Güneşi Gördüm'ün Dev Kadınları
19.11.2008

Güneşi Gördüm'ün Dev Kadınları

Mahsun Kırmızıgül’ün merakla beklenen yeni filmi “Güneşi Gördüm”de rol alan Demet Evgar, Hande Subaşı, Yıldız Kültür ve Şerif Sezer, dev kadronun kadın oyuncuları olarak karşımıza çıkıyor. 12 Mart 2009’da sinemaseverlerle buluşacak olan filmde rol alan oyuncular,  Kars’ta devam eden çekimler sırasında, farklı bir coğrafyada bir süre de olsa zaman geçirebilmenin mutluluğunu yaşarken, bir yandan da filmde rol almanın kendileri için bir şans olduğunu sık sık dile getiriyorlar. Filmde Mahsun Kırmızıgül’ün canlandırdığı Ramo’nun karısı Havar rolündeki Demet Evgar,  kayınbiraderinin karısı Zehra rolündeki Hande Subaşı, Altan Erkekli’nin canlandırdığı Davut’un karısı Gülistan rolündeki Şerif Sezer ve annesi Pakize’yi canlandıran Yıldız Kültür, senaryo gereği yöresel kıyafetler içinde kamera karşısına geçiyorlar. Filmin çilekeş kadınları Havar, Zehra, Gülistan ve Pakize ailelerine her şartta sahip çıkan, elinin emeğini esirgemeyen gerçek Anadolu kadınları olarak, izleyicinin gönlünde şimdiden taht kuracağa benziyor. Canlandırdıkları karakterlerin gerçekçi olması için 10 gün öncesinden Kars’a gelerek, doğulu kadınların beden dilini gözlemleyen ve şive çalışan kadın oyuncular, zor hava şartlarının da kendilerini engellemediğini ifade ettiler. Çekimleri şu sıralar tüm hızıyla süren “Güneşi Gördüm”ün seti İstanbul’dan sonra Norveç ve Danimarka’da devam edecek.
Rec: Siz Uyurken!
17.11.2008

Rec: Siz Uyurken!

Korku türü her yolu denedikten sonra, 90’lı yıllarda belli bir gerilemeye gitmeye başlamıştı. Hala devam eden bu kısırlık, yeni bir şeyler görememenin hayal kırıklıkları ve klişelerin tekrarı ardından, 6.His filminden sonra sürpriz finallerle biraz hareketlenmiş gibi dursa da ivme kaybetmeye devam etti. Türe yeni bir soluk getirecek, yeniden seri filmlere öncülük edecek konu bir türlü çıkmıyordu. Yaşanan bu boşluk eski klasiklerin yeniden çevrimleriyle biraz olsun doldurulmuş görünüyordu.
‘Yalanlar Üstüne’ Özel Klibi
14.11.2008

‘Yalanlar Üstüne’ Özel Klibi

Başrollerinde Leonardo DiCaprio ve Russell Crowe'un yer aldığı, yönetmen Ridley Scott'un son filmi “Body of Lies / Yalanlar Üstüne", 19 Aralık'ta gösterime girecek.   Gazeteci-yazar David Ignatius'un aynı adlı kitabından uyarlanan filmin, Türkiye’de İncirlik Amerikan Hava Üssü’nde gerçekleşen patlama sahnesini sizlerle paylaşıyoruz. Türkiye'de ilk olarak Sinemalar.com’da yayınlanan bu özel klibi izlemek için aşağıdaki videoya tıklayabilirsiniz.
‘Sonbahar’ın Galası Doğu Karadeniz’de
10.11.2008

‘Sonbahar’ın Galası Doğu Karadeniz’de

“En İyi Film” dalında Altın Koza dahil üç ulusal, iki uluslararası ödül kazanan; yılın en başarılı Türk filmlerinden "Sonbahar", galasını 16 Kasım – 4 Aralık tarihleri arasında Artvin ve Rize'de yapacak. Doğu Karadeniz dağlarının ve kıyılarının bütün güzelliğini beyazperdeye taşıyan "Sonbahar"ın Karadenizli yönetmen ve senaristi Özcan Alper, filmi vizyona önce kendi evinde çıkarmaya karar verdi. Alper ve yapımcı F.Serkan Acar "Sonbahar"ın ilk gösterimlerini, filmin gerçekleştirilmesine destek veren yöre halkına yapmak istediklerini belirtti.
‘Güneşin Oğlu’ Özel Röportajı
07.11.2008

‘Güneşin Oğlu’ Özel Röportajı

Daha önce “Polis” (2006) ve “Çocuk” (2007) filmlerinde yönetmen koltuğunda oturan Onur Ünlü, bu hafta gösterime giren yeni filmi “Güneşin Oğlu” ile yeniden gündemde. Haluk Bilginer, Özgü Namal ve Hümeyra’nın başrollerini paylaştığı filmi izleyenler gülmekten kırılsa da, yönetmen Onur Ünlü, “Güneşin Oğlu”nu bir komedi filmi olarak kategorize etmiyor. Hangi türde değerlendireceğimize emin olamadığımız bu filmi, yönetmeninden dinlemek için Onur Ünlü’nün kapısını çaldık. Sinemalar.com: “Güneşin Oğlu”, komedi türüne çok yakın bir çalışma. Ancak bu türde daha önce bir deneyiminiz olmadı. Bu durum sizi tedirgin etti mi?   Onur Ünlü: “Güneşin Oğlu” bir komedi filmi değil. Komik bir film ama komedi filmi değil. Bunu anlatmaya çalışıyorum ama filmi izleyenler gülmekten ne dediğimi anlayamıyorlar Ayrıca bir komedi filmi çekmiş ya da çekecek olsam da fazladan bir tedirginlik duymazdım. Herhangi bir film çekmek, tür farkı gözetmeksizin insanı yeterince tedirgin ediyor zaten… Senaryosunu yazdığınız filmlerin çoğunda fantastik öğeler var. Bunun özel bir sebebi var mı? Filmlerimdeki fantastik öğeler, aslında ‘fantastik sinema’ denen şeyin sınırları içinde kullanılıyor değiller. Ama genel olarak anlatmak istediğim şeye katkı yapacak her şeyi kullanabilirim. Kendi hayatınızda doğa üstü konular ile ilgilenir misiniz? Metafizikle filan mı mesela? Hayır, hiç…   “Güneşin Oğlu”nda Haluk Bilginer, Özgü Namal ve Hümeyra gibi ünlü oyuncular ile çalıştınız. Oyuncu seçimleri size mi aitti? Evet, ben ve birlikte çalıştığım arkadaşlarım oyuncu seçimi konusunda birlikte karar verdik. Fakat böyle oyuncularla çalışırken sizin bir karar vermeniz kendi başına işe yaramaz. Onların da karar vermesi gerekir. Bu açıdan, aslında oyuncu seçimini bizzat oyuncularımın kendisi yaptı diyebilirim: her birisi kendisini seçerek… Haluk Bilginer gibi bir usta ile çalışmak nasıl bir deneyim sizin için? Bu, Haluk Bilginer’le ilk çalışmam değil. Fakat her seferinde daha da verimli oluyor her şey. Bu da bence çok acayip bir durum. Nasıl oluyor ben de anlamıyorum… Filmin senaryosunda fantastik motifler var; Fikri Bey’in ruhunun, çevresindeki insanların bedenlerine girip çıkması gibi. Bu sahnelerin çekimlerinde nasıl bir yöntem kullandınız? Ruh transferini gösteriyor musunuz seyirciye? ‘Ruh transferi’ dediğiniz şey anladığım şeyse; evet gösteriyoruz. Ama film genel olarak her şeyi ‘basit’ anlatmak iddiasında olan bir film; bu açıdan ‘ruh transferi’ dediğimiz şeyi görsel efektler yoluyla anlatırken de abartmadık. Sade ve çok dikkat çekici olmadan; mümkün olduğu kadar kolay ve direkt bir şekilde durumu seyirciye anlatabilecek şekilde tasarlandı efektler… Nasıl bir seyirci kitlesine hitap ediyor “Güneşin Oğlu”? Filmden kimler keyif alabilir? Bir film yaparken seyirci tasarlamazsınız. Bir kere bu bağımsızlık ruhuna aykırıdır. Biz, hep söylüyorum, kendi izlediğimizde beğeneceğimiz filmler yapmaya çalışıyoruz. Seyirci de beğenirse ne âlâ! Ortaya çıkan sonuç, senaryo aşamasında hayal ettiğiniz gibi oldu mu? Epey yakın olduğunu söyleyebilirim… Türk seyircisinin komedi filmlerine ne kadar ilgi gösterdiğini, son olarak “Recep İvedik”te bir kez daha görmüş olduk. “Güneşin Oğlu”nun da aynı ilgiyi görmesini bekliyor musunuz?   Söylediğim gibi; “Güneşin Oğlu” saf bir komedi filmi olmadığı için, böyle kategorik bir soruya da yanıt vermem doğru olmayacak. Türk sinemasının en hareketli dönemlerinden birini yaşıyoruz. Gösterime giren, girmeyi bekleyen ve yapım aşamasında olan onlarca Türk filmi var. Bu hareketliliği nasıl değerlendiriyorsunuz? Mezkur hareketliliğin ne kadar sağlıklı olduğundan emin değilim. Zaman gösterecek… Sinemada bir sonraki adımınız ne olacak? Bir iki şey var ama ne olacağı belli değil. En yakın iki ihtimal, “Bankası” ve “Ölürsem Yaşayamam” adlı projeler. Birisini benim, diğerini de A. Taner Elhan’ın çekmesini planlıyoruz. Ama bu işler hiç belli olmuyor… Röportaj: Serkan Tavşanoğlu
12. Uçan Süpürge’nin Ödüllü Kadınları
07.11.2008

12. Uçan Süpürge’nin Ödüllü Kadınları

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, 7-14 Mayıs 2009 tarihleri arasında 12. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanırken, “Uçan Süpürge Onur Ödülü” ve “Bilge Olgaç Başarı Ödülleri”nin sahipleri de belli oldu. Uçan Süpürge Onur Ödülü oyuncu Suna Selen’e; Bilge Olgaç Başarı Ödülleri ise sanat yönetmeni Zepür Hanımyan ile yönetmen Yeşim Ustaoğlu’na verilecek. Uçan Süpürge Onur Ödülü Suna Selen’in 12. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali; Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali; oyuncu olarak yıllardır büyük bir alçakgönüllülükle Türkiye sinemasına yaptığı önemli katkılar, özellikle genç yönetmenlere verdiği azımsanmayacak destek, canlandırdığı rollere getirdiği derinlik ve anlam, karakter rollerinin filmi desteklemekte ne kadar önemli olduğunu bize ısrarla hatırlatışı, bunu adeta görev edinmesi ve elbette Türkiye sinemasına aktris ve aydın bir sinema çalışanı olarak kattığı sürekli güzellik ve zarafet için oyuncu Suna Selen’i Uçan Süpürge Onur Ödülü’ne değer bulmuştur. Bilge Olgaç Başarı Ödülleri Yeşim Ustaoğlu ve Zepür Hanımyan’ın 1998 yılında Uçan Süpürge’nin ilk Kadın Filmleri Festivali’nde adına yapılan bir belgesel ve yaptığı filmlerle anıldı Bilge Olgaç. Uçan Süpürge bu sinema sevdalısı kadını 6. Festivalden başlayarak her yıl, sinemanın değişik alanlarında başarıya ulaşmış kadınlara onun adına ödüller vererek yaşatmayı amaçladı. 12. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali; Filmlerinde etnik kimliklere kamerasını cesurca çevirip hep barışı savunduğu, biz’i ‘öteki’ ile buluşturup ‘öteki’nin biz olduğumuzu gösterdiği, toplumsal belleğimizin kesişme noktalarını inceleyip farklı kimliklerin, kişisel ve toplumsal belleğin, iç ve dış yolculukların izinde giderek kısacık filmografisiyle sinemamızda derin izler bıraktığı için yönetmen Yeşim Ustaoğlu’nu ve Resimle başlayan sanat yaşamında, tiyatro ve danstan sinemaya kadar dekor ve kostümleriyle öykülere anlam kattığı, tasarımlarıyla sanatı yaşama, yaşamı da sanata dönüştürdüğü, durmaksızın ürettiği, sinemanın perde arkasında kendini başarıyla var ettiği ve unutulmaz işlere imza attığı için sanat yönetmeni Zepür Hanımyan’ı “Bilge Olgaç Başarı Ödülü”ne değer buldu. Ödüller sahiplerine 7 Mayıs 2009 tarihinde festivalin açılış töreninde verilecek.
Daniel Craig, "Quantum Of Solace"ı Anlatıyor
07.11.2008

Daniel Craig, "Quantum Of Solace"ı Anlatıyor

Daniel Craig, 2006 yılında büyük başarı kazanan CASINO ROYALE’de ilk kez canlandırdığı James Bond 007 rolüne geri dönüyor. “Karakterden hiç uzaklaşmamışım gibi; bu kez biraz daha uzun süre dahil oldum ve QUANTUM OF SOLACE’ın çekimlere başlamadan önce üzerinde üç ay kadar çalıştım. Bir Bond filmi, büyük bir mekanizmadır; çalıştırmak için çok miktarda itme kuvveti gerekir. Noelden hemen sonra çalışmaya koyulduk ve her şey yerine oturmaya başladı.” Craig, CASINO ROYALE’in rekor kıran başarısının ardından gelen işi hafife almıyor. “Bu sefer daha kolay olacak gibi bir hisse kapılmıyorum, daha zorlu olacağını hissediyorum. Bizden beklenen şey, iki yüzü keskin bir bıçak gibi: Bu filmi daha iyi yapmalıyız. İnsanlar sürekli CASINO ROYALE’in alışılmış Bond tarzını terk ettiğini, bu filmde de tekrar terk etmemiz gerektiğini söylüyor.
Recep İvedik 2 Geliyor!
04.11.2008

Recep İvedik 2 Geliyor!

Tüm zamanların en çok izlenen filmi olarak seyirci ve hasılat rekorunu elinde bulunduran, komedi filmi “Recep İvedik”in ikinci filmi ‘Recep İvedik 2’nin çekimlerine başlandı. Yapımcılığını Faruk Aksoy’un üstlendiği  bu müthiş komedi filminde Şahan Gökbakar, yine izleyicisini kahkahaya boğacak. İlk olarak televizyon şovlarında yarattığı Recep İvedik karakterini beyazperdeye taşıyarak bir fenomen haline gelen Gökbakar, 12 Şubat 2009’da izleyicileriyle yeniden buluşacak. Togan Gökbakar’ın yine yönetmen koltuğunda oturduğu çekimlerin tamamı İstanbul’da gerçekleştiriliyor.Recep İvedik’in birbirinden komik durumlar yarattığı şehir hayatının anlatıldığı filmde, Şahan Gökbakar’in babaannesi rolündeki Gülsen Özbakan’ın izleyiciden büyük ilgi görmesi bekleniyor.
‘Gitmek’ Neden Sansürlendi?
03.11.2008

‘Gitmek’ Neden Sansürlendi?

İsviçre’de düzenlenen CultureScapes festivalinde gösterilecek “Gitmek” filminin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtım Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar’ın isteği ile programdan çıkarılması hakkında, filmin yönetmeni Hüseyin Karabey’in yapmış olduğu basın açıklaması aşağıdaki gibidir: İsviçre’de düzenlenen Culture Scopes festivalinde gösterilecek “Gitmek” filmi Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yazar’ın kişisel insiyatifiyle sansürlenmiştir.