Bir Çılgının İçinde: Dave ile Tanışmasanız da Olur!
31.07.2008

Bir Çılgının İçinde: Dave ile Tanışmasanız da Olur!

Yaz aylarının komedi konusundaki kısır talihi dönsün diye çekilen filmlerin genelde hüsranla sonuçlanmasına alıştık artık sanırım. Daha çok son yıllarda büyük gişe filmlerinin yaz aylarında gösterime girmeye başlamasıyla, takvimin yeni fırsat alanı olan gişe canavarları şanslarını bir bir deniyor. Çok film olmadığı için yüksek gişe rakamlarıyla coşkuyla karşılandıkları bir gerçek. Ama tersi düşünüldüğünde tam bir hezimetle sonuçlanacağı gerçeği de bir yerde bekliyor yapımcıları.
Funny Games U.S. : Hiç Komik Değil!
31.07.2008

Funny Games U.S. : Hiç Komik Değil!

Sadist konulu pek çok film gördük; “Testere”, “Otel”, “Waz”... Bu türe uygun olduğunu düşündüğümüz bir film daha girdi vizyona, “Ölümcül Oyunlar”... Ancak 1997 yapımı “Funny Games” filmini izleyenler en azından bunun böyle olmadığını biliyorlardı. Çünkü her ne kadar içeriği bu tarz filmleri andırsa da bunun böyle olmadığını izleyiciler filmin ilerleyen dakikalarında anlayabilirler. Fakat filmin kendine özgün içeriğiyle, kesinlikle diğer filmlerden bağımsız, izleyicide bıraktığı apayrı bir duygu sinemaseverlere hissettirildi. Film 10 sene sonra Michael Haneke yönetmenliğinde tekrar çekildi. Michael Haneke tabi ki hiç de yabana atılacak bir isim değil, zaten sinema dünyasına ‘Piyanist’ ile damgasını vurmuş bir şahsiyet. Ancak “Funny Games U.S.” adeta kopya senaryoyla, daha uygun ve kaliteli oyuncularla bu sefer bir Amerikan yapımı olarak tekrar hayata geçirildi ve herhangi bir başkalaşım geçirmeden sadece yenilendi. 10 sene sonra bile izleyicide aynı duyguyu tattıracak senaryosu ile... Filmin açılış sahnesi klasik müzik eşliğinde, gayet mutlu ve mesut bir aile tablosu sergileyen; anne, baba ve küçük bir erkek evlattan oluşan çekirdek bir aile, arabalarının arkasına kayıklarını bağlamış tatil yapmak için yazlıklarına gitmekte... Unutmadan ailede ayrıca çok sevimli bir köpek de var. Bu açılış sahnesi ile bile Haneke’nin seyirciyi nasıl etkilemeye çalışacağını anlayabiliyoruz. Sahneleri uzun tutarak seyircinin bilinçaltında etkilenmesini sağlıyor ki filmde sık sık bu duyguyu tadacağız. Her türlü imkanda ve olumsuzlukta bile ailesini koruma ve ayakta kalma direnci ile dikkatlerimizi çeken anne rolümüz Ann yani Naomi Watts kapısına gelen ve komşularının kendilerine yumurta istemesi için gönderdiğini belirten iki tane beyaz yüzlü, temiz görünümlü, eli ayağı düzgün, ellerinde golf eldivenli Paul ve Peter (Micheal Pitt ve Brady Corbet) ile evde yalnız kalır. Bu gençler her ne kadar nazik ve iyi görünümlü olsalar bile, seyirciler yüz ifadelerinden ne kadar cani ve soğukkanlı birer psikopat katil olduğunu hissedebilmiştir. Başlarda iyi aile babası rolündeki, ancak ilerleyen sahnelerde, çaresizlikten kendinden nefret eden ve psikolojisi o denli bozulmuş bir babaya dönüşen Tim Roth, oğlu Georgie (Devon Gearhart) ile yükselen seslere gelirler ve ortamda gerilimin arttığını farkederler. Filmin daha başında golf sopasıyla bacağı kırılan baba çaresizliğe mahkum edilir ve ailesine yapılan zulme ne yazık ki seyirci kalır. Bu durum sinemaseverlerin sürekli sinirini bozmakta, çaresizlik duygusunu ne yazık ki izleyenler de yaşamaktadırlar. Oturma odasını tercih eden katillerimiz çocuğun başına bir poşet geçirerek oyuna başlarlar. Yönetmen apayrı bir üslup sergilemektedir, katilimiz bir anda seyirceye dönerek onlarla da konuşur. Seyirci çok farklı bir heyecan ve duyguya kapılır, ancak yönetmenimiz bir türlü beklenilen gerilimi veremez, kurbanlar acınacak halde ve çaresizdirler. Bu durum iyiden iyiye izleyicinin sinirlerini bozmaktadır. Üstelik yönetmenimiz sahnelerde sürekli gereksiz ayrıntıları göstermekten çekinmemiş, seyircinin canı burnunda bu sahneleri takip etmesi zorlanmıştır. Aksiyon yok derken bir anda tüfek patlar ancak yönetmenimiz bu sahneyi göstermek yerine belki de izleyicinin kendi hayal dünyasına bırakmış ve bu şekilde binlerce sahne yaratmış olabilir... Birden sular durulur, katillerimiz evi terk eder. Bir an kendilerini boşlukta bulan anne ve babamımız belki de olayın şokunda adeta ne yapacaklarını şaşırmışlar, evden ayrılmaları için sürekli yalvardıkları katillerin evi terk etmesini iyi bir şekilde değerlendirememişler, seyirci senaryonun kendi kafalarındaki senaryodan farklı oluşundan dolayı belki de çıldırma noktasına gelmiştir. Kaçmaya çalışan Ann ne yazık ki yakalanır ve oyunun ikinci leveli başlar... Yine bir nebze olsun gerilim bekleyen seyirci bir anda istediğini bulur. Çünkü katilin bir anlık boşluğundan yararlanan Ann tüfeği Peter’a uzatır ve ateş eder. Paul şaşkındır ancak seyircide tarif edilemez bir rahatlama meydana gelmiştir. Fakat bu rahatlama uzun sürmez, Paul birden kumanda aramaya başlar ve akıllarımıza birden ‘Click’ filmi gelir. Yönetmenimiz bir ilginçlik daha gösterir ve sahneyi geri sarar ve Peter’ın hayatını kurtarır. Bu saatten sonra seyircinin filme bakış açısı değişir ve büyük beklentilere girmeden filmi izleyeceklerini anlarlar. Seyirci artık kötü sona hazırdır çünkü yönetmenimiz katilin ölmesine engel olmuş ve George vurulmuştur. Ann’i tekneye alan katillerimiz bir diğer kurbanın evine yaklaşırken başlatmış oldukları oyuna bir son verirler ve çok soğukkanlı bir şekilde eli kolu bağlı olan Ann’i suya atarlar. Hiçbir kurban kurtulamamış, katillerimiz yeni kurbanlarının evine yine yumurta isteme bahanesiyle girmişler ve acımasız oyunlarına devam edecekelerdir. Bu açıdan film çok farklı bir mizah anlayışı içinde seyir almış, beklentileri farklı olan seyirciye farklı duygular yaşatmış ve bu da Heneke’nin üslubunu ortaya koymuştur...Premier Grup
Tüm Güzeller ‘Nine’da Buluşuyor!
30.07.2008

Tüm Güzeller ‘Nine’da Buluşuyor!

Senaryosunu Federico Fellini’nin yazdığı, Rob Marshall’ın yönettiği “Nine”, ünlü isimlerden oluşan oyuncu kadrosu ile dikkat çekiyor.   Yapımına 2009’da başlanacak filmde, Nicole Kidman, Kate Hudson, Penelope Cruz, Marion Cotillard ve Sophia Loren gibi dünyaca ünlü aktrisler başrolleri paylaşacak. Black Eyed Peas grubunun solisti olarak tanınan ve müzik hayatına solo albüm çalışmaları ile devam eden ünlü şarkıcı Stacy Ferguson da (Fergie) filmin oyuncu kadrosunda yer alıyor. Birbirinden güzel oyuncuları ile şimdiden konuşulmaya başlanan filmde, Oscar ödüllü başarılı aktör Daniel Day-Lewis de kamera karşısına geçecek. “Nine”, kişisel ve mesleki açıdan krizin eşiğine gelmiş bir yönetmenin, hayatındaki kadınları nasıl dengede tutmaya çalıştığını konu ediniyor.
Testere 5’in İlk Fragmanı
25.07.2008

Testere 5’in İlk Fragmanı

‘Testere’ dehşet saçmaya devam ediyor. Ekim ayında gösterime girmesi planlanan serinin devam filmi ‘Testere 5’in yönetmenliğini yine David Hackl üstleniyor. Senaryosu hakkında detaylı açıklama yapılmayan filmde, Tobin Bell yine Jigsaw rolünde sinema severlerin karşısına çıkacak. Yeni karakterler ile tanışacağımız ‘Testere 5’te,  Jigsaw\'un ölümcül oyunlarından kurtulmayı başaran Hoffman\'ın, sırrı ortaya çıkınca önüne çıkan tüm engelleri yok etmek için elinden geleni yapacağı söyleniyor. Merakla beklenen ‘Testere 5’in ilk fragmanını izlemek için aşağıdaki videoya tıklayın!
Kara Şövalye Özel Röportajı
23.07.2008

Kara Şövalye Özel Röportajı

“Batman Begins / Batman Başlıyor” filminin devamı olan “The Dark Knight / Kara Şövalye”, 25 Temmuz Cuma günü gösterime giriyor. Amerika’da vizyona girdiği hafta yakaladığı hasılat rekoru ile dikkatleri üzerine çeken  filmde, Christian Bale, Michael Cane, Heath Ledger, Gary Oldman, Aaron Eckart, Maggie Gyllenhaal ve Morgan Freeman gibi dev oyuncular başrolleri paylaşıyor. Merakla beklenen ‘Kara Şövalye’ hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için filmin yönetmeni Christopher Nolan ile gerçekleştirilen görüntülü röportajı yayınlıyoruz. Bu özel röportajın metnini, aşağıda bulabilirsiniz. Bu arada, filmin özel hediyelerini kazanmak isterseniz, 23 Temmuz - 3 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz Kara Şövalye yarışmasına katılın. ‘Kara Şövalye’nin anahtarlık, tişört, matara ve defterleri sizi bekliyor. Yarışmaya katılmak için tıklayın!
‘Kara Şövalye’ Rekor Kırıyor!
21.07.2008

‘Kara Şövalye’ Rekor Kırıyor!

ABD’de 15 Temmuz’da vizyona giren ve 15-16-17 Temmuz tarihlerinde elde ettiği 155 milyon dolarlık (yaklaşık 186 milyon YTL) hasılat ile gişeleri tam anlamıyla fetheden “Kara Şövalye”, 14 Temmuz Perşembe gece yarısı gösterimlerinde elde ettiği 18,5 milyon dolarlık hasılatla en iyi gece yarısı açılışı rekorunun ve bu rakam dahil 15 Temmuz Cuma günü elde ettiği 67,9 milyon dolarlık hasılat ile en iyi açılış günü rekorunun da sahibi oldu. “Batman Begins/Batman Başlıyor” filminin devamı olan “Kara Şövalye” yönetmen Christopher Nolan ve Batman’i canlandıran Christian Bale’i tekrar bir araya getiriyor. Filmin diğer başrollerinde Michael Cane, Heath Ledger, Gary Oldman, Aaron Eckart, Maggie Gyllenhaal ve Morgan Freeman yer alıyorlar. “Kara Şövalye”, ülkemizde Türkçe dublajlı ve altyazılı seçenekleri ve IMAX versiyonu ile 25 Temmuz Cuma günü vizyona girecek.
Yalnız Kalpler: Yönetmenin Yanlış Tercihleri…
21.07.2008

Yalnız Kalpler: Yönetmenin Yanlış Tercihleri…

1940’lı yılların sonunda Martha Beck ile Raymond Fernandez, Amerika’da adı çıkmış “Yalnız Kalpler katilleriydi.” Onların öldürücü silahı aslında çok basitti. Gazeteye kişisel ilan veriyor. İlana cevap veren terkedilmiş dul kadınlara ilk olarak Ray, kendisini seksi Latin aşığı olarak tanıtıyordu. Böylelikle tuzağa düşen bu kadınları hem dolandırıyor hem de öldürüyorlardı. Ray ile Martha’nın tanışması ise ikisinin de hayatlarında önemli bir dönüm noktasıydı. Ray ve Martha birbirlerini görür görmez, aşık olmuş. Bu ilişki ikisi için tutkulu bir aşka ve kolay kazanılan para dönüşmüştü. Martha ise, dul kadınlara Ray’ın kız kardeşi olarak tanıtılıyor. Ray kadınları baştan çıkarırken, daha sonra ikili birlikte kadınları öldürülüyor ve birikimlerine el koyuyordu. Martha ve Ray,  polis tarafından yakalandığında, 12 cinayet işlediklerini itiraf etti. Aslında gerçek rakam 20’ye yakındı. İki aşık, cinayetlerden dolayı 22 Agustos 1949’ta ölüm cezasına çaptırıldı. Temyize birkaç defa başvurmalarına rağmen, 8 Mart 1951’de Sing - Sing hapishanesinde yanyana elektrikli sandalyede ölüm cezaları infaz edildi.
‘High School Musical 3’ün Fragmanı
18.07.2008

‘High School Musical 3’ün Fragmanı

Walt Disney’in “High School Musical” fenomeni, serinin üçüncü filmi “High School Musical 3: Senior Year” ile yepyeni boyutlar kazanarak devam ediyor. “High School Musical 3: Senior Year”da, lise son sınıf öğrencileri Troy ile Gabriella’yı farklı üniversitelere gidecekleri için ayrılığın eşiğine gelmiş buluruz. Wildcats grubunun diğer üyelerinin de katılımıyla deneyimlerini, gelecekle ilgili umut ve korkularını yansıtan bir bahar müzikali sahneye koyarlar. Yepyeni müziklerin ve beyazperde için tasarlanmış heyecan verici dans sahnelerinin yer aldığı serinin 3.filmi, East High’ın en yetenekli grubundan bol miktarda yüksek enerjili eğlence sunuyor.