19. Ankara Uluslararası Film Festivali
19.11.2007

19. Ankara Uluslararası Film Festivali

19. Ankara Uluslararası Film Festivali 13 – 23 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek. Ulusal Kısa Film ve Belgesel Film Yarışması için son başvuru tarihi 14 Aralık 2007, Ulusal Uzun Film Yarışması için 31 Aralık 2007 Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen Ankara Uluslararası Film Festivali, 13 - 23 Mart 2008 tarihlerinde 19. kez Ankaralılarla buluşacak. Her yıl, Türk ve dünya sinemasının önemli örneklerini Ankaralı sinemaseverlerle buluşturan Festivalde, uzun filmlerin yanı sıra kısa, canlandırma ve belgesel filmler de izleyici karşısına çıkacak. Festival kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Film Yarışması’nda, Türk sinemasına nitelikli ürünler kazandıran sinemacılara çeşitli dallarda toplam 16 ödül veriliyor. Ticari gösterim şansı olmayan kısa film, canlandırma ve belgesel dallarında düzenlenen yarışmalarla da bu türlerin izleyicisiyle buluşması sağlanıyor. “Uluslararası Kısa Film Gösterimi” ve “Uluslararası Belgesel Film Gösterimi” bölümlerinde tüm dünyada çeşitli festivallerde ödül almış kısa, canlandırma ve belgesel filmler sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Festivalin “Dünya Sineması” bölümünde ise dünyanın hemen her kıtasından yeni filmler ve sinema sanatının önemli eserleri Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak. Festival her yıl olduğu gibi Türk ve yabancı yönetmenleri, yapımcıları, senaryo yazarlarını, oyuncuları, sinema eleştirmenlerini buluşturarak Türk sinemasının uluslararası alanda tanınmasına ve etkinliğini artırmasına da hizmet edecek. Festival kapsamında düzenlenecek Ulusal Kısa Film ve Belgesel Film yarışmalarına katılmak isteyenler filmlerini 14 Aralık 2007, Ulusal Uzun Film Yarışmasına katılmak isteyenler 31 Aralık 2007 tarihine kadar Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’na gönderebilirler. Yarışmaların yönetmeliklerine ve başvuru formlarına http://www.filmfestankara.org.tr adresinden ulaşılabilir. Ayrıntılı Bilgi İçin M. Sami Öztürk Medya Koordinatörü ANKARA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ Tel : (312) 468 77 45 – (312) 468 38 92 – (312) 468 78 56 Fax : (312) 467 78 30 e-posta : mediainfo@filmfestankara.org.tr web : http://www.filmfestankara.org.tr/
Şenlik Sürüyor: Samsun\'a Film Geliyor
19.11.2007

Şenlik Sürüyor: Samsun\'a Film Geliyor

Ankara Sinema Derneği’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kars Belediyesi, Statoil ve Akman Holding’in katkılarıyla düzenlediği 13. Avrupa Filmleri Festivali - Gezici Festival, Ankara ve Kars’tan sonra Samsun’a ayakbastı. Festivalleri yalnızca sinema seçkinlerinin değil halkın da hak etiğine inanarak şehre film götürmeyi amaç edinen 13. Avrupa Filmleri Festivali- Gezici Festival Samsun’da, Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün daveti ve Samsun İl Özel İdaresi’nin desteğiyle gerçekleştiriliyor. Dört gün sürecek festival şehrin sinemaseverlerine dolu dolu bir program sunuyor. Festivalde gösterimler AFM Samsun Sinemaları’nda gerçekleşecek. Son on yıl içinde Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, Kars, Kayseri, Malatya, Mersin, Van, Çanakkale ve Yunanistan\'ın Drama, Gürcistan’ın Tiflis ve Azerbeycan’ın Bakü kentlerine giden Avrupa Filmleri Festivali ilk defa Samsun’a geliyor. Michael Haneke Özel Bölümü Gezici Festival bu yıl, ünlü yönetmen Michael Haneke’ye özel bir bölüm ayırdı. Şu sıralar Ölümcül Oyunlar (Funny Games) filmini ABD’de yeniden çeken Haneke, Kurdun Günü (Le Temps du Loup) ve Yedinci Kıta (Der Siebente Kontinent) filmleri ile Samsunlu sinemaseverlerin karşısına çıkacak. Ayrıca yönetmenin Gezici Festival için özel olarak seçtiği, en beğendiği filmlerden Robert Bresson\'un Rastgele Balthazar’ı  ve Jean – Luc Godar’ın ‘Adı Carmen’ de festival kapsamında gösterilecek. Avrupa Avrupa Festivalin Kars ayağında gerçekleştirilen 2. Uluslararası Altın Kaz Film Yarışması’nda Altın Kaz ödülü alan Srdan Golubovic\'in Tuzak (Klopka/the Trap), İsveç’ten Anders Nilsson\'un ülkesindeki şiddeti sorguladığı Karanlık Çökünce (Nar Morkret Faller/When Darkness Falss), “Uçan Hollandalı” filmiyle ünlenen Jos Stelling\'in tuhaf bir dostluğu anlattığı son filmi Duska, Alman yönetmen Volker Einrauch’un çok iyi geçinen iki ailenin oğullarından birinin diğerini öldürmesiyle ortaya çıkan gerilimi anlattığı Öteki Çocuk (Der Andere Junge/the Other Boy), Polonyalı yönetmen Andrzej Jakimovski’nin, Varşova Film Festivali’nin açılışını yapacak filmi Küçük Oyunlar (Sztuczki/Tricks)  festival kapsamında gösterilecek filmlerden. Altın Palmiye’li film festivalde Son yıllarda yükselişe geçen Romanya sinemasının en yeni örneklerinden olan ve bu yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi kazanan Cristian Mungiu’nun yönettiği 4 Ay, 3 Hafta, 2 Gün adlı filmi de özel gösterimle festivalde yer alacak. Türk sineması seçkisi Gezici Festival’in Türk Sineması 2007 bölümünde yer alan filmlere oyuncu ve yönetmenlerin katılımıyla galalar yapılacak. Festivalin Samsun ayağında Semih Kaplanoğlu’nun ‘Yumurta’, Handan İpekçi’nin Saklı Yüzler ve Reis Çelik’in ‘Mülteci’ filmleri gösteriliyor. 25. Yapım yılında YOL Türk sinemasının en önemli filmlerinden biri olarak kabul edilen Yılmaz Güney’in senaryosunu yazdığı ve yapımcılığını üstlendiği, Şerif Gören’in yönettiği ‘Yol’ yapımının 25. yıl dönümünde Gezici Festival kapsamından gösteriliyor. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan film hapishaneden bayram izni için serbest bırakılan beş mahkumun öyküsünü anlatıyor. Hrant Dink anısına Toplumsal yapının yalnızca etnik değil hemen her alanındaki ‘öteki’lerini anlatan filmlerin yer aldığı ve Hrant Dink’e adanan Öteki adlı bölümde, sinemaseverlerin her zaman izleyemeyeceği farklı kısa ve uzun metrajlı filmler izleyicilerin beğenisine sunulacak. Tony Gatlif\'in Latcho Drom adlı yapıtı bu bölümde gösterilecek filmlerden biri. Absürd filmler festivalde! Sinemaseverlerin belki de en çok eğlenerek izleyeceği bölümlerden biri de Absürd Filmler olacak. 2000’lerle birlikte gittikçe absürdleşen dünyanın ‘absürd filmleri’ 13. Avrupa Filmleri Festivali - Gezici Festival’de sinemaseverlerle buluşacak. Süresi 1 ile 20 dakika arasında değişen absürd kısa filmler özellikle kısa filmcilerin kaçırmayacağı bir şölen olacak. Gaelle Denis\'in City Paradise, Run Wrake\'nin Rabbit, Astrid Rieger\'in Mammal adlı kısaları bu bölümdeki filmlerden sadece birkaç tanesi. Montreal’dan ödül alan Temizlikçi Kadın Düşleri Avrupa Panoraması’nda Gezici Festival’in Avrupa Panoraması adlı bölümü her yıl olduğu gibi bu yıl da sinemaseverlere Avrupa’nın en iyi kısa filmlerini sunacak. Bu bölümde yer alan filmler, izleyicilerin oylarıyla yarışacak ve oylamaya katılan izleyicilerden kurayla belirlenecek on tanesi önümüzdeki yıl yapılacak festivalin gösterimlerini ücretsiz izleme şansını yakalayacak. Avrupa Panoraması’nda, Grzgorz Jonkajtys\'ın yönettiği, birçok festivalde ödül alan Ark, Banu Akseki’ye Montreal Film Festivali’nde Birincilik Ödülü getiren ve başrolünde Serra Yılmaz’ın oynadığı Temizlikçi Kadının Düşleri, Guido Thys\'ın Tanghi Argentini ve Mati Kütt\'ün Une Instituut adlı filmleri de bulunuyor. Çocukların beyazperde hayali Gezici Festival’in çocuklar için hazırladığı gösterimler bu yıl da sürecek. İsveç ve Norveç’ten gelen çocuk filmleri Türkiye’nin en genç sinemaseverleriyle buluşacak. Filmler her gün Samsun AFM Sinemaları’nda saat 10.30’da gösterilecek. KÜTÜPHANENİZDE YER AÇIN Zeki Ökten uzun zaman sonra kendisi için hazırlanan kitap için konuştu Gezici Festival kapsamında her yıl hazırlanan sinema kitaplarına bu yıl bir yenisi ekleniyor. Ali Karadoğan’ın Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Zeki Ökten için bir kitap hazırladı. Kitapta çeşitli yazarlar aracılığıyla yönetmenin sinemasını derinlemesine inceleniyor. Ayrıca uzun zamandır konuşmayan Zeki Ökten yaşamı, sinemasını anlatıyor. Ayrıntılı bilgi için Ankara Sinema Derneği Tel: 0312 466 34 84 www.europeanfilmfestival.com
Beowulf: Ölümsüz Savaşçı Gişeleri Fethetti
19.11.2007

Beowulf: Ölümsüz Savaşçı Gişeleri Fethetti

ABD’de 16 Kasım’da Vizyona Giren “BEOWULF: Ölümsüz Savaşçı”, İlk Hafta Sonunda Aynı Tarihte Vizyona Girdiği Diğer Ülkeler İle Birlikte Global Olarak Tahminen Toplam 45,1 Milyon Dolar Hasılat Elde Ederek Gişeleri Fethetti. ABD’de 16-18 Kasım hafta sonunda 28,1 Milyon Dolar hasılat elde eden film, Asya ve Avrupa’da aynı tarihte vizyona girdiği 13 ülkede tahminen yaklaşık 17 Milyon Dolar Hasılata Ulaştı. ABD’de 700’den fazla sinemada 3 Boyutlu olarak gösterime giren “BEOWULF: Ölümsüz Savaşçı”, aynı zamanda bugüne kadar 3D formatında en geniş vizyona giren film olma özelliğini de taşıyor. Ülkemizde Türkçe dublajlı ve altyazılı seçenekleriyle, 30 Kasım’da 120 kopya ile vizyona girecek olan film ayrıca, Ankara AFM Ankamall ve AFM İstinyePark sinemalarında IMAX 3D formatında, Kadıköy Cinebonus (Nautilus) ve Levent Cinebonus (Kanyon) sinemalarında Real D 3D formatında gösterime girecek.  
Klişelerin Yarattığı Dehşet Dolu Bir Oda
16.11.2007

Klişelerin Yarattığı Dehşet Dolu Bir Oda

Daha filmin künyesine baktığımız anda alternatif bir film çıkıyor ortaya. Dile kolay bir dönemin düşman iki kardeşi el ele vermiş. Amerika – Rusya arasındaki soğuk rüzgarlar, dönemin sinemasında en önemli figürlerden biriydi. Ajanlar arası savaşlar, Rusların amerika’da yarattığı terör ve hatta Rocky 4 filminin tamamı amerika’nın Rusya ile olan yada olamayan ilişkilerini yansıtıyordu. Şimdi Müslümanlara duyulan kuşku o dönemde Ruslar için söz konusu idi. Doğal olarak sinemada bundan payını alıyor, Ruslar birçok filmde yeniliyordu. Amerikan-Rus ortak yapımı bir film görmek şaşırtıcı… Buna birde uzun süredir ortalıkta görünmeyen adeta kayboluş yaşayan Roland Joffe ekleniyor. “The Mission” adlı sinematik bir destan yaratmış olan yönetmen, başarısını sürdürmüş takip edilesi yönetmenler arasındaki listede kendine yer edinmişti. Dahası var! “Phone Booth – Telefon Kulübesi”nin o gerilimi ve tempoyu ayakta tuta başarılı senayosu ile alkışlanan senarist – yönetmen Larry Clark’a ait senaryo. Ana hikayede kendisine ait. Tobe Hopper’ın 1874 tarihli klasiği “The Texas Chain Saw Massacre” ile kariyerine başlayan görüntü yönetmenliğinde korku filmleri ile başarılı kariyerine sahip Daniel Pearl’de künyede yerini almış. Oyuncularda gayet makul seçimler. 24 dizisi ile parlayan Elisha Cuthbert rol için doğru seçim. Enteresan fiziği ile özellikle “Heavy” filminin unutulmaz çirkini Victor’u Pruitt Taylor Vince’de yerinde seçimler. Enteresan bir karışım. Amerika-Rusya ortaklığı filmde korku türüne katkı yapmamış kayıplarda bir yönetmen, başarılı senarist, yıldız başrol, buraya kadar her şey tamam. Jenerik bitiminde başlıyor her şey… Gayet başarılı bir girişle popüler bir mankenin bir gece kulübünden kaçırılmasına tanık oluyoruz. Elimizde de hiç ipucu yok. Genç kadının konulduğu odaya bizde hapsoluyoruz. Odada tek başına iken yaşadıklarının yansıtılışı ile kendisini odaya hapseden hakkında gördüğümüz detaylar da son derece başarılı. Katilin kurbanına sürekli yapmasını istediği şeyler konusunda sessiz bir iletişim kurması, bunun için bir çekmece ile dolapları kullanması da gayet yerinde ve gerilimi körüklüyor. Bu noktada resimlerle yaptığı mini çizgi roman denemesi de gayet başarılı bir deneme. Fakat ne oluyorsa yan odada birinin olması ile oluyor. Hikayede filmden kendini sürekli çıkmaz sokaklara sokuyor. Polisler neredeyse karikatürize ekip gibi... Bir sahnede görünmelerini anlamlı kılmak için yaratılmışlar sanki. Polislerin eve gelmesi ile başlayan süreçte, sırlar bir bir çözülüyor ama, hemen her şey son derece klişe! Yan odadaki adamın ve katilin sırrı o kadar klişe bir yere çıkıyor ki, o ana dek harcanan emek adeta boşa gidiyor. Her şeyin ucunun bucağının cinselliğe çıkması, işin ucunda cinsel bir fantezinin yatması gibi son derece klişe ve artık çoktan aşılmış bir sebebe dayanması ile film kötü bir deneme olarak kalakalıyor. Başlangıçta yaratılan gerilimi sonlara taşıyamayan Dehşet odası, adeta kullandığı klişelerle dehşete düşürüyor. Yine de testere ile başlayan kurbanları odaya kapatıp onlarla oynama hikayesine yeni bir şeyler eklemeye çalışıyor. Odadaki atmosfer gayet güzel yaratılmış. Sonuna kadar izleten, türe yeni bir şeyler eklemeyen sıradan bir korku filmi daha vizyondan ve belleğinizden akıp gidiyor.
Nejat İşler ‘Yumurta’yı Anlatıyor
09.11.2007

Nejat İşler ‘Yumurta’yı Anlatıyor

‘Mustafa Hakkında Herşey’, ‘Anlat İstanbul’ ve ‘Barda’ başta olmak üzere birçok filmdeki başarılı performansıyla dikkat çeken ünlü oyuncu Nejat İşler, 9 Kasım Cuma günü vizyona girecek son filmi ‘Yumurta’ hakkında bakın neler anlatıyor… 44. Altın Portakal Film Festivali\'nde \'En İyi Film\' ödülünü alan ve 1 Aralık 2007 tarihinde Berlin’de düzenlenecek 20. Avrupa Film Akademisi Ödülleri’nde ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi Oyuncu’ ve ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ başta olmak üzere toplam 12 dalda aday gösterilen ‘Yumurta’ filmindeki rolünün inceliklerini  Nejat İşler’den dinleyelim.
\"Münferit\" 48. Selanik Film Festivali’nde Görücüye Çıkıyor!
08.11.2007

\"Münferit\" 48. Selanik Film Festivali’nde Görücüye Çıkıyor!

44. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ulusal yarışma bölümüne seçilen, Dersu Yavuz Altun’un yönettiği “Münferit”, 16-25 Kasım tarihlerinde düzenlenecek 48. Selanik Film Festivali’nin Agora bölümünde  gösterilecek. Daha önce çektiği kısa filmlerle çeşitli ödüller alan Dersu Yavuz Altun’un ilk uzun metrajlı filmi olan “Münferit”, Türkiye\'de pek denenmeyen bir tür olan ‘Kara Film’in özgün örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Altın Pusula’nın Türkçe Fragmanı ilk kez ve aynı anda Sinemalar.com ve MTV Türkiye’de !
07.11.2007

Altın Pusula’nın Türkçe Fragmanı ilk kez ve aynı anda Sinemalar.com ve MTV Türkiye’de !

7 Aralık’ta gösterime girecek dev yapım ALTIN PUSULA’nın son fragmanı, Türkçe olarak ilk kez,  09 Kasım Cuma günü saat 16:25’de, MTV Türkiye ekranlarında ve aynı anda Sinemalar.com\'da sinema severlerle buluşacak. Başrollerini Nicole Kidman, Daniel Craig, Eva Green, Sam Elliot ve Dakota Blue Richards’ın paylaştığı ALTIN PUSULA, Son 70 Yılın En İyi Çocuk Kitabı seçilen Kuzey Işıkları (Altın Pusula)\'dan uyarlandı ve dünyanın en pahalı filmi olmaya aday. Filmin yapımcılığını, Yüzüklerin Efendisi serisinin de yapımcılığını üstlenen New Line Cinema üstlendi. Filmin kahramanı 12 yaşındaki Lyra’yı canlandıran Dakota Blue Richards ise, 10.000 çocuk arasından seçildi.
Plato Film Okulu Kısa Devre Film Festivali 2007 Başlıyor!
07.11.2007

Plato Film Okulu Kısa Devre Film Festivali 2007 Başlıyor!

“Geleceğin Sinemacılarını Yetiştiriyoruz” fikrinden yola çıkarak eğitim veren Plato Film Okulu, Kısa Devre Film Festivali sayesinde yeni yeteneklerle bir araya gelmeye hazırlanıyor. Kurmaca türündeki kısa filmlerin yarışacağı ve gösterimlerinin yapılacağı festivalde aynı zamanda Türkiye’deki ve dünyadaki festivallerde ödül almış kısa filmler de izleyici karşısına çıkacak. Kısa Devre Film Festivali’nin yarışma bölümünün jüri üyeleri arasında ödüllü Beynelmilel filminin yönetmenleri Sırrı Süreyya Önder ve Muharrem Gülmez, Yumurta filmindeki oyunculuğuyla Saraybosna Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Saadet Işıl Aksoy, çok izlenen Binbir Gece ve Aliye dizilerinin senaristi Mehmet Bilal ve Radikal Gazetesi sanat sayfası yazarı Efnan Atmaca yer alıyor. Kısa Devre Film Festivali bütün katılımcılara açık. Yarışma bölümüne katılmak için 01 Aralık 2006 tarihinden sonra çekilmiş 20 dakikayı aşmayan kısa filmlerinizi en geç 23 KASIM 2007 günü, saat 19.00’a kadar; PLATO FİLM OKULU, Meclis-i Mebusan Yokuşu No:51 Fındıklı/ Beyoğlu-İstanbul adresine, elden, kurye veya taahhütlü posta ile teslim etmeniz gerekiyor. Yarışma ödülleri çok yakında web sayfasında açıklanacaktır. Ayrıntılı bilgi için www.kisadevrefestival.com Plato Film Okulu - 0212 292 6384
Yönetmen Artun Yeres Vefat Etti
05.11.2007

Yönetmen Artun Yeres Vefat Etti

YÖNETMEN ARTUN YERES VEFAT ETTİ Türk sinemasının yönetmen ve senaryo yazarlarından Artun Yeres vefat etti. Bir süredir karaciğer ve kolon kanseri tedavisi gördüğü öğrenilen Yeres\'in, durumunun ağırlaşması sonucu dün akşam yaşamını yitirdiği öğrenildi. 1944\'te İstanbul\'da doğan Yeres, Türk ve Fransız okullarında eğitim gördükten sonra Güzel Sanatlar Akademisi\'ne devam etti. Yönetmen Ömer Lütfi Akad\'a yönetmen yardımcılığı yaparak sinema hayatına başlayan Yeres, İstanbul Sinematek Derneği\'nde görev aldı. 1968\'de bir grup genç sinemaseverle birlikte \'\'Genç Sinema\'\' adlı hareketin içinde yer aldı. Daha sonra reklam filmlerine yöneldi. 1968 yılında Vietnam savaşı fotografları ve Goya\'nın gravürlerinden yola çıkarak Çirkin Ares isimli belgeseli çekti. 1969 yılında Nazım HİKMET\'in bir şiirinden yola çıkarak Onlar ki isimli belgeseli çekti. 1970 yılında Nazım HİKMET\'in " Meşhur Adamlar Ansiklopedisi" isimli şiirinden esinlenerek bir fotograf sergisi açtı. Daha sonra çeşitli gazetelerde çalıştı. 1986 yılında sinemaya geri döndü. 20 civarında tecimsel film ve çeşitli Tv dizileri çektikten sonra Buluşma isimli sinema filmini çekti. "Reklam filmleri çekiyordum, animasyon yapıyordum. 1500 Lira maaş alıyordum, bu maaştan artırdıklarımla negatif film alıp kısa metrajlı filmler yapıyordum. Bir arkadaşım bana 30 bin lira vererek fotoroman çekmemi istedi, ben de kabul ettim. " Kaynak - Yeşilçam\'la Yüz Yüze / Burçak EVREN. Alıntı - Güneş, Temmuz 1991 ***** Yönetmen Artun Yeres Vefat Etti Türk sinemasının yönetmen ve senaryo yazarlarından Artun Yeres vefat etti. Bir süredir karaciğer ve kolon kanseri tedavisi gördüğü öğrenilen Yeres\'in, durumunun ağırlaşması sonucu bu akşam yaşamını yitirdiği öğrenildi. 1935\'te İstanbul\'da doğan Yeres, Türk ve Fransız okullarında eğitim gördükten sonra Güzel Sanatlar Akademisi\'ne devam etti. Yönetmen Ömer Lütfi Akad\'a yönetmen yardımcılığı yaparak sinema hayatına başlayan Yeres, İstanbul Sinematek Derneği\'nde görev aldı. 1968\'de bir grup genç sinemaseverle birlikte \'\'Genç Sinema\'\' adlı hareketin içinde yer alan yönetmen, sinema filmlerinin yanı sıra belgesel filmlere de imza attı. Artun Yeres, 1968\'de İstanbul Hisar Kısa Film Yarışması\'nda \'\'Çirkin Ares\'\' filmiyle Jüri Özel Ödülü, 1969\'da aynı yarışmada \'\'Onlar ki...\'\' filmiyle birincilik ödülü, 1995\'te İnci Aral\'ın \'\'Buluşma\'\' adlı hikayesinden aynı adla uyarladığı filmiyle İzmir Film Festivali özel ödülü, 1995\'te 32. Antalya Film Festivali\'nde \'\'Dün, Bugün, Yarın\'\' adlı senaryosu ile \'\'En İyi Senaryo\'\' ödülü, 2002\'de 46. Tokyo Film Festivali\'nde \'\'Mevsimler\'\' adlı kısa filmiyle \'\'Gümüş Ödül\'\' ve 2005\'te Türk sinemasına katkılarından dolayı \'\'Emek Ödülü\'\'ne değer görüldü. FİLMOGRAFİSİ - ASİ GENÇLER - 1972 - DADAŞ HASAN - 1975 - KIR ÇİÇEĞİ - 1985 - İSTEK - 1986 - BİR GÜNLÜK AŞK - 1986 - HATA - 1987 - YİRMİDÖRT SAAT - 1987 - GENÇLİK YILLARI - 1987 - BİR YAZ YAĞMURU - 1988 Oyuncular: Yaşar ALPTEKİN, Nazan AYAZ - YENGEÇ BURCU - 1988 Oyuncular: Kenan KALAV, Nilgün BUBİKOĞLU - GECE - 1989 Oyuncular: Ahu TUĞBA, Yalçın GÜLHAN - KİLYOS CİNAYETİ - 1989 Oyuncular: Kenan KALAV, Arzu AYDIN - YÜREĞİN AYNASI - 1993 - BULUŞMA - 1994 Oyuncular: Aytaç ARMAN, Ayşe Emel MESCİ Konusu: Uzun bir gece boyunca gelişen, gördüğü işkence nedeniyle sakat kalan bir erkekle yeniden kavuştuğu eşi arasındaki sorgulamayı kimi zaman düşsel, kimi zaman simgesel ve tutkulu görüntülerle beyazperdeye aktarır.  - TELE ANAHTAR - 1994 Oyuncular: Demet AKALIN, Yalçın ÖZDEN - BİR DELİKANLI - 2000 - YARALI KURT - 2000 SENARİST FİLMOGRAFİSİ Donkişot Sahte Şövalye - 1971 Aşık Oldum - 1985 Bir Günlük Aşk - 1986 Aşığım Aşık - 1987 Yirmidört Saat - 1987 Gençlik Yılları - 1987 Bir Yaz Yağmuru - 1988 Yengeç Burcu - 1988 Gece - 1989 Kilyos Cinayeti - 1989 Buluşma - 1994 Tele Anahtar (1994): Delikanlı çalıştığı iş yerinde bir kızla tanışır. Kızdan hoşlanır. Ancak çok utangaçtır. Bir türlü derdini anlatamaz. Oysa iş yerinin kurnaz patronuda kızın peşindedir. Oyuncular: Demet Akalın, Yalçın Özden Senaryo yazarı: Artun Yeres Görüntü yönetmeni: Hüseyin Ererez Özellikler: Renkli, 35 mm Kamera : Hüseyin Ererez Yapımcı: Sezer İnanoğlu Yapım: Sezer Film Tür: Komedi Yıl: 1974 Kaynak: Kültür Bakanlığı Özlem, Düne... Bugüne... Yarına - 1995 Yaralı Kurt - 2000 TELEVİZYON FİLMLERİ Hata Kimde? / 52 bölüm Tophaneli Osman - 2000 YÖNETMENLİĞİNİ YAPTIĞI BELGESELLER Çirkin Ares - 1968 Onlar Ki (16 mm)- 1969 HIROSHIGE VE HOKUSAI\'DEN MEVSİMLER (2002): Yapımcı: Üstün Karabol Senaryo: Uygar Asan, Artun Yeres Görüntü Yönetmeni : Sacit Işılay, Handan Öz Süre: 12 Dakika Hiroshige ve Hokusai\'den Mevsimler adlı çalışmada, Japon resim sanatında doğa betimlemeleriyle bilinen ve başta empreyonistler olmak üzere pek çok Avrupalı ressamı etkileyen Ando Hiroshige ve Katsushia Hokusai\'nin resimleri ile Haiki şiirinin büyük ustası Matsua Basho anlatılıyor ve sanatçıların resimlerinden yola çıkılarak bir yılın dört mevsimi çizgilerde canlandırılıyor.46. Uluslararası Japonya Film ve Video Yarışması’nda "Mevsimler" ikinci olarak Gümüş Ödül aldı. Film yaklaşık bir yıllık zaman dilimi içinde gerçekleşir. 17. yüzyıl Japon ressamlarından Hokusai ve Hiroshige ile ilgili dökümanlara ulaşıldıktan sonra Japon Haiki şiirleri taranır.. Bunların arasından sadece 5 tanesi filmde kullanılmak üzere seçilir. Müzik konusunda uzun süreli araştırmalar gerçekleştirilir. RESSAMLAR KATSUSIKA HOKUSAI (1760-1849) Birçok Avrupalı ressam, Japon resmiyle Hokusai yoluyla tanışmıştır. Başta Gaugin, Degas, Van Gogh ve Toulouse-Lautrec\'i etkilemiş olan Hokusai\'nin çeşitlilikleriyle dikkati çeken binlerce yapıtı vardır. Yapıtlarının çoğunda halkın günlük yaşamını yansıtmıştır. Hokusai sayesinde manzara estampı büyük aşama göstermiştir. ANDO HIROSIGE (1799-1858) Belki de hiçbir Japon ressam, insanın doğaya bağlılığını ve sevgisini, duygusal ve şiirsel yönleriyle Hiroşige kadar verememiştir. Hiroşige, ülkesinde olduğu kadar, Avrupa\'da da Hokusai ile birlikte tartışılmaz kabul edilmiştir. - Beş büyük Avrupalı ressamın hayatını ve eserlerini anlattığı filmleri Leonardo da Vinci: Tanrının Torunu / 24 dk. Paul Gauguin: Güzelim İlkellik / 12.5 dk. Egon Schiele: Aynadaki Suret / 12 dk. Rene Magritte: Gizemin İmajı / 12.5 dk. Edward Hopper: Yalnızlık Baladı / 14 dk. ÖDÜLLERİ - 1968\'de İstanbul Hisar Kısa Film Yarışması\'nda \'\'Çirkin Ares\'\' filmiyle Jüri Özel Ödülü, - 1969\'da İstanbul Hisar Kısa Film Yarışması \'\'Onlar ki...\'\' filmiyle birincilik ödülü - 1994 İzmir Film Festivali’nde "Aralık"‘En İyi Film’ seçilir - 1995\'teİzmir Film Festivali\'nde İnci Aral\'ın \'\'Buluşma\'\' adlı hikayesinden aynı adlauyarladığı filmiyleözel ödülü, - 1995\'te 32. Antalya Film Festivali\'nde \'\'Dün, Bugün, Yarın\'\' adlı senaryosu ile \'\'En İyi  Senaryo\'\' ödülü - 2002\'de 46. Tokyo Film Festivali\'nde \'\'Mevsimler\'\' adlı kısa filmiyle \'\'Gümüş Ödül\'\' - 2005\'te Türk sinemasına katkılarından dolayı \'\'90. Yıl Emek Ödülü\'\' KİTAPLARI - GÖSTERMENİN SORUMLULUĞU: Artun Yeres\'in Don Kişot Yayınları’ndan çıkan bir yönetmenler seçkisi. kitapta seksen yönetmenin kısa özgeçmişleri ve sinemaya dair kendi ağızlarından düşünceleri var. küçük bir kaynak kitap.   - 65 YÖNETMENİMİZDEN YERLİLİK, ULUSALLIK, EVRENSELLİK GERİLİMİNDE SİNEMAMIZ: Bilinçli bir seçme ve ayıklamayla Türk sinemasının yönetmenlerini, "yaptıklarıyla" değil "söyledikleriyle" karşımıza getiriyor. Söyleşiler bir mozaiğin irili ufaklı ve öznel parçalarını oluşturuyor. Söylenenlerin kimi iddialı, sinema kültürüyle renklendirilmiş, kimisi ise solgun, içeriksiz ve yer yer ironik. Kitap, bugün hızla ‘global pazarın metaına’ dönüşmekte olan dünya sinemasının geleceğinde yerimizin ne olabileceği, ne olması gerektiği tartışmalarının; geçmişteki, "yerli sinema"yı ulusal bir sinema kimliğine büründürme gayret ve arayışlarının yerini aldığı bir dönemde, yönetmenlerimizin sinemamıza ve sinemaya nasıl baktıklarını anlatıyor. - SAKINCALI 100 FİLM: Bundan tam 110 yıl önce sinema, henüz emekleme çağındayken sansürle tanışmıştır. O günden bugüne sansür, kimi ülkelerde gitgide engelleyici bir süreç haline gelmiş, kimi ülkelerde ise farklı uygulamalarla örtünüp yumuşatılmıştır, ancak hiçbir zaman tamamen yok olmamıştır. Bu çalışmada, çeşitli ülkelerde gerçekleştirilen sansür uygulamalarına ve bu uygulamaların nedenlerine değiniliyor. Ayrıca 1895-2005 yılları arasında sansüre uğramış olan binlerce film arasından “100 sakıncalı film” tartışılıyor, bu filmlerin yasaklanma nedenleri irdeleniyor.   - BİR MICHELANGELO ANTONIONI KİTABI: - GÜNDÜZ GÜZELİ ÇEKİM SENARYOSU: LUIS BUNUEL KLASİĞİ: Gündüz Güzeli filmi Luis Bunuel\'in kendine özgü erotik klasiklerinden biri. Cinsel saplantılarını düşlerinde gerçekleştiren, erdemli, evli genç bir kadın, giderek düşsel fantezilerini gerçekten ayırt etmekte zorlanır. Yaşadıkları bir düş müdür, yoksa düşleri gerçek midir? Bunuel bu sorunun yanıtını izleyiciye bırakıyor. - BİR PIER PAOLO PASOLINI KİTABI: .... Pasolini özellikle erkek cinselliğine hayranlığı vurgular. Cineselliklerini yırtık pırtık giysilerin ardında cömertçe sergileyen, sürekli istekle kıvranan ve bu isteklerini kompleksizce doyuran genç bedenler, bir tür proloter cinselliği tablosu oluştururken, Pasolini cinselliğinin ilkel toplumlara ve onları dinler öncesi cinsellik anlayışı ve uygulamasına olan ilgisini de sezdirir. Günah kavramının varolmasından önceki bir cinselliktir bu... Sakıncasız, çekincesiz ve utanmasız.. Çıplaklık, serbestçe yaşanan cinsellik onun filmlerinde ilkel toplumların büyüsünü oluşturan öğelerden biri olarak gelir ve bu çağdaş estetiğin süzgecinden geçerek filmlerine katılır.\' (Atilla DORSAY) - KİRAZIN TADI / ÇEKİM SENARYOSU - BİR ABBAS KİYARÜSTEMİ KLASİĞİ : Yeni İran Sineması\'nın kurucularından olan ve sinema tarihinin ustaları arasında yerini alan Abbas Kiyarüstemi\'nin "Kirazın Tadı" adlı filminin senaryosu. Ülkemizde bugüne kadar yayımlanmış senaryo kitaplarından farklı olarak hazırlanan bu dizide yer alacak filmlerin çekim senaryolarında; plan ölçekleri, kamera hareketleri, mizansenler ve diyaloglar kare kare izlenerek hazırlandı. Çekim senaryosuna ek olarak; filmin özetine, yönetmenin özgeçmişine, filmografisine ve sinema hakkındaki bazı görüşlerine de yer verdik. "Kirazın Tadı" ulusa bir sinemanın uluslar arası ününü sağlayan yapıtlar arasında bulunmakla, "Halk Sineması"nın geçerli bir örneği olmaktadır. Yapısı ve içeriği bakımından son derece sağlam ve yalın olan "Kirazın Tadı"nı sinemada yapılabileceklere bir örnek olarak sinemasever okurlara sunuyoruz. - RASHOMON ÇEKİM SENARYOSU: Doğu bilgeliğinin ön koşulu olan \'gerçeklik\' görelidir. Doğu\'da gerçeklik, çok kez görünende değil, zihinde biçimlendirilerek ya da imgelem gücünden varolur. Neleri, nasıl görme tutkusundaysa, ancak oraya doğru odaklanır. Bir cinayetin ardından dört tanığın sorgulanması sırasında, her bir tanığın gerçeği kişisel konumlarına göre kurgulayarak anlatmasıyla "Rashomon", tek gerçek inancına indirgenmiş Batı ussallığının yadsınışıdır. İnsan ilişkileri, gerçeklik üzerine söylemiyle "Rashomon", sinema tarihinin en etkili filmlerinden biri olmasının yanısıra, Doğu sinemasının bilincine varılmasında da ilk öncü filmdir.