunulması ve Bakanlığın projeyi sahiplenerek gerçekleştirmesi hedefleniyor. Şu ana kadar 3490 kişinin Çanakkale Destanı ile ilgili filme "evet" dediği sitede yer alan anket bölümünde ise filmi hangi yönetmenin çekeceği, hangi Türk ya da yabancı oyuncunun oynayacağı gibi sorulara da yer verildi. Buna göre katılımcılar, Çanakkale Destanı ile ilgili filmi, yüzde 39,58 oyla ünlü Hollywood yönetmeni Steven Spielberg\'in çekmesini istiyor. Ankette, Çanakkale filminde oynaması istenilen başrol oyuncuları için yerli ve yabancı olmak üzere iki seçenek sunuldu. Buna göre katılımcılar, yabancı oyuncularda yüzde 29,63 oyla dünyaca ünlü aktör Bruce Willis\'i, yüzde 16,67 oyla Brad Pitt’i ve yüzde 14,81 oyla Nicholas Cage’i tercih ediyor. Katılımcılar Türk oyuncular arasında ise yüzde 37,74 oyla "Kurtlar Vadisi" isimli dizide "Polat Alemdar" karakteri ile tanınan Necati Şaşmaz\'ı filmde görmek istiyor. Kenan İmirzalıoğlu yüzde 20,75; Mehmet Aslantuğ yüzde 15,09 ve Nejat İşler yüzde 11,32 oyla diğer tercihler arasında. Seçenekler arasında bulunan Kadir İnanır ise şimdilik yüzde 1,89 ile ise an az oyu alan Türk aktör oldu. Öte yandan, Sitenin "Filme isim bul" bölümünde ise katılımcılar, filme isim bulmaları için teşvik ediliyor.
Avşar’ın Yeni Filmi:‘Salyangoz’
20.03.2008

Avşar’ın Yeni Filmi:‘Salyangoz’

Bu sene sanat hayatının 25. yılını kutlayan Hülya Avşar, kariyerinin 50. filmine \'Salyangoz\' ile imza atacak. Filmin çekimine Temmuz ayında başlanacak. \'Salyangoz\'un yönetmenliğini ise Hülya Avşar\'ın 1987 yılında rol aldığı \'Bir Kırık Bebek\' filminin de yönetmeni olan Nisan Akman üstlenecek. \'Salyangoz\', Hülya Avşar\'ın 50. filmi olmasının yanı sıra yapımcılığını üstlendiği ilk sinema filmi olmasıyla da şimdiden dikkat çekti. Daha önce yapımcılığa sıcak bakmayan Avşar, \'Yapan Yapım\' film şirketini kurmasının nedenini şu sözlerle açıkladı: "Sinemada anlatacak daha çok hikayem var. Bu hikayeleri anlatmak için oldukça sabırsızım. Bu nedenle de yapımcılığa yöneldim. Böylelikle projeleri daha hızlı bir şekilde hayata geçirme fırsatım olacak."
RESFEST Dijital Film Festivali
20.03.2008

RESFEST Dijital Film Festivali

Türkiye’de bu yıl dördüncü kez düzenlenen “Uluslararası RESFEST Dijital Film Festivali” 19 Mart Çarşamba günü Babylon’da gerçekleşen açılış partisi ile başladı. Festival kapsamındaki filmler 19-20-21 Mart tarihleri arasında Eskişehir Sinema Anadolu’da, 27-28-29-30  Mart tarihleri arasında Doğuş OtoMotion İstanbul’da izlenebilecek. Yenilikçi ve sıradışı festival RESFEST, izleyicilerine bu yıl da son dönemlerin en etkileyici kısa filmleri, animasyonları, dinamik müzik videoları ve tasarım filmleri, yönetmen söyleşileri, bilgilendirici paneller, seminerler ve partilerle dolu, zengin bir program sunuyor. Festival kapsamında bu yıl video gösterimleri ve bir illüstrasyon galerisinin yer alacağı özel bir sergi bölümü de açılıyor.
Nehir Erdoğan Özel Röportajı
13.03.2008

Nehir Erdoğan Özel Röportajı

Nehir Erdoğan… Yeni neslin güzel ve başarılı oyuncularından biri. Oyunculuğun ana kriterinin güzellik olduğu ülkemizde; farkını ortaya koyan, yeteneğini ön plana çıkarmayı başaran ender güzellerden… Televizyon dizilerinde ve popüler filmlerde gösterdiği performanslardan sonra Amerika yolcusu olan genç oyuncu, şimdilerde yeni filmi Broken Angel / Meleğin Sırları’nın heyecanını yaşıyor. “Hollywood yapımı ilk Türk filmi” olan Meleğin Sırları’nda başrolü üstlenen Nehir Erdoğan ile beklediğimden daha sıcak bir röportaj yaptık. Ekranda biraz soğuk göründüğünü kendisi de kabul ediyor ancak okuyunca siz de anlayacaksınız ki, oldukça keyifli ve esprili biri…Sinemalar.com: “Meleğin Sırları” filminde başrol oynamanız için yönetmen Aclan Büyüktürkoğlu\'ndan mı teklif aldınız? Nehir Erdoğan: Evet, yönetmen Aclan Büyüktürkoğlu ile bu proje sebebiyle tanıştık. Ön görüşmenin ardından -ki küçük bir oyunculuk sınavına da tabii tutulmuştum bu görüşmede- birlikte yol almaya karar verdik… Ardından gelen üç yıl boyunca da Aclan ve eşi Leslie ile kimi zaman Amerika’da kimi zaman Türkiye’de projeyle ilgili sık sık görüştük. Üç yıl önce alınmış bir karar olması sebebiyle, senaryo ve benim karakterim üzerine Aclan’ın fikirlerinden çokça yararlanma şansım oldu.S: Türkiye’de rol aldığınız birkaç dizi ve filmden sonra, Hollywood yapımı bir Türk filminde başrolde oynamak için biraz erken gibi bir kaygıya kapıldınız mı?N: Bilmem. 27 yaşındayım. Hollywood için  yaş sınırı mı vardı?  İşin şakası bir tarafa, sadece Hollywood olduğu için değil, her yeni işimin başlangıcında heyecanla birlikte biraz kaygı da duyarım… Bu da hiçbir zaman kaybetmek istemediğim bir şey…Çünkü ister tv dizisi olsun, ister Hollywood yapımı bir sinema filmi, heyecan duymadığım gün hayatta kendime yapacak başka şeyler bulmam gerektiği gündür, bunu bilirim.S: Kendinizi bir oyuncu olarak nasıl görüyorsunuz ?N: Bilemem. Bu soruyu ben yanıtlayamam. Yanıtlamam.S: O zaman rolünüzden konuşalım. Canlandırdığınız “Ebru” nasıl bir karakter? Bu karaktere adapte olmak kolay mıydı sizin için?N: Son zamanlarda çıldırmışcasına artan ‘başarıya giden yol’ provakasyonları, büyük güçlerin, kendilerine göre büyük emelleri için pompaladığı ‘daha, daha, daha fazla’ ara gazları, bu gazlara gelmeyip, ‘güçlü karakter’ başlığı altında kalbini sertleştirmeyen kimseler için ne anlam ifade ediyor acaba? Ben söyleyeyim, bu insanlar, ki ‘Ebru da bunlardan biri, ‘arada kalanın canı çıksın’cı sistemin direnen kurbanlarından biri… Bu karaktere adapte olmaya gelince, ben de aynı devirde, aynı sistem içinde yaşıyorum…S: Filmi bir seyirci gözüyle değerlendirdiğinizde, izlemek için üç sebep sayabilir misiniz?N: Bizde hep bir ‘adamlar yapmış abi’ cilik vardır. ‘Onların yapmışlıklarından özenerek bahsederken ,çoğu zaman kendi iyi taraflarımızı, değerlerimizi, Anadolu insanının kalplerindeki  sevgi doluluğu, birbirimize olan bağlarımızın kuvvetinden gelen güven duygusunun güzelliğini ve daha bir çok iyiliğimizi unutuveririz… Bu film bu anlamda gururumuzu okşayacak…Ve…İyi bir yönetmen…İyi ışık…İyi kurgu…Güzel anlatım…S: Artık oyunculuk kulvarında daha üst bir çizgiye ulaştığınızı söyleyebilir miyiz bu film yoluyla?N: Sahte tevazuluk değil amacım ama gerçekten kulvarlarla, alt-üst çizgilerle ilgilenmiyorum…Ama siz söylerseniz teşekkür ederim.. S: Fragmanı ilk izlediğimde sizi yabancı bir oyuncu sandım, bunu söyleyebilirim. Türkiye’den ve özellikle Hollywood’dan takdir ettiğiniz ya da örnek aldığınız oyuncular var mı?N: İzlemekten zevk aldığım çok oyuncu var...İsim aklımda tutamıyorum ama...S: Kadrodaki yabancı oyuncular ya da film ekibiyle uyum sağlayabildiniz mi?N: Orada hepimiz, ortak bir amaç için, filmimizin iyi çıkması için çok çalıştık. Bir buçuk ay boyunca durmadan çalıştık. Aslına bakarsanız film yer yer Amerikan sistemini eleştirip, çokça da Türkiye’yi ve Türkleri yüceltiyor. Amerikalı oyuncular da tabii yer aldıkları filmin  senaryosunu, ne anlattığını biliyorlar… Ama filmde yalan olan hiçbir şey yok. Dolayısıyla onlar da tamamen adil bir şekilde, Türklere ve Türkiye’ye olan sıcak bakışlarını hep belli ettiler. Son derece uyumlu ve zevkli geçen bir süreçti.S: Sizi hiç kimsenin tanımadığı Amerika sokaklarında gezerken, Türkiye’deki popülaritenizi özlediğinizi hissettiğiniz oldu mu?N: Ey özgürlük!!...  Amerika sokaklarında gezmeye fırsatım olmadı… Sette ise bu özlemimi gidermeye yetecek kadar Türk vardı. S: Bu yolun devamında ne var? Çok daha iyi bir oyuncu mu olmak istiyor Nehir Erdoğan yoksa sunuculuk ve benzeri işlere devam edecek misiniz?N: Tabii ki, her zaman, her yeni adımda daha iyi bir oyuncu olmak için çalışacağıma and içerim! Şanslıyım ki, kolay kolay sıkılmayacağım, yaşım ve yaşadıklarım ve gördüklerimle birlikte, hep gelişime açık bir meslek oyunculuk…Oyunculuk mu sunuculuk mu dersen, oyunculuk derim ama sanırım böyle bir tehdidin yok.  Dolayısıyla sunuculuk, televizyonculuk da yeri geldiğinde yapmaya devam edeceğim işler.S: Genç oyuncu adaylarına ya da Türkiye’deki meslektaşlarınıza Hollywood kapılarını zorlamalarını önerir misiniz? N: Tabii ki… Kapıları zorlamak değil ama doğru kişilerle, doğru zamanlarda, doğru işler yapmak için istekte bulunmak ve bunun için çalışmak, sonuç alındığında ülkemiz için de gurur verici olmaz mı? Hollywood sinema sektörünün güçlü ve gelişmiş olduğu bir yer.. Türkiye’de ise orada çalışabilecek nitelikte, yetenekte çok fazla oyuncu var… Ülkemizi küçümsemeye gerek yok.. Evet, belki bir çok konuda olduğu gibi, sinema sektöründe de sistemimiz ve paramız yok, ama oyunculuk kalitesiyle Türkiye’de onlardan hiçbir şekilde aşağı kalmayacak yüzlerce oyuncu var.
Ankara’da ‘Festival’ Zamanı!
13.03.2008

Ankara’da ‘Festival’ Zamanı!

19. Ankara Uluslararası Film Festivali, 13 - 23 Mart 2008 tarihleri arasında Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenecek. Festival Açılış Töreni; 13 Mart Perşembe günü, saat 19.30’da, A.Ü. Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda gerçekleştirildi. Dolunay Soysert ve Emre Karayel’in sunduğu tören, açılış konuşmalarının ardından Festival Özel Ödülleri’nin sunumuyla devam etti. Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından her yıl geleneksel olarak verilen Kitle İletişim Ödülü, Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi ve Altyazı Sinema Dergisi’ne; daha önce Kerim Afşar, Cüneyt Gökçer, Cemil Eren, Kayıhan Keskinok ve Erhan Bener’e  verilen “Sanat Çınarı” ödülü Sevda Şener’e; festivalin kurucularından Aziz Nesin’in adını taşıyan Emek Ödülü ise , 50 yıldır Ankara’da makinistlik yapan Ramazan Çetin’e verildi. Açılış törenine gelen konuklar, Auschwitz toplama kampından SS silahlarını, üniformaları ve komutanın arabasını alarak en cesur kaçışı gerçekleştiren dört mahkumu konu alan kurgusal belgesel ‘Kaçak’ı izlediler. Geceye filmin baş kahramanı Kazimierz Piechowski de katıldı ve kendisine teşekkür plaketi sunuldu. Gecede ayrıca Kerem Görsev ve Sibel Köse, film müziklerinden oluşan bir konser verdiler.Kapanış Töreni 23 Mart’ta Festival kapsamında düzenlenen ulusal uzun, kısa ve belgesel film yarışmalarında verilen ödüllerin sahiplerini bulacağı kapanış töreni 23 Mart Pazar günü Farabi Salonu’nda gerçekleştirilecek. Gecenin sunuculuğunu ise Janset ve Toprak Sergen üstlenecek.