Bilimkurgu Sineması ve Tron Efsanesi
04.03.2011

Bilimkurgu Sineması ve Tron Efsanesi

Bilimkurgu metinlerinin sinema üzerindeki etkisi ve daha önce hiç hayal edemediğimiz teknolojileri, filmler ile bizlere ulaştırması belki de hayal gücümüzün ulaştığı son noktayı işaret ediyor. Elbette bu son nokta; her teknolojik yenilikte, tıpkı bu tanımın ilk kelimesi “bilim”deki gibi birikerek ilerleme metodu ile sürekli ileri taşınsa da geriye bakıp gelinen aşamayı görebiliriz. Bilimkurgunun, edebiyat yazarının “Yaptım, olacak!” şeklindeki mantığını sinemaya uyarlamanın tamamen imkansız olduğu zamanlardan bu zamana geldiysek bunda hayal gücümüzün ve inatçılığımızın payı yadsınamaz. Tron: Legacy filmine geçmeden önce sinemada bilimkurgunun geçirdiği evrimi biraz incelemekte fayda var. Zira ilk Tron filmi ,ki gerçek efsane bu filmdir, bu evrime duyduğu saygıyı müthiş bir şekilde gösteriyor. İkinci film Tron:Legacy de bu saygı duruşuna hafif de olsa katılıyor.
2. Altın Kestane Ödülleri Açıklandı
04.03.2011

2. Altın Kestane Ödülleri Açıklandı

Toplam 6 kategoride 2010 yılı filmleri göz önüne alınarak yapılan oylamada “Altın Kestaneler” belirlendi. 65 yerli film arasında “En Fena” sonuçları için değerlendiren 33 kişilik jüri, Hakan Şahin’in yönetmenlik koltuğuna oturduğu “Sultanın Sırrı” filmini 2010 yılının “En Fena Filmi” olarak belirledi. Tam 4 milyon TL’lik bütçesi ile büyük bir hayal kırıklığı yaratan film, İstanbul Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde çekilmişti.
İntikam Yolu 3D
03.03.2011

İntikam Yolu 3D

Gişe rekortmeni My Bloody Valentine 3-D\'nin ardındaki ikili, Patrick Lussier ve Todd Farmer\'ın yeni filmi, 69 model turboşarjlı bir Dodge Charger \'a atlayan bir babanın, kızını vahşice öldüren ve bebeğini kaçıran şeytani tarikat liderinin peşine düşmesini anlatıyor. Cehenneme giden otobanda kanlı bir yolculuk olan Drive Angry / İntikam Yolu göz çıkaran, kemik kıran 3-D teknolojisi ile birlikte taş gibi arabaları, büyük silahları ve buruk bir mizahı beğeninize sunuyor.
Gondry\'nin Yaban Arısı
02.03.2011

Gondry\'nin Yaban Arısı

Filmografisine girildiğinde “Sil Baştan” ve “Rüya Bilmecesi” gibi oldukça başarılı filmleri olan reklam, klip ve kısa film yönetmeni Michel Gondry’nin “Yeşil Yaban Arısı” gibi bir filmi neden çektiğine dair insanların kafasında soru işareti olabilir. Ancak bu fransızın filmografisi bu durumu özetliyor zaten. Kimi zaman bunu kendi hikayesiyle kendi istediği gibi bağımsız bir yapımcı ve bağımsız bir dağıtımcı ile yapabilir kimi zaman da Hollywood desteğini alarak ortaya bir proje çıkartabilir. Sinemanın her türlüsünde varım diyen ve başarısını her defasında kanıtlamış bir adam Michel Gondry bu filmde de yönetmenlik yeteneği ile sınıfı geçiyor ancak film daha da ileriye gidemeyecek klişeleri ile sınıfta kalıyor. Sorun yönetmende değil sorun senaryoda. Michel Gondry bu senaryoya hiçbir şekilde dokunmuyor, filmi akışına bırakıyor bu da bariz bir gerçek.
İran\'ın Yeraltı Kedileri
02.03.2011

İran\'ın Yeraltı Kedileri

Sinemayı ve sinema haberlerini yakından takip edenler son dönemde çoğu film festivalinde bir isimle karşılaşmışlardır: Cafer Panahi. Bu Azeri asıllı İranlı yönetmen, İran yeni dalga sinemasının üçüncü kuşağının en başarılı temsilcilerinden birisi olmasının yanı sıra şu sıralarda verdiği özgürlük mücadelesi ile de tüm dünyanın dikkatini çekmektedir. 2010 yılının son aylarında İran’da hapse giren yönetmen üç suçtan(!) 6 yıl hapis 20 yıl sinemadan men cezası aldı ülkesinde. Neydi bu suçlar peki? Film çevirmek, senaryosuz film çevirmek ve rejim aleyhinde propoganda yapmak. İran’daki rejimin ne kadar katı olduğunun bir göstergesi adeta Cafer Panahi. Ve bu durum, o ve onun gibi baskı görenleri gün yüzüne çıkarttı. Panahi’den daha şanslı olanlar da vardı aslında. Tutuklanmadan önce İran’dan kaçabilenler yani. Bahman Ghobadi de o isimlerden birisi. Son filmi “Kimsenin İran Kedilerinden Haberi Yok”tan sonra İran’dan kaçan yönetmen belki de bir daha hiç ülkesine geri dönemeyecek ancak yaptığı film ile İran’daki sorunları bize aktarmayı yine de başarabildi.
RoboCop Geri Dönüyor!
02.03.2011

RoboCop Geri Dönüyor!

Paul Verhoeven’in efsanevi bilim kurgu aksiyon filmi serisi olan RoboCop, uzun zamandır tekrardan sinemalara gelmek için sırasını bekliyordu. Artık film ile ilgili ufak bilgiler gelmeye başladı ve RoboCop da beyaz perdeye dönmek için sabırsızlanmaya başladı. MGM film yapım şirketinin Bond 23 ve The Hobbit ile birlikte en önemli üçüncü projesi olarak açıkladığı film için ilk olarak yönetmen aranıyordu ve bu yönetmen artık bulundu. Black Swan’ın yönetmeni Darren Aronofsky’nin projeye dahil olmayı istemesi ile MGM yönetmene teklif götürmeye hazırlanıyordu ancak MGM’in kurtuluş planlarından biri olacak bu proje için daha fazla beklememe kararı alındı. Wolverine’i çeken Aronofsky’den vazgeçen şirket sonunda aradığı ismi güney amerikadan buldu. Elite Squad ve Elite Squad 2 filmleri ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Brezilyalı Jose Padilha, yeni RoboCop filminde kamera arkasında olacak.
Akbank 7. Kısa Film Festivali
02.03.2011

Akbank 7. Kısa Film Festivali

07 Mart 2011 tarihinde, kısa filmler, atölye çalışmaları ve söyleşilerle dolu bir programla başlayacak olan Akbank 7. Kısa Film Festivali bünyesinde dün Beyoğlu Aksanat’ta söyleşiler yapıldı. İki Çizgi filminin yönetmeni Selim Evci ve Gişe Memuru filminin yönetmeni Tolga Karaçelik’in kısa filmler hakkında bilgiler verdiği konuşmalar sonrasında ise internet ortamında sinema medyası ve film eleştirisi konusunda Deniz Akhan, Ege Görgün ve Sadi Çilingir’in konuşmacı olarak katıldığı söyleşi yapıldı. Karşılıklı sohbet şeklinde geçen etkinlikte blog yazarları çektikleri sıkıntıları ve sevindirici gelişmeleri anlattılar.
Ya Sonra, İlk Üç Günde Gişede Oscarlı Filmleri Geçti
01.03.2011

Ya Sonra, İlk Üç Günde Gişede Oscarlı Filmleri Geçti

Özcan Deniz’in yazıp yönettiği Ya Sonra filmi ilk 3 günde Oscarlı filmleri gişede geçti. Oscar ödüllü Siyah Kuğu (Black Swan) ilk 3 günde 48.000 kişi tarafından izlenirken, başta En İyi Film ödülü alan ve 4 dalda aday olan Zoraki Kral (The King’s Speech) filmi 2. haftasında 19.000, toplamda 66.000 kişi tarafından izlendi. Ya Sonra, ilk 3 günü bu haftanın birincisi olarak açtı. 25 Şubat Cuma günü gösterime giren Ya Sonra filmi, ilk 3 günde 207.611 kişi tarafından izlendi. Ya Sonra, aşk evliliği yapmış olan Âdem ile Didem’in monotonlaşan evliliklerini kurtarmak için gösterdikleri çabalarını anlatıyor.
Kadir İnanır, Türk-Amerikan Ortak Yapımı Filmde Oynayacak
01.03.2011

Kadir İnanır, Türk-Amerikan Ortak Yapımı Filmde Oynayacak

Türk sinemasının usta oyuncusu Kadir İnanır, Türk-Amerikan ortak yapımı olan, çekimlerinin önemli bölümü İstanbul\'da yapılacak filmde oynamaya hazırlanıyor. ABD\'de 2008 yılında çektiği \'\'Inferno\'\' filmiyle büyük övgü alan senarist  ve yönetmen Matthew David Wilder ile yapımcı Marc Earl Burman, filmin yapım  koordinatörü Ebru Doğdu\'nun davetlisi olarak geldikleri İzmir\'de Kadir İnanır\'ı dizi film setinde ziyaret etti.
83. Oscar Ödül Töreni\'nde Zoraki Kral 4 Ödül Kazandı.
28.02.2011

83. Oscar Ödül Töreni\'nde Zoraki Kral 4 Ödül Kazandı.

Geceden NotlarHer zaman olduğu gibi kırmızı halı geçişi ile başlayan gecede Hollywood yıldızlarının şıklık yarışı vardı. Özellikle Winter\'s Bone filmi ile dikkatleri üzerine toplayan genç oyuncu Jennifer Lawrence, güzelliği ile geceye damgasını vurdu. Anne Hathaway ve James Franco\'nun sunuculuk görevini üstlendiği ödül töreni ise kırmızı halıdan sonra başladı. Birbirinden komik parodiler ile izleyenleri güldüren ikili başarılı açılışın ardından ödülleri dağıtmak üzere ünlü isimleri sahneye birer birer davet ettiler.
Hollywood\'un Kaçış Planı
25.02.2011

Hollywood\'un Kaçış Planı

Hollywood her dönem yabancı filmlerin haklarını satın alıp o filmleri düzeltip, bol aksiyon ekleyip tekrar pazarlamıştır ancak bu son dönemde gittikçe artmaya başladı. Örneğin Das Experiment’i Adrien Brody ve Forest Whitaker ile pazarlayıp The Experiment yapmaları, Tzameti 13’ü Jason Statham, 50 Cent, Alexander Skarsgard ile pazarlamaları ve son örneklerden biri de Ejderha Dövmeli Kız ile aynı şeyi yapmaları. Elbette bu tür yeniden çekimler yapılabilir ancak elinde sınırsız imkan bulunan bir endüstrinin (Kasıt Hollywood’dur) konu sıkıntısı çekmesi de oldukça ilginç bir durum. Özellikle de bunu Crash, In the Valley of Elah gibi büyük filmlerin senaryolarını yazan Paul Haggis yapıyorsa durum daha da ilginçleşiyor. Bahsi geçen film ise The Next Three Days yani Kaçış Planı.